Diyarbakır’da, Âlimler ve Medreseler Birliği adında bir kurum ya da dernek, Şeyh Ahmed Şorşibi Külliyesi adıyla bir medrese, yanlış okumadınız, bir medrese açtı. 

Bu Şeyh Ahmed Şorşibi, Osmanlı döneminde yaşamış bir  Anadolu velisiymiş. Büyük velilerden Emir Sultan yolundanmış. Şorşib köyündenmiş. Bu köy, Diyarbakır’a bağlı ve merkeze 47 km uzaklıkta bir merkez köyü. 

Girişte adını verdiğim birlik ya da dernek Hizbullahçı olarak tanınıyor. Bu durumda medreseyi kuranlar da Hizbullahçılar...

Medrese Hizbullah’tan da medresenin özel olarak yapılan yolu için harcama kayyumun yönettiği Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden.

RESMİ AÇILIŞ!

Diyarbakır’ın Sur ilçesine bağlı Çarıklı’da Hizbullah bağlantılı Âlimler ve Medreseler Birliği’ne, Arapça adıyla İttihadul Ulema’ya bağlı medrese için resmi açılış düzenlenmesi de işin hem tuzu hem biberi.

Bu resmi açılışa HÜDA PAR GİK (Genel İdare Kurulu) üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, 26. dönem AKP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Galip Ensarioğlu ve İttihadul Ulema yöneticileri katılmışlar. 

Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Araştırma Görevlisi Rıfat Ablay da var açılışa katılanlar arasında.

Araştırma görevlisi açılışta övgüler dizmiş medreseye ve “Müslümanların hayatında medreseler her şeyden önce gelir. Medreseler olmazsa İslam, örf ve adetler, edep ve ahlak unutulur. Eğer bugün Müslümanların hayatlarında ilim kalmışsa, ibadetlerimizi yapabiliyorsak ve Kuranı kerim’i okuyabiliyorsak medreselerin sayesindedir. Medreseler İslamı, İslam ise insanları muhafaza ediyor. Eğer medreseler yoksa İslam muhafaza edilemez ve cehalet yeryüzünü sarar. Bundan dolayı ehl-i küfür bir memlekete saldırdığında yönünü önce medreselere çeviriyor ve yok etmek istiyor” demiş. (https://ilkha.com/guncel/seyh-ahmed-sorsibi-kulliyesi-dualarla-acildi-201899)

Gelin, bu yaveleri tek tek çözümleyelim: İslamın medresenin korumasına neden gereksinimi olsun? Yalnız Müslümanların değil, tüm insanlığın gerçek yol göstericisi bilimdir, fendir. Dogmalara dayalı medrese eğitimi ve öğretimi ne Müslümana bir şey verir ne de o eğitim ve öğretimde insanlığa bir yarar vardır. İslamın yaşamındaki bilimin kaynağı da değildir medrese. O kaynak pozitif bilimdir.

BU ANLAYIŞTAN KURTULMAK

21. yüzyıl anlayışı olamaz bu anlayış. Bu anlayış İslama aklın yolunu kapatan ortaçağ anlayışıdır, bütün İslam devletlerinin, yaşadıkları çağdan 15 yüzyıl geride kalmalarının nedeni olan anlayıştır. Ne yazıktır ki ülkeyi yönetenlerin tam destek verdikleri bu anlayış, dindar ve kindar bir kuşak yetiştirmek için kolları sıvamış, çocuklarımızı tekkelere ve çağdışı cemaatlere teslim etmiştir. Bu anlayış, kaçak yurtlarda yanarak can veren, bu tekkelerde görev yapan tecavüzcülerin istismar ettikleri çocuklarımızın vebalini, günahını sırtında taşımaktadır. Bu anlayış, ülkemizin sayısız üniversitesinden birinin bile bilim dünyasında saygınlığı olmamasının, yetişmiş insan gücünün ülke dışına çıkmak için her yola başvurmasının, içinde bulunduğumuz olumsuz ekonomik ve sosyal koşulların nedenidir. Ve bu anlayış, ülkemizin saygılığına akıl almaz boyutlarda zarar vermiştir. Kurtuluş reçetemiz bu anlayıştan kurtulmaktır.

HASAN ARSLAN

EMEKLİ ÖĞRETMEN