Olaylar Ve Görüşler

"Yaratıcı Yıkım"ın Kedi Yumağı - Mucize ÖZÜNAL

19 Ağustos 2020 Çarşamba


Tanrıça Bastet çok uzun bir yoldan gelip tahtına yeniden oturdu.

Eski Mısır’da tahıl ambarlarına dadanan fareleri avlayan kedilerin başına nur inmişti. Önce yarı firavun sonra tanrı oldular. Kedi başlı tanrıça ilk kez böyle oturdu tahtına. Sonra ne firavunlar kaldı ne kedinin tanrısallığı. İnsanoğlu insanlaştıkça tanrıların tahtı tarabası tarumar oldu.

“İnsan eşrefi mahlukat”tı. Akıl sahibiydi. Sonsuz yaratı ve gelişim gücüyle evrende biricik olandı. İnsan değerler yaratan, aklını kendini değerlerle sınayıp tartandı.

NEO-LİBERALİZMİN İCADI(!)

Savaşlar, barışlar derken ikinci büyük savaş da bitti. Özgürlüklerin yükselen bayrağı bunların gerçekleşmesi için gerekli olanakların zorunluluğunu dayatıyordu. Ekonomik hak ve özgürlükler, sosyal hukuk devleti. Yurttaşlar için var olan devlet  insan haklarını” korumak ve geliştirmekle yükümlüydü.

Çanlar eski egemenler için çalıyordu. İrkilerek ilan ettiler:

Liberalizm eskimişti. Yenisi gerekirdi!”

Yenisi bulundu: Neo-liberalizm.

Artık özgürlük, eski özgürlük değildi. Girişimci özgürlüğünün en üst düzeye çıkartılmasıydı. Özel mülkiyetin, bireysel özgürlüklerin, serbest piyasa ve serbest ticaretin önündeki bütün engeller kaldırılmalıydı. Bunların üst düzeyde korunup savunulması artık yeni liberalizmin devlete verdiği temel görevdi. Özelleştirme, finanslaştırma, krizlerin manipülasyonu.

Devletler bu görevler için orduyu, savunmayı, polis gücünü derhal işe koşmalıydı. Kavramların kendi gidip adı yadigâr kaldığından devlet küçüldükçe özgürlükler büyüyecekti. Devlet kimsesizlerin kimsesi” değil, güçlülerindi. Tarafsız değil, taraftı.

Her alanda, bilhassa üstyapı kurumlarında, dilde, düşüncede, toplumsal değerlerde, çarpıcı dönüşümler yaşandı. Yok edici temel dönüşümler oldu. İnsanın değersizleştirilmesi başta geliyordu. Gerçi adı önceden apaçık duyurulmuştu. Yaratıcı Yıkım!

Bu nedenle 4 Temmuz 2020’de kedi için öldürülen Nuray’ın haberi hemencecik üçüncü sayfalara düştü. Çünkü 5199 sayılı yasanın adı artık Hayvan Hakları Yasası olarak yaygınlaştırılmış, yasanın Hayvanları Koruma ve Zarar Görmelerini Engelleme adı unutulmuştu. Oysa Hayvan Hakları” bir oksimorundu. Çelişik iki öge barındırıyordu. Hak, öznesi insan olan, yasa ile güvenceye alınmış özgürlüktür. Yani hakkın öznesi insandır. Böyle olmasaydı kedilerin oy kullanması gerekmez miydi?

Yeni liberalizmde hiçbir şey rastlantıya bırakılamaz. Durum o kadar saldırgan baskıcı müdahalecidir. Artık her şey yapılabilir. Düşünüm araçlarının açıklığı (unsurlarının belirliliği), seçikliği (benzerlerinden ayrımı) yok edilerek kavramlar tehlikeli” hale getirilmiştir.

Oksimoronlar, paradokslar, sahte kavramlar, sanal gerçeklikler, düşünmesi engellenemeyenin düşünüm araçlarını bulandırmada ilk akla gelenlerden birkaçıdır. Meşruiyet kazandırılmak istenen her şey, (bedenini pazarlamaktan suç işlemeye kadar) özgürlük olarak yaftalanmaktadır.

TAHTI DEVİRME ZAMANI

İnsanı değersizleştirmek için insan kimliğini inanca, ırka, cinsiyete indirgemek yetmez onlara. İnsanı öteki mahlukatın ayakları altına atmak gerekir. Hayvanları hakkın öznesi haline getirmek! Bastet’in tahtını teslim etmek!

Şimdi bu tahtı devirmek zamanıdır. İnsanı yeniden insanlaştırmak için cinsiyet temelli toplum tasarımını yerle bir etmek için. İstanbul Sözleşmesi’nin içi insan temelli, insan eksenli toplum tasarımıyla yazılmış yasalarla doldurulabilirse eğer.

Yoksa yaratıcı yıkım”ın kedi yumağında “şiddetengellenemez.

MUCİZE ÖZÜNAL

*Oksimoron: oxus. Kesin. Moros Aptalca.

Paradoks: Doğal düşünme biçimine aykırı görüş kanı.




Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları