Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, adam başına milli gelirimiz 8 bin 500 dolar, İtalya’nın 31 bin, Almanya’nın 46 bin, Fransa’nın 39 bin diyerek bunu sanayimizin ülke çapında bu ülkelere kıyasla birkaç kat daha az sanayi yüzölçümümüzün küçüklüğüne bağlıyor adeta.  Bizde 280 bin hektar, İtalya 650 bin, Fransa 922 bin,  Almanya 1.5 milyon..

Sanki, bu ülkeler tarımı dışlamış, tarım alanlarını sanayi şirketlerine gerektiğinde bedava hibe etmiş ve sanayileri ile milli gelirleri patlamış gibi. Biz de verelim gitsin, diyor. Hayır, bakan yardımcılığı koltuğunda oturduğuna göre, tam da böyle düşündüğüne inanmak istemiyorum. Ama bir yanlış algılamaya uygun duygu da var: Tarım alanlarını sanayi kurmak isteyenlere peşkeş çekmek gibi.. AKP bunu yapa yapa geldi. Sonra hibe edilen veya satılan topraklardaki fabrikalar gitti yerlerine konutlar geldi!!!

Hayır, Hasan Bey’in bunu değil, toprakları verirsek sanayi büyür gelişir saf inancını dile getirdiğini varsayacağız.

SANAYİNİN NİTELİĞİ Mİ YÜZÖLÇÜMÜ MÜ

Bakan yardımcısı Hasan Bey, Fransa, Almanya, İtalya’nın milli gelirlerinin yüksekliğini, sanayilerinin niteliğine değil yüzölçümlerine bağlıyor. Bunun söylerken de adeta bu üç ülkenin tarımı boşladıkları kanaati uyandırıyor. Önce bu yanlışlığı düzeltelim.

Mesela Fransa, dünyada 6. en büyük tarım üreticisi, AB’deki tüm tarım alanlarının üçte birine sahip... Dünyanın en büyük 2. tarım ihracatçısı (ABD’nin ardından)! Saymama gerek yok isteyen, bu arada Hasan bey de baksın.. (https://en.wikipedia.org/wiki/Economy_of_France) Fransa tarımının yanında bizim tarım “sapanla tarım” düzeyinde kalır! Hasan Bey, bizim tarımı aşağılamaktansa, neden böyle diye bakmalı, 20 yıldır iktidardasınız ayol!

Almanya ve İtalya için şu saptama bile yeterlidir: “Almanya, Fransa ve İtalya’dan sonra Avrupa Birliği’ndeki en büyük üçüncü tarım üreticisidir.” (https://en.wikipedia.org/wiki/Economy_of_Germany)

Hasan Bey tarımla ilişkiyi o kadar yanlış kuruyor ki o koltukta nasıl oturuyor diye soruyor insan kendine...

Sanayileşme en vazgeçilmezdir.. Tarım da yine aynı değerde asla vazgeçilmezdir. Sanayi ve tarım birbirini tamamlar...

GELELİM MESELA HOLLANDA’YA

Hasan Bey hiç bakmış mı bu ülkenin durumuna? Kendisini baştan sona yalanlayacak bir başka ülke örneği karşımızda.. Küçücük bir ülke Hollanda. Hem tarımda hem sanayide hem yüksek teknolojide ve üretimlerinde hem tüm bunların ihracatında..

Herkese Bilim Teknoloji yazarımız iktisatçı kalkınma ekonomisi uzmanı Bayram Ali Eşiyok, bu tartışma için bir bilgi notu gönderdi, teşekkür ederek bunu paylaşmam yeterli:

Türkiye’nin ekilen alanı Hollanda’nın yaklaşık 22 katı, ama Hollanda 2021’de 118 milyar dolar tarımsal ihracat yapmış. Türkiye ise sadece 25 milyar dolar ihracat yapabilmiş.

Nedeni aşağıdaki tabloda tarımda çalışan başına katma değerde (ya da verimlilikte) gizli. Hollanda’da tarım sektöründe kişi başına verimlilik düzeyi 72.234 dolar iken Türkiye’de sadece 12.337 dolar.

Kısaca Türkiye’de tarımda çalışan birinin verimlilik düzey Hollanda’nın yüzde 17’si kadar. Bunun temel nedeni ise Hollanda’nın bilim ve teknolojiyi tarımla buluşturmasından kaynaklanıyor.

Ekilen alan Türkiye, bin hektar olarak 23.180 (Hollanda: 1.059)

Tarım ihracatı: 25 milyar dolar ( Hollanda: 118 milyar dolar)

Tarımda çalışan başına verimlilik 12.337dolar (Hollanda 72.234 dolar)

Devam edeceğiz.. Türkiye’nin kaderinin değişmesi gerekir. Tepeden tırnağa...

Yoksa, tarım mı sanayi mi diye ülkeyi bir yol ayrımına getiren düşünce, bizi kul da yapar köle de..