CHP AKP’yi yüzde 28’in altına çekebilir mi?
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

CHP AKP’yi yüzde 28’in altına çekebilir mi?

04.11.2024 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Özgür Özel ve arkadaşları 6-7 ay önce Saray’ın hep başvurduğu siyaseti aşırı kamplaştırma ve ötekileştirme politikasını “boşa çıkararak” tüm partilerin birbiriyle normal ilişkiler içinde olduğu bir siyasi ortamın CHP’ye oy kazandıracağına karar verdiler. Böyle bir ortamda CHP’nin sesini AKP ve ötesine daha iyi duyurabileceği ve desteğini artıracağı beklentisi umuduyla...

Acaba bu umut ne kadar doğruydu, hiç bilimsel ve analitik olarak tartışıldı mı partide bilmiyorum. Oysa partide bu konuda fikir yürütecek çok insan var.

Birkaç ay önce yazmıştım. AKP kaybedeceği seçmen kitlesinin sınırına ulaştı diye. Bu partiyi sıfırlamanız veya baraj altına düşürmeniz, bugünkü koşullarda, zor, hatta olanaksız. Nedenlerini de tartışmıştım. Beslediği, inşa ettiği çok geniş bir kitle var, yarattığı kendi orta sınıfı var vb. diye. Bu sınır yüzde 28’dir ve yerel seçimlerde belirlenmiştir. CHP’nin de yüzde 34’tür.

NEDEN HÂLÂ AYAKTA AKP

Buna şaşıranlar var, yahu ülkeyi ekonomik olarak çökertti, yoksullaştırdı, emeklilere kan kusturuyor ama nasıl oluyor da yüzde 28 oy alabiliyor hâlâ diye.

Böyle bakarsak kaba bir görüntü olur. Mesela 16 milyon emeklinin yüzde kaçı gerçekten çok zor durumda, bilmiyoruz, yan gelirlerinden haberimiz yok. Biz sokağa yansıyan en zor durumdakiler adına herkesi kastediyoruz genellikle.

Evet, asgari ücret zorluğu, emeklilerin açmazda olmaları, işsizlerin varlığı, gençlerin iş bulamaması vb. tüm bunlar doğru. Ama işte resmi bir ölçü olarak yerel seçimler AKP’yi yüzde 28’de gösteriyor.

MAHFİ EĞİLMEZ NE DİYOR?

Bu iktisatçımızın “Yeni Ekonomi, 21. Yüzyıla Özgün Yaklaşımlar” kitabını okudum. Remzi Kitapevi’nden birkaç ay önce çıktı, herkese öneririm, geniş kitlelerin ekonomiyi öğrenmeleri veya bir ekonomi bilimine bir başlangıç yapmaları için de gerekli ve yeterli. Üstelik dünya ekonomisindeki çıkmazları ve nelerin düzeltilmesi gerektiği konusunda da ciddi görüşleri var, ki bunların bir kısmı bilim dünyasında da dile getiriliyor.

Mahfi Bey, Türkiye’de ekonominin göreceli canlılık içinde olmasının nedenlerini de tartışıyor. Mesela:

- Kayıtdışılık sürekli artıyor. Bunda illegal kazançların ve yüksek vergilerin payı var. Piyasalarda karşılaştığımız canlılıkta kayıtdışı paraların harcanmasının etkisi var.

- Dolarizasyon enflasyonu besliyor, hükümet harcamaları, pahalılık sarmalı ve negatif faizler insanları (tabii yoksulları değil) hızla harcama yapmaya teşvik ediyor. Bu harcamalar fiyat artışlarını tetikliyor. Kamu kesimi de bu harcamalara destek veriyor. Nüfusun gelir bakımından iyi kesimi, bu canlılığı gördükçe, yaşadıklarımızı kriz olarak görmüyor.

AHLAKSIZLIK YOLSUZLUK KİTLESİ

- Türkiye ahlaksızlık, yolsuzluk, liyakatsizlik batağında, sefalet endeksinde tepelerde ama bu durum gemisini kurtaran kaptan düşüncesini ve her türlü ekonomik ve siyasi ahlaksızlığı mubah gören ve buradan önemli paylar alan bir sınıf da yaratılmış durumda. Karapara aklamak, dolandırıcılık, mafya ve terör iç içe aynı zamanda. Bu durumdan yararlananlar durumdan memnun.

- Her alanda mantar gibi üreyen tarikatlar inanca dayalı yaklaşımları dayatıyor ve nüfusun bir kısmını AKP doğrultusunda kontrol altına alıyor. AKP’nin bunlara sarılmasının sivil toplum diye yutturmasının ve desteklemesinin nedeni...

- Toplumun önemli bir bölümü yapılan binalara, yollara, köprülere, otomobillere, insansız hava araçlarına, savunma teknolojilerine bakarak geliştiğimizi düşünüyor ve AKP’ye destek veriyor. Tabii sendikasızlaşma geniş emekçi kesimi de örgütsüz ve iktidarın eline bakmaya muhtaç ediyor.

SINIR YÜZDE 28 İSE

Memur da “işini bilir” oluyor ve gelirini devletle işi olandan çıkartıyor.

Bazı noktaları yorumlayarak aldım.

AKP’nin belediyelere ve devlete aldığı ve şişirdiği kadroların da oyunu topluyor. Zaten merkezi ve yerel ihale sistemi başlı başına milyonlarca insanı bağlıyor.

Erdoğan ve AKP’nin daha çok oy kaybetmesi, yüzde 20’lerin altına düşmesi için bambaşka yeni koşullar gerekli, belki de iktidardan düşmesi.

Yani CHP’nin normalleşme politikasıyla AKP seçmenini bu tarafa devşirmesinin önü büyük ölçüde tıkalı.

Bunun yerine, bir okurumun da belirttiği gibi, iktidar ve kurduğu rejimden hoşnut olmayan maddi ve manevi mağdur en geniş kitleleri tarafına çekmek politikasına sarılmalı.

Atatürk, laiklik, devrimlere bağlı muazzam bir kitlenin varlığı, Türkiye’nin en büyük kazancı ve yıkılmazlığının teminatıdır. Bu kitleyi heyecanlandırmak ve yüksek güvenini kazanmak gerek. Esenyurt, bunun için önemli bir denek noktası olabilir...

Yarın ki yazım, CHP’de durulma üzerine olacak.

Yazarın Son Yazıları

Şu 29 maddeye noldu ey komisyon? Yanıt: DEM istemedi!

CHP, “Öcalan’a serbestlik, anayasa değişikliğine DEM desteği, PKK’ye ülkede siyaset yapma özgürlüğü” komisyonuna katılırken demokratikleşme olmadan Kürt sorunu çözülmez diyerek 29 maddede bir paket sunmuştu, hatırlatmak istedim özetle de olsa...

Devamını Oku
04.12.2025
Ümmet: Parçalanmış bir Türkiye

Dünkü yazımın sonu “Peki niye şimdi ümmet” sorusuyla bitiyordu. Yer darlığından yanıtı yoktu.

Devamını Oku
02.12.2025
İmralı ve PKK’nin ‘ümmetçi Türkiye’ söyleminin anlamı ne?

Bugüne kadar seküler parti havası basan Kürt milliyetçi siyasal hareketini bir süredir “ümmet” heyecanı bastı.

Devamını Oku
01.12.2025
CHP’yi kurultay sonrası çok zor bir dönem bekliyor

CHP programını yeniledi, parti meclisini 80 kişiye çıkararak kapsayıcılığını ve halk nezdinde temsiliyetini artırdı, büyük bir inançla Özgür Özel iktidara geleceklerini söyledi.

Devamını Oku
30.11.2025
Adeta yargısız infaz kararı

Evet Fatih Altaylı’ya verilen 4.2 yıllık mahkûmiyet kararı, sözlerinde açık bir tehdit asla olmayan ve doğrudan cumhurbaşkanını hedef almayan, ana fikri Türk halkının seçimlerde oy kullanmayı artık çok sevdiği ve bundan asla vazgeçmeyeceği idi.

Devamını Oku
27.11.2025
DEM’in kaçırdığı, CHP’nin yapması gereken

CHP’nin “çözüm” komisyonuna katılırken verdiği sözü tutması iktidar kanadını ve bu kanada eklemlenenleri rahatsız etti.

Devamını Oku
25.11.2025
Yeni seçim ittifaklar olasılığına bir bakış ve sırat köprüsünde yürüyenler

Dünkü yazımın sonunda şu cümleler vardı: Süreç zaten yeni ittifaklar yaratacak ortama itildi.

Devamını Oku
24.11.2025
Neden İmralı dayatması? Çünkü sürecin lideri!

Evet, apar topar ve medyaya kapalı bir toplantı ile milletvekillerinden oluşan ve 5 kişi olacağı söylenen bir heyet, İmralı Adası’na gidecek.

Devamını Oku
23.11.2025
İddianamede yaldızlı bir casus öyküsü

İddianamede Eylem 13 başlığı altında çok ciddi bir iddia var:

Devamını Oku
17.11.2025
Burası Türkiye abicim, yarın ne olacağını kestirmek zor

AKP çok şükür kendinden önceki sağcı iktidarların izinden giderek ülkeyi, geçmişe kıyasla en büyük ekonomik çöküşe ve yoksullaşmaya itti.

Devamını Oku
16.11.2025
Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025