Düşünün, Kılıçdaroğlu Meclis’te konuşma yapıyor, iktidarın adamları mahkemeye başvuruyor ve konuşmasına erişim yasağı getiriliyor. 

Nedeni, konuşmasında iktidar ile FETÖ birlikteliğini gündeme getirmesi, AKP’yi siyasi ayak olarak nitelendirmesi... 

Bu arada iyi bir tüccar olduğunu öğrendiğimiz, İtalyan ve başka Avrupalı pahalı lüks markaları getirerek laik zenginlerin çocuklarına pahalı pahalı pazarlayan Nebati Bey’in de kol kola FETÖ’nün başı ile fotoğrafları, bu yasağa paralel gündeme düşüyordu. (Barış Terkoğlu)

Nebati Bey’in Maliye Bakanlığı’na atanmasının ardında başarılı şirketleri ve servetleri de ilham kaynağı olmuş mudur, bilmiyorum.

FETÖ GEÇMİŞİMİ ANIMSATMAYIN YAHU!

Yok, 15-25 Aralık 2013 öncesi milatmış, o güne kadar FETÖ ile yapılanlar mubahmış masallarını anlatadursunlar. FETÖ askeri darbe girişimine yol açan 10 yıllık süreçteki işbirlikleri unutulacakmış. Bunların hepsi kayıtlı kuyutlu, yazılı çizili. Yok alınları secde yüzü görüyormuş da ondanmış bir ortaklık ve işbirliği. 

Ülke, kanlı bir darbe girişimi yaşadı ve bu sürece gelinmesinde katkısı olanın şu veya bu oranda payı vardır. Bu konudaki açıklamalara yayın yasağı koyarak mı konuyu halledeceksiniz?

Ama yasaklar salt bununla ilgili değil tabii. Ucu iktidara, AKP’ye bakanlıklara ve belediyelerine dokunan tüm yolsuzluk, yanlış ihaleler, yandaş paylaşmaları, rüşvetlerin neredeyse tümüne de yayın yasağı koyduruyorsunuz.

Hem de yıldırım hızıyla karar veriliyor, incelemeye gerek yok, üst siyasi makamların emri olur efendim.. 

YASAK, YOLSUZLUK HABERLERİNE

Medya Araştırmaları Derneği’nin son raporunda yayın yasağı konulan, engellenen veya ortadan kaldırılması talep edilen konular arasında önde koşanlar “yolsuzluk ve usulsüzlük” (336 içerik), “görevin kötüye kullanılması” (308 içerik) var. Tabii Cumhuriyet’in haberleri de başta geliyor içerik engellemelerinde. İşadamlarının yayın engelleme başvuruları da zirvede. Eh bu yağma düzeninde!

Şimdi iş, ana muhalefet partisi liderinin Meclis konuşmalarını engellemeye tırmandı!

Sadece içerik engellemeler olsa... 

Her türlü açıklamaya da polis engelleri var epey uzun zamandır. Bu giderek sıklaşıyor.

İktidarın başı, muhalefete aynı sertlikte yanıt vereceksiniz talimatını iletiyor.

Kendisi, Kılıçdaroğlu’nun TÜİK’e gitmesini sertçe eleştiriyor, “insan davet edilmediği yere gider miymiş”. Evet, TÜİK iktidarların malı. Her şey iktidarın malı, devletin tüm kurum ve kuruluşları “şahsım devletine ülkesi”ne ait. Böyle olunca bilgi almak isteyen muhalefetin önüne demir parmaklıklar iniyor.

SEÇİM SÜRECİNDE YAŞANACAKLAR

İktidarın seçim takviminde, bir engellemeler ve yasaklar olacak, iki çarpıtılmış sayılar, oranlar olacak.

Bir de kimin yaptığı bilinmeyen provokasyonlar da anonim olarak bu süreçte ortalığı karıştıracak... 

İşlerin çığırından çıkacağı ve seçim sürecinin oldukça sert geçeceğine ilişkin emareler mi daha yoğun belirleyecek.

Seçimler, sandıklar milletin en önemli demokratik hak ve özgürlükleridir. 

Bu sürece, haklara sonuna kadara sahip çıkılacağına ilişkin de tüm muhalefet partilerinin iradelerini güçlü bir şekilde ortaya koyduklarını da görüyoruz.

Merkez Bankası Başkanı’nın bilgilendirdiği yabancı sermaye kuruluşları temsilcilerinden, başkanın, ayın 16’sındaki toplantıda faizi artırmama eğiliminin ağırlık kazandığını söylediğini öğrendik. MB Başkanı şüphesiz ki bu açıklamadan önce durumu Cumhurbaşkanı ile konuşmuş ve onayını almıştır. Başka türlüsü zaten mümkün değil..

NAS birden ortadan kalktı. İşimize gelince NAS, gelmezse piyasa... NAS ile piyasanın dansını izliyoruz aslında!

NOT: Sekiz arkadaşımızın işten çıkarılma kararının iptal edilmesi, süreçte aklın ve mantığın öne çıktığını gösteriyor. Çok sevindirici! Doğrusu budur. Aklın, zekânın bundan sonra da Cumhuriyet’te çok daha hızlı koşmaya başlayacağını umut ediyoruz. Bu sürecin böyle noktalanmasında katkısı olan herkese teşekkür.