TÜBA'ya İlahiyatçı Başkan
Orhan Bursalı
Son Köşe Yazıları

TÜBA'ya İlahiyatçı Başkan

10.06.2012 03:45
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Beklediğimiz oldu, Türkiye Bilimler Akademisinin yasasını geçen yıl değiştiren hükümet, YÖKe ve TÜBİTAKa üye atama yetkisi vermişti. Bu yetkilerini kullandılar... Dün de akademi genel kurulu yapıldı. TÜBAya yeni başkan adayı olarak 3 aday belirlendi. \n

\n

Hükümete yakın İstanbul Üniversitesi Rektör Yunus Söyletin rektör yardımcısı olan Ahmet Cevat Acar açık ara en çok oyu aldı. Acarı Yunus Söylet aday gösterdi! İkinci aday ise Hüseyin Yıldırım oldu. (Yalova Üniversitesi, kimyacı.) Üçüncü başkan adayı ise ilahiyatçı Hüseyin Sarıoğlu. (5 oy- İstanbul Üniversitesi.)\n

\n

TÜBAya başkanlık için aday seçilen üç isim arasından birisini Başbakan seçerek atayacak. İlahiyatçı adayı da seçebilir. Bence yakışır ve amaca da uygun olur. Başbakan üç adayı da beğenmezse, TÜBA üyelerinden herhangi birini de atama yetkisine sahip! Erdoğan başkan atamada mutlak isim. Zaten kendisine başka türlüsü de yakışmaz.\n

\n

Genel kuruldaki başkan adayları seçiminde 28 kişi boş oy kullandı. Bu kişilerin, önceki TÜBA üyeleri olduğu kesin. “Önceki TÜBAdan 138 üyeden yarısına yakını istifa etmişti. Kalan üyelerden demek ki yarıya yakını da boş oy kullandı. 40’a yakın eski TÜBA üyesinin Başbakan ve hükümetin TÜBAsını benimseyerek üyeliğini sürdüreceği anlaşıldı!\n

\n

Boş oy kullananların bir kısmı istifa edebilir. Zaten TÜBAya yapılan hükümet atamalarından sonra 7 TÜBA üyesi istifa etmişti. Bunlar arasında Çiğdem Kâğıtçıbaşı, Zeynep Aycan, Oğuz Gülseren, Cezmi Akdiş de bulunuyor. Tarık Çelik emekliliğini isteyerek başkan yardımcılığından da ayrıldı. Yücel Kanpolat yeni başkan atanınca görevi teslim edip istifa edecek.\n

\n

Hükümetin kurumlarınca yeni üyeliğe atananlardan İsmail Çakmak, Zekai Şen ve Amerikada bir bilimci görevi kabul etmedi.\n

\n

Eski YÖK Başkanı Ziya Özcan da YÖK listesinden TÜBAya üye olarak atananlar arasında! O şimdi üstelik Polonya büyükelçisi!\n

\n

Özcanı geri dönemediği eski okulu ODTÜ mü önerdi diye araştırdım. Çünkü hem YÖK hem TÜBİTAK üniversitelere yazı yazmış ve TÜBA adaylarını bildirmeleri istenmişti.\n

\n

Hayır, ODTÜ önermemiş. YÖK doğrudan doğruya kendisi seçmiş Özcanı TÜBA üyeliğine.\n

\n

Bu durum karşısında, YÖK ve TÜBİTAKın oluşturdukları üye listesindeki isimlerden kaçının üniversitelerce bildirildiği, kaçının kendileri tarafından doğrudan seçilerek üye atandığı ise merak konusu.\n

\n

Yeni atanmışüyeler arasında tanınmış bazı isimler de var. Bunların hangi saiklerle Erdoğan TÜBAsına üye atanmayı kabul ettikleri de merak konusu.\n

\n

TÜBİTAKın da YÖKün listesinde de ilahiyatçı atanmışlar var. \n

\n

YÖK, TÜBAya 43 asıl üye, 7 de genç üye (asosye) atadı.\n

\n

TÜBİTAK ise 40 asıl, 43 de asosye üye atadı.\n

\n

Her iki kurum da yasal olarak 100er üye atama kontenjanlarını tam kullanmadı. YÖK yarısını kullandı.\n

\n

Herhalde ilk atamalardan sonraben niye yokumdiye ortaya çıkacakların gönüllerini yapmak için,boş kontenjanbıraktılar.\n

\n

***\n

\n

Halen TÜBA Başkanı olan Yücel Kanpolat, Yoruldum ve sıkıldım. Ben akademinin sivil ve özerk olmasını isterim hep. Sanıyorlar ki TÜBA diye yağlı bir post bulduk ve bu postu sürekli kullanmak istiyoruz. Üyelerimiz çıkar amaçlı hizmet vermedi. Birbirimizden öğrenerek bilim insanı kimliğimizi güçlendirmeye, genç bilimcilere destek olmaya çalıştık, orası bizim için bir okuldu, bu şans elimizden alındı, yazık oldu. Gençler de huzursuz dedi.\n

\n

Türkiye Bilimler Akademisinin ses getiren projeleri vardı. Bunlar arasında, genç akademisyen yetiştirme ve destekleme projesi (GEBİP), Türkiye kültür envanterinin çıkarılması, açık ders malzemeleri, bilim terimleri sözlüğü, bilim eğitim ve portalı ile onlarca projesi sayılabilir.\n

\n

TÜBAya başkan olmak için adaylıklarını açıklayanlar atandıklarında süren projeleri ne yapacakları veya nasıl bir TÜBA istedikleri veya TÜBAya neden başkan seçilmek istedikleri konusunda hiçbir fikir beyan etmedi!..\n

\n

Bunu da normal buldum! Siyasi atanmışların bu konularda fikri olmasa da olur!\n

\n

Nasıl olsa ne yapacakları, nasıl davranmaları gerektiği konularında kendilerine gerekli siyasi talimatlar verilecektir.\n

\n

Bu arada bilindiği gibi, TÜBAdan ilk istifa edenler sivil bir akademi kurarak (Bilim Akademisi Derneği, kısaca Bilim Akademisi) faaliyetlerine başladı. (http://bilimakademisi.org/)\n

\n

Türkiye bilimcileri özgürlüklerini yitirerek ağır bir yara aldılar.\n

\n

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Olağanüstü döneme olağanüstü iddianame

4 bin sayfalık iddianame mi olurmuş?

Devamını Oku
13.11.2025
Millet, ‘dâhi adam’ın bu topraklardan çıkmasının gururunu yaşıyor

AKP’den önce 10 Kasım’larda sirenler çaldığında köprüde, caddelerde sokaklarda durmayan araçların ve yayaların sayısı hatırı sayılır ölçüde fazlaydı.

Devamını Oku
11.11.2025
Cumhuriyetin temeli ve Ata’nın bize mirası 3+2 altın anahtar

Bugün büyük Türk’ü anıyoruz.

Devamını Oku
10.11.2025
Üniversite diploması ne kadar değerli

ABD’de Gallup’un ağustos ayında gerçekleştirdiği anket ilginç sonuçlarıyla tartışma yarattı...

Devamını Oku
09.11.2025
Mesele salt İmamoğlu değil, yenilikçilik ve yerellik

Ekrem İmamoğlu’na casusluk suçlamasının hemen ardından oğlu ve babasının sorguya çekilmesine sıra geldi.

Devamını Oku
06.11.2025
Ahmet Türk ve hayal alemi

DEM heyeti ile cumhurbaşkanı arasında son yapılan ve sonucu merakla beklenen görüşme üzerine bir açıklama beklerken cumhurbaşkanı hukuk başdanışmanlarından Mehmet Uçum merakımızı giderdi.

Devamını Oku
04.11.2025
İstanbul ‘iş bilmez kadir bilmezler’in mi elinde? Peki ‘Biz ihanet ettik’ kim dedi?

Cumhurbaşkanı, İstanbul’un en değerli havaalanı Atatürk Havaalanı’nın yıkılarak yerine yapılan “millet bahçesi”ni ziyaret etmiş ve “İstanbul’umuzu iş bilmez, kadir kıymet bilmez, tarih ve medeniyet şuurundan yoksun kifayetsizlerin insafına terk etmiyoruz. İstanbul bizim göz bebeğimizdir. Bu aziz şehrin bir fetret devri daha yaşamasına gönlümüz asla razı değil” demiş.

Devamını Oku
03.11.2025
Bayrampaşa’ya çökme, genel seçimlerin provası mı?

Bayrampaşa Belediyesi’ni “ele geçirme eylemi” tam bir milli iradeyi hava cıva gören bir iktidar anlayışının tipik örneğidir.

Devamını Oku
02.11.2025
En büyük iki devrim: Ulus ve kadın devrimi

Bu döneme özgü karamsarlıkları erteleyerek bir de şu açıdan bakalım: Atatürk’ün Cumhuriyet hedeflerine önemli ölçüde varılmıştır; bu hedeflerin artık geri döndürülemez olduklarına, tüm Türkiye’nin dün Cumhuriyeti ve Atatürk’ü olağanüstü sahiplenmesiyle sürekli tanıklık ediyoruz.

Devamını Oku
30.10.2025
Casuuusss... Cephanelerini çabuk tüketiyorlar... Hedef Tele1 miydi!?

Yahu bekleyin kardeşim, insanları en çok etkileyebilecek bir konuyu...

Devamını Oku
27.10.2025
İslamcı ‘muhafazakâr demokrat’ olabilir miydi?

“Muhafazakâr demokrat”ların en son numarası, bertaraf etmek istedikleri muhalif rakiplerini casuslukla suçlamak oldu.

Devamını Oku
26.10.2025
Ya İmralı gelsin veya İmralı’ya gidelim!

Evet, DEM (ve tabii ki Kandil) “terörsüz Türkiye” komisyonunu, daha doğrusu AKP iktidarını ve MHP’yi, Öcalan’ın serbest bırakılması noktasına indirgedi ve sıkıştırdı.

Devamını Oku
23.10.2025
Demokrasi yoksa ne çözümü!

Tarafların pozisyonuna bakalım, evet yeniden, fotoğraf net olarak görülmezse politika üretilemez ve kararlar alınamaz.

Devamını Oku
21.10.2025
Ey Meclis milletvekillerine sahip çıkma özgürlüğün de mi yok

Önce: Merkez Bankası başkan yardımcısının dolandırıcılık suçlamasıyla hakkında soruşturma açılmasına şaşırdık mı, hayır demeyeceğim ama evet de diyemiyorum.

Devamını Oku
20.10.2025
Tek tek avlanmak ve hukuka sahip çıkmak

Fatih Altaylı’ya 5 yıldan az olmamak kaydıyla hapis cezası isteniyor.

Devamını Oku
19.10.2025
Tek adamlık için şarttı: AKP içinde büyük tasfiye

İki yazıdır AKP’nin 2 yıllık iktidarı süresi içinde mutlak iktidara, tek adam rejimine giden yolların nasıl açıldığını yazıp duruyorum.

Devamını Oku
16.10.2025
Mutlakiyete giden süreç: Ordu ve yargının dönüştürülmesi

Dünkü yazım, tek adam rejiminin başlangıç noktası üzerineydi:

Devamını Oku
14.10.2025
Başlangıç noktası: Denge denetleme yıkılınca varılan yer

Demokrasiye zerre inanmayanlar, iktidara gelince adım adım mutlak iktidarlarını kurmak için kolları sıvarlar.

Devamını Oku
13.10.2025
Siyaset ağlarını örüyor, hukuka aykırılığın anlamsızlığı ve İmralı tahterevallisi

Bayrampaşa Belediyesi’ne, başkan ve arkadaşlarına çekilen operasyonun yanı sıra, CHP meclis üyelerinden bir kaçını hayatlarından adeta bezdirerek partilerinden istifa ettirilmeleri ...

Devamını Oku
12.10.2025
Nobel Ödülleri: Bilim gelişmenin ve yeni ufukların anahtarıdır

Aziz Sancar, en üst düzey ve özgürce araştırmaların yapıldığı ülkelerden birinde, ABD’de, günde 16-18 saat çalışarak ve merakının peşinde koşarak, odaklandığı konuyu çözmek için yöntemler geliştirerek DNA’nın, ikili zincirdeki bozulmaları nasıl onardığını gösterdi.

Devamını Oku
09.10.2025
Ülkeyi, ekonomiyi altın alanlar mı batırdı... Belirsizlikler dorukta

İktidarın gözü milletin altınlarında...

Devamını Oku
07.10.2025
Bir fotoğrafın düşündürdükleri: Kimse yanılsamaya kapılmasın

Meclis’in açılış resepsiyonunda cumhurbaşkanının iyi bir halkla ilişkiler girişimi ile siyasi parti liderlerini davet ederek verdiği gülücüklerle dolu toplu fotoğraf en önemli tartışma konusu oldu.

Devamını Oku
05.10.2025
Nobel Barış Ödülü merakı ile boşa koşan adam

Netahyahu-Trump’ın baş başa hazırladığı plan kime yarar...

Devamını Oku
02.10.2025
Büyük yoksullaşma ve çöküşün anatomisinden paylaşımlar

Ülkede hiç bu kadar büyük yoksul kitleler ve giderek daha az sayıda büyük zenginler yaratılmamıştı.

Devamını Oku
30.09.2025
ABD karşısında tarih boyunca hep kaybettik, çünkü...

Çok şey konuşuldu cumhurbaşkanının ABD ziyareti üzerine.

Devamını Oku
29.09.2025
Tunç’un bağımsız tarafsız yargısı Gökçeklere neden işlemiyor?

Haftada birkaç kez her ciddi karın ağrısı hukuk olayı ortaya çıktığında, “Türkiye bir hukuk devletidir, yargı bağımsız ve tarafsızdır...

Devamını Oku
28.09.2025
İptalciler mi daha hukuksuz, AKP yargısı mı... Ve yarı hiyerarşisine reddiye

Dün komik olaylar yaşandı.

Devamını Oku
25.09.2025
Kongre gri alanları ve operasyonel sözde muhalefeti bitirdi

Hukuku, yargıyı tamamen elinde tutan, yargıçları mahkemeleri atayan, farklı karar veren mahkemeleri dağıtan, dahası beğenmediği yargıçları üstelik rütbesini düşürerek sürgüne gönderen, AKP’li avukatları yargıç yaparak İstanbul’da CHP 38. kongresini iptal ettirerek üstelik onlara mutlak butlan (kongreyi yok sayma) kararı aldırmaya çalışan iktidar değil, sanki bizzat CHP’nin kendisi...

Devamını Oku
22.09.2025
Temiz bir iktidar hayal değil, bu ülke bunu çoktan hak etmiştir

Anlamakta zorluk çekiyorum.

Devamını Oku
21.09.2025
Devlet partisi belediyeleri tuzakla ele geçiriyor: İkinci aşama

İsmail (Saymaz) iyi slogan üretti: “Ya AKP rozeti takacaksın ya da kelepçe”.

Devamını Oku
18.09.2025
Bütün parasını ‘mutlak butlan’a yatıranlar kaybetti

Kayyum kararı olasılığı bende yüzde 50 idi. Saray’ın CHP’yi dağıtma kararlılığı burada yüksek rol oynuyordu.

Devamını Oku
16.09.2025
Kurultayda oy devşirme, yasa ve etik sorun üzerine

Dünkü yazımda kurultaylarda menfaat karşılığı delegenin oyunu almak konusunda yazdıklarımla ilgili eleştiriler aldım.

Devamını Oku
15.09.2025
Olağanüstü kurultaya onayı durdurmak mümkün mü?

Yarın gözler Ankara’daki mahkemenin vereceği kararda.

Devamını Oku
14.09.2025
‘Muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine...’

“Türkiye Yüzyılı’nı inşa ederken muhalefeti dönüştürme görevimizi de adım adım yerine getirmekten kaçınmayacağız.

Devamını Oku
09.09.2025
Büyük çöküşün anatomisi: Toplumsal yıkımın diğer boyutları (2)

2026’da ücretlinin alım gücü muhtemelen daha da eriyecek. Neden? Yıl sonu enflasyon, MB tahmini üst bandında, yüzde 29 gerçekleştiği takdirde, 6 aylık enflasyon yüzde 10.57 gerçekleşecek.

Devamını Oku
08.09.2025
CHP yeniden diriliyor ve alanlardaki yüksek enerjinin niteliği

Özgür Özel ve arkadaşları, aylardır iktidarın CHP’ye ve CHP’li belediyelere karşı elindeki hukuk enstrümanlarıyla yaptığı saldırılara karşı direnişin kalesi rolünde.

Devamını Oku
07.09.2025
Kural yok, hukuk devrildi. Kendi oyununu kurma zamanı

Ülkenin yönetim kuralları vardır. Bu kuralları anayasa ve yasalar belirler.

Devamını Oku
04.09.2025
Büyük çöküşün halka yansımaları: Derinleşen toplumsal yıkım

Dedik ki biraz daha geri gidersek 2017-2018’de başlayan 2020’den itibaren de giderek derinleşen büyük çöküşün millete, satın alma gücüne maliyeti, servet transferi ve yoksullaşma konusunda da her geçen ay arttığına ilişkin çok veri var.

Devamını Oku
02.09.2025
En az 250 milyar dolar kanatlandıysa... Bakın sonuçlarına...

Dünkü yazımda kur korumalı mevduat belasının veya muazzam servet transferinin Merkez Bankası kasasından 4 yıl içinde 60 milyar doları para babalarının ceplerine havalandırdığını ancak bunun kümülatif bir dizi başka milyarlarca doları hesap dışı tuttuğunu yazmış ve bunun hesabını kim yapacak ve kim verecek diye sormuştum.

Devamını Oku
01.09.2025
Aydınlatılmayı bekleyen büyük olay: 60 milyar mı yoksa 1 trilyon dolar mı kayıp...

Merkez Bankası açıkladı ya, kur korumalı mevduat ucubesinin veya halkın servetinin para babalarının cebine akıtılması sürecinin sona erdiğini...

Devamını Oku
31.08.2025