Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Peki Sekiz Az mı?
Fi tarihinde Baba Erenler’i namaz kılmıyor diye Kadı Efendi’nin karşısına çıkarmışlar.
\nKadı Efendi’nin sorusuna Baba Erenler, “Kuran’da yeri var. Namaza yaklaşmayınız buyuruluyor” yanıtını vermiş. Kadı Efendi üstelemiş: “Ama devamı da var.”
\nBaba Erenler’den yanıt: “Bize bu kadarını öğrettiler.”
\n***
\nAdalet Bakanı ne zaman konu uzun tutukluluk sürelerine ve tutuklu gazetecilere gelse benzer bir yaklaşımı sergiliyor.
\nSomut örnekleri bir yana bırakıp istatistik biliminin kötü yanlarından yararlanıp ortalamalar sıralıyor.
\nGaliba da Deniz Feneri Davası sanıklarının 3.5 aylık tutukluluklarıyla Silivri davalarında yargılananların 3.5 yılı aşan tutukluluk sürelerini toplayarak ikiye bölüp ortalama tutukluluk süresini buluyor: 2 yıl.
\nSayın bakanın cankurtaran simidi gibi sarıldığı bir başka belge de Amerika’daki Gazetecileri Koruma Komisyonu’nun yaptığı açıklamadaki “Tutuklu sekiz gazeteci var” bölümü.
\nTürkiye’deki basın meslek örgütleri, komisyonun sayısal açıklamasını ortak bir bildiriyle kınadılar ve yaptığı saptırmadan ötürü eleştirdiler.
\nSon tutuklama dalgasıyla tutuklu gazeteci sayısı 99’a çıktı.
\nTutuklanan gazetecilere savcılıktaki sorguları ya da duruşmalarda yöneltilen “Bu haberi niye yazdın”, “Gazete nasıl yayımlanıyor” gibi özetlenecek sorular varken “Onlar gazeteci değil, terörist” gibi aynı zamanda masumiyet karinesi ilkesiyle çelişen açıklamalar yapmak, adaletle nasıl bağdaşıyor, anlamak gerçekten zorlaşıyor.
\n***
\nKomisyona “Sekiz tutuklu gazeteci var” açıklaması nedeniyle kızdık, ama açıklamayı dikkatle okuyunca farkına varılıyor.
\nAdamlar sekiz gazeteciyi bile çok bulup siyasal iktidarı suçluyorlar.
\nUyarılar üzerine yaptıkları ikinci açıklamada şöyle diyorlar:
\n“Türkiye’de ve başka yerlerde hükümetlerin eleştirel sesleri susturmak için gazetecilere meslekleriyle ilgisiz gibi görünen suçlamalar yöneltme yoluna başvurduğunu biliyoruz. Hapisteki gazeteciler konusunda verilen sayılar farklı olsa da Türk basını hakkında varılan sonuç tektir: Türkiye’de basın özgürlüğü saldırı altındadır. Habercilere karşı binlerce ceza davası açılmıştır; Ceza Yasası ve Terörle Mücadele Yasası eleştirel yayınları susturmakta rutin olarak kullanılmaktadır ve Kürt gazeteciler sürekli takibat altındadır. Durum endişe verici olup, giderek kötüleşmektedir. Türkiye’ye bu yıl bir keşif gezisi yapan CPJ Direktör Yardımcısı Robert Mahoney, Başbakan Tayyip Erdoğan ve AKP’nin ‘hakaretle ilgili muğlak yasaları ve geniş kapsamlı terörle mücadele düzenlemelerini kullanarak sadece solcu ve Kürt gazeteciler gibi geleneksel hedefleri değil, ana akım medyada hükümeti eleştirenleri de hedefleyen milliyetçi taktiklere başvurduğunu’ yazmıştır.”
\nBaşka bir bilgiyi de eklemeliyim. Aralık ayının ilk günlerinde Avrupa Konseyi, Avrupa Komisyonu ve AGİT gibi uluslararası kuruluşların güncel raporlarında da tutuklu gazeteci sayısı 65 olarak vurgulanıyor.
\n***
\nÇalışma arkadaşları sayın bakana bu bilgileri de aktarmış olsalardı, sanırım Baba Erenler’in serencamına benzeyen bir yaklaşımı yaşamazdık.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Araştırma: Olası bir savaşta Türkiye'nin kaybı ne olur?