Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Cumhuriyet’in geleceği
1789 Fransız devrimi, Avrupa’da monarşinin, teokrasinin ve feodalizmin yıkılma sürecini başlatmıştır. Monarşinin yerini yasama, yürütme, yargı arasında güçler ayrılığı ilkesi, teokrasinin yerini laiklik, feodalizmin yerini herkese mülkiyet hakkı almıştır.
Karşıdevrimcilerin ve sahte devrimcilerin çabaları nedeniyle bu ilkelerin uygulanabilir hale gelmesi uzun bir süre aldığı gibi, devrim de bir anda ortaya çıkmamıştır. 14. yüzyıldan itibaren bilim, felsefe ve sanat alanında gerçekleşen radikal gelişmeler bu devrimin temelini oluşturmuştur.
Kopernik, Galilei, Kepler, Newton gibi bilim insanlarının ve Bacon, Hobbes, Locke, Descartes, Spinoza, Leibniz, Hume, Rousseau, Kant gibi filozofların kuramları; Da Vinci, Rafael, Botticelli, Michelangelo gibi ressamların ve heykeltıraşların ve Dante, Shakespeare, Cervantes gibi edebiyatçıların eserleri, Avrupa’da sorgulayıcı, diyalektik, çoğulcu ve insancı bir ortamın gelişmesine neden olmuştur. Böylece, Tanrı merkezci bir din fetişizminin ve dine indirgemeciliğin egemen olduğu Orta Çağ zihniyeti Avrupa’da son bulmuştur.
Kurtuluş Savaşı’nın lideri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleşen devrim de, 1789 Fransız devriminin Osmanlı topraklarındaki gecikmiş bir yansımasıdır. Avrupa’nın Rönesans ve Aydınlanma olarak bilinen dönemleri yaşadığı yüzyıllarda, Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa’da tarihe karışmış olan Orta Çağ zihniyetini yaşatmaya devam ediyordu. Atatürk bunu kavradı ve Aydınlanma devrimlerini, kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde yürürlüğe koydu.
Saltanatın ve Hilafetin kaldırılması, Öğretim Birliği Yasası’nın ve Medeni Yasa’nın kabul edilmesi, bilimsel ve laik eğitim sisteminin kurulması, kadınların eğitim ve çalışma yaşamında etkin bir biçimde yer alması, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi, laiklik ilkesinin Anayasa’da yer alması, toprak reformu girişimleri gibi birçok devrim, bu sürecin parçasıdır.
Ancak karşıdevrimciler ve sahte devrimciler, Türkiye’de de hiçbir zaman eksik olmadılar. Laiklik karşıtı İslamcı siyaset çizgisinde olanlar ve onların “liberal” işbirlikçileri, devrim sürecini etkisiz hale getirdiler. Devlet, bürokrasi, akademi, medya, sivil toplum örgütleri onların egemenliğine girdi. Türkiye, Aydınlanma devrimlerini daha da ileri bir noktaya götüreceğine, kapitalizm- sosyalizm tartışmasına odaklanacağına, monarşik ve teokratik düzene geri dönme aşamasına geldi.
Böylesine kritik bir zamanda, Türkiye Cumhuriyeti ile neredeyse yaşıt olan Cumhuriyet gazetesinde yeni bir dönem başlamaktadır. Bu dönem geleceğe umutla bakmamıza yol açmıştır.
Bundan sonra, pazartesi ve perşembe günleri, Cumhuriyet okurlarıyla bu köşede birlikte olacağız. Gericiliğe, dinciliğe, adaletsizliğe, erdemsizliğe, dogmatizme ve despotizme karşı mücadelemiz, hiçbir güç odağından korkmadan, cesaretle, bu köşede de devam edecektir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı