Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Nur suresi 31. ayetiyle ilgili tefsirinde şöyle bir bölüm var:

“İslam öncesinde kadınların ‘baş, boyun, gerdan ve kısmen göğüsü’ açık bırakmaları âdet olduğu halde bu yerlerin kapatılmasının emredilmiş bulunmasıdır; yani hâkim örf, iffeti korumak bakımından uygun bulunmamış ve değiştirilmiştir.”

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın tefsirinde çok ayıplı bir tahrif ve yalan var: İslam öncesi dönemde Arap kadınların boyun, gerdan ve göğüsleri açıktı ama coğrafi bölge ve iklim koşulları nedeniyle başları “hımar” adı verilen örtüyle zaten kapalıydı. Geleneksel hımarın İslam dininin bir buyruğu olması gerçekdışıdır, tahrif ve kuyruklu yalandır! Ben bu yalanı bozmaya çalışıyorum. Kadınların başını örtmesi Kuran kaynaklı değildir, siyasal İslamcı bir dayatmadır. Türban, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletini yıkmanın aracı olarak kullanılmaktadır. Öyle ki AKP kendi saflarında olmayan türbanlıyı düşman saymaktadır.

***

Bu konuda epeyce hadis ve rivayet var. Bunlardan aklıma en yatanını bilginize sunuyorum: İbni Kesir, Mukatil bin Hayyan’dan, o da Cabir bin Abdullah elEnsari’den rivayet eder:

“Esma binti Mirsed’in Beni Harise mevkiinde bir hurmalığı vardı. Kadınlar oraya etek giymeden, göğüsleri, saçları ve ayaklarındaki halhalları açık olarak giderlerdi. Esma ‘Bu görünüşünüz ne kadar çirkindir’ derdi. Bunun üzerine, ‘Mümin kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar...’ (Nur suresi / 31. ayet) ayeti nazil oldu.”

***

“Hımar” adı verilen örtü İslam öncesinde Arabistan’da yaşayan putperest, Musevi ve Hıristiyan erkek ve kadınların başlarından aşağı sarkan geleneksel bir örtüdür. İslamı kabul eden bölge insanlarının zaten başındadır bu örtü. O olmasa başlarına güneş geçer; ağızlarına, burunlarına, gözlerine, kulaklarına kum ve toz dolar. Eni ve boyu en azından 150 cm. kadardır. İslam gelince, göğüs bölgesi çıplak olan kadınların buralarını hımarla örtmeleri buyrulmuş. O örtü zaten kadınların başlarındadır. Söz konusu Nur suresi 31. ayet kadınların göğüslerini hımarın sarkan bölümünü kullanarak örtmelerini buyurmuştur. Bu tartışılmaz bir gerçek ve doğru! Ancak din adamları ve iktidarlar kadınları baskı altına almak için ayetin anlamını tahrif etmişler. Çok ayıp!

***

‘SOUTİENS-GORGE’ NEDİR YA DA ‘İKİZLERE TAKKE’NİN TARİHÇESİ:

Günümüzde sutyen, kadınların göğüslerini örtmek, desteklemek ve kaldırmak için kullandıkları bir giyecektir. Artık Müslüman kadınların göğüslerini örtmek için hımara gereksinimleri yoktur. Genelde iç çamaşırı sayılan temel bir giyecektir. 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında geliştirilerek korsenin yerini almıştır. Dünyanın hemen her yerinde üst vücut parçası için en yaygın kullanılan iç çamaşırıdır.

Sutyen, günlük işler sırasında göğüsleri biçimlendirmek ve desteklemek için kullanılır. Spor sutyeni gibi özel sutyenler egzersiz sırasında fazladan destek sağlamak amacı ile tasarlanmıştır. Kimi kullanıcılar sutyen kullanmanın göğüsleri ilerki yaşamda sarkmadan koruyacağına inanmaktadır.

***

Mısır Panislamistlerinin (Müslüman Kardeşler’in) izleyicisi ve taklitçisi olan Türkiye siyasal İslamcıları, Kuran ayetini tahrif ve tahrip ederek propaganda malzemesi yaptılar. İlk örneği 1950 yılında ortaya çıkan siyasal türbanı, karşıdevrimci İslami İrtica’dan ayrı düşünmek mümkün değil. AKP’nin bunun sayesinde iktidara gelmiş olduğu toplumsal bir gerçek ama onun sayesinde iktidarda kalması mümkün değil artık. Önümüzdeki yıllarda AKP iktidardan düşse, siyasal etkisi sönümlense bile kadınların bir bölümü, sayıları azalsa da türban takmayı sürdürecekler. Dahası birkaç on yıl içinde siyasal anlamını, mürteci simgeselliğini yitirecek ve bazı kadınların giyim malzemesi olarak kalacak. Bu arada, meğer türbanın da aklı ve vicdanı varmış, ama bunlar, AKP Başkanı Erdoğan’a göre “konu mankeni” imiş. Türban da mutasyona uğrayabilirmiş, koyun da kurdu kovalayabilirmiş!..

***

Şair, filozof ve İslam âlimi Adonis (Ali Ahmad Esber) yeni yılı kutlamak için telefon etti. Kutlama faslından sonra hımarın boyutlarını sordum. Geleneksel hımarın İslamdan yüzlerce yıl önce de Arapların başında gezindiğini, değişik boyda olduğunu ve salındığı zaman omuzdan aşağı indiğini söyledi. Son cümlesi şu oldu: “İslamdan önce Arap kadınları özgürdü.”

(*) Sutıyengorj = Sutyen