Özdemir İnce

RTÜK ve tasarlanmış suikast 2

10 Mayıs 2024 Cuma

RTÜK bana karşı hesaplı, kitaplı ve tasarlanmış, kararlı bir suikast programı uygulamakta. Belki de hükümetten gelen bir susturma emrini uygulamakta. Ceza metni bana ulaştığından bu yana başka televizyonları dikkatle izledim “azgın yandaş” televizyonlar dışında kalan, muhalif kokulu televizyonlarda benim dile getirdiğim düşünceler, bir yasal hak olarak, her gün özgürce söylenmekte. Aynı sözler ben söylediğim zaman suç oluyor. Konuşmalarımda RTÜK’ün uzmanları suç (!) öğesi buluyor. Çünkü bulmak zorundalar.

Namık Koçak’ın, en azından beş yıldır katıldığım ve cumartesi günleri yayımlanan programlarında, TC Anayasası’na ve özellikle de ilk dört maddesine uygun programlar yaptık!

15.2.2011 günü AKP tarafından çıkarılan yasaya göre beni cezalandıran RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU’nun neyin nesi olduğunu öğrenelim ilkin:

“Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Türkiye’de faaliyet gösteren tüm radyo ve televizyonların yayınlarını denetleyen kamu kuruluşu. Üyeleri TBMM Genel Kurulu tarafından siyasi partilerin adayları arasından seçilir. Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ilişkilendirilmiştir.”

Dünyanın bütün uygar ülkelerinde RTÜK benzeri kuruluşlar vardır ama üyeleri ülkemizde olduğu gibi siyasetçiler değil bilimci (sosyolog, felsefeci) üniversite öğretim üyesi, kıdemli televizyoncu ve radyocu, kıdemli gazeteci, kıdemli yazar, iletişim hukukçusu ve kıdemli iletişim uzmanı gibi medya konusunda otoritelerdir.

Hakkımda karar veren RTÜK üst kurul üyeleri:

1. Ebubekir Şahin, Başkan, AKP (Ceza)

2. Orhan Karadaş, Başkan Vekili, AKP (Ceza)

3. İlhan Taşcı, Üye, CHP (Karşı oy)

4. Nurullah Öztürk, Üye, AKP (Ceza)

5. Dr. Necdet İpekyüz, Üye, DEM Parti (Karşı oy)

6. Mehmet Daniş, Üye, AKP (Ceza)

7. Deniz Güçer, Üye, MHP (Ceza)

8. Ahmet Can Buğday, Üye, İYİ Parti (Ceza)

9. Tuncay Keser, Üye, CHP (Karşı oy)

Ceza verilmesini isteyenler: 6 oy (AKP+MHP+İYİP); karşı oy verenler: 3 oy (CHP+DEM). Hakkımda karar veren RTÜK Üst Kurulu’nun üye oluşumuna göre benim ceza almamam mümkün mü? Kuşkusuz değil!

Gelelim cezalandırılmam için rapor veren üst kurul uzmanlarına: Bu göreve gelmek için “Üniversitelerin en az dört yıllık öğrenim veren fakülte ve yüksek okullarından mezun olmak” yeterliymiş. Sadece diploma ve sınav!

Hiç alçakgönüllü olmama gerek yok: Merak eden biyografimi internetten okuyabilir. Televizyonculuk mesleğini birikimim dolayısıyla çok iyi bilirim. Çünkü TRT’yi 1970 yılında kuran ekibin planlamacısı idim. Televizyonda metin yazarlığı, ön denetim ve redaksiyon şube müdürlüğü ve program ve yayın planlama müdürlüğü yaptım. Yeni yapımcı eleman alınırken yazılı ve sözlü sınavlarda jüri başkanlığı, adaylar için açılan kurslarda öğreticilik yaptım. Bunlardan dolayı kamera önünde nasıl durulacağını, nasıl konuşulacağını çok iyi bilirim. Bu nedenle olacak Namık Koçak’la yaptığımız programın yurtiçinde ve yurtdışında büyük bir seyirci kitlesi oldu. Seyircinin ortak kanısı “Bu program çok öğretici, çok şey öğreniyoruz” idi. RTÜK işte bu nedenle bana “düşman” oldu. Bu nedenle ceza veriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı, RTÜK’ün kullandığı gerekçelere dayanarak Cumhuriyet mahkemelerinde dava açsaydı, cumhuriyet savcılığı hakkımda dava açmaz ya da mahkeme aklanmama (beraatıma) karar verirdi.

Nitekim, TC ANKARA 25. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ, (Dosya No: 2022/879 Esas; Karar No: 2023/124; Cumhuriyet Savcılığı Esas No: 2022/37315) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın açtığı hakaret davasında beraatıma karar vermişti.

Sonuncusu 135.800.00 TL olmak üzere TELE1’e benim yüzümden, birkaç kez para cezası verdi. Bu cezalarla RTÜK’ün vermek istediği mesaj şu idi: “Ekranınızda Özdemir İnce’ye yer verdiğiniz sürece size ceza vereceğiz.” RTÜK’ün verdiği cezanın hiçbir hukuki temeli yok. Kendi yasasına, yönetmeliğine göre ceza veriyor. Cezayı ödedikten sonra yargıya gidebilirsiniz. Peki neden önce yargıya başvuramıyorsunuz? Bu da yasanın yıldırıcı tuzak kısmı. İkinci yıldırıcı hususa gelince: “Ayrıca yaptırım kararının tebliğinden itibaren bir yıl içinde 20’den fazla ihlal eden medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayını beş güne kadar durdurulur.

Bir yıl içinde aynı ihlalin tekrarı halinde, medya hizmet sağlayıcı kuruluşun yayınının 5 günden 10 güne kadar durdurulmasına; ihlalin ikinci tekrarı halinde ise yayın lisansının iptaline karar verilir.”

Siz olsanız RTÜK’ün “kara keçi”si Özdemir’i ekranınıza çıkarır mısınız?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Din ve vicdan hürriyeti 13 Aralık 2024
Üst kimlik olarak İslam 10 Aralık 2024
Yandaş hakem 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları