ABD'nin Ziyaret Zamanlaması!

02 Aralık 2011 Cuma

ABD Başkan Yardımcısı Joseph Robinette Joe Biden, Jrdan önce, kurşun geçirmez zırhlı araçları özel bir uçakla İstanbula geldi.

20 Kasımda 69. yaş gününü, 24 Kasımda şükran gününü kutladıktan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın ayağa kalkmasından sonra, kısaca Joe denilen konuk başkan yardımcısıyla görüşmelere bugün başlanıyor.

Hukukçu Joe Biden, ilk kez 30 yaşında seçildiğinde ABDnin en genç altıncı senatörü olmuştu. Ne yazık ki seçimden birkaç hafta sonra eşi Neilia ile bir yaşındaki kızı Naomi trafik kazasında ölmüş, iki oğlu kurtulmuştu.

Demokrat Biden, Cumhuriyetçi baba George Bushun 1991 Körfez Savaşına karşı çıkmış, ancak oğul Bushun 2003teki Irakın işgalini desteklemişti.

Bidenin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Erdoğan ile yapacağı ikili ve heyetlerle görüşmelerine Almanyaya giden Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu katılamayacak.

Vaşington çıkışlı açıklamalarda Bidenin Türkiye ziyareti, Bundan daha uygun bir zamanlama olamazdı!” diye yorumlanıyor.

Ankarada büyükelçilik yapmış olan Ross Wilson, Son sekiz dokuz ayda TC-ABD ilişkilerinde dağlar kadar olumlu gelişmeler var. Arap Baharı ve kargaşalı bölgede, özellikle Suriyede, ABDnin bu müttefiki daha da önem kazanıyor yorumunu yaptı.

Al gülüm ve gülüm olarak özetlenebilecek Ankara-Şam ilişkilerinin bu yılın mart ayında bozulmasıyla Vaşington ilişkilerinin düzelmesinin aynı günlere denk düşmesi elbette basit bir rastlantı değil!

Biden ile nelerin görüşüleceğini şöyle özetleyebiliriz:

1. Kendisi görüşmelere katılmasa bile Davutoğlunun açıkladığı Suriyeye yaptırımlar. Bidenin dış siyasa danışmanı Tony Blinken, ziyaret öncesinde Türkiye, farklı dünyalar arasında köprü kurmada ve farklı ülkelerle ilişki kurabilme yeteneği gibi birçok alanda eşsiz role sahip diye konuştu.

Bu açıklama Türkiyenin izlemek istediği komşularla sıfır soruna gönderme niteliğinde idi. Ancak ne var ki Türkiyenin Suriye ve İsrail ile var olan iyi ilişkileri bırakın sıfır sorun oluşturmayı, tümden sıfır elde var sıfıradönüştürülmüştü! Eski bir atasözünü değiştirerek Türkiye, ne Muhammete ne de Musaya yarandı!” diyebiliriz.

2. Nükleer silahlanmaya giden İrana karşı Suriye benzeri yaptırımlara destek için Biden Tehditle kimse bir şey kazanamaz derken bizimkiler de İsraildeki nükleer silahları gündeme taşıyacak.

3. Biden, İsrail-Türkiye küslüğünü gidermeye çalışacak. Ankara ise Doğu Akdenizde Kıbrıslı Rumlarla İsrailin petrol arama konusunda yarattıkları gerilimin Suriye ve İranın işine yarayacağına dikkati çekecek. Bu oluşumların ardından Rus donanmasından bazı gemilerin, uzun yıllar aradan sonra, Doğu Akdenize inmesi de değerlendirilecek.

4. ABDnin ortak düşman dediği PKKye karşı önlemler bağlamında Türkiyeye üç Üstün Kobra helikopteri ve dört insansız Predator uçağının İncirlike yerleştirileceğini Blinken açıkladı.

Bu ay sonuna değin Iraktan askerlerini çekecek olan ABDnin komşu ülkedeki boşluğu gidermek ve İsrailin Iran karşısında güvenliğini sağlamak amacıyla Türkiyede konuşlandırılmak istenen radar ve füze kalkanına Blinkenin değinmeyişi dikkati çekti.

5. Yüksek düzeyde bir Amerikalı siyasacı gelir de Kıbrıs sorununa, Türkiye-Ermenistan ilişkilerine değinmez mi? Ya da İstanbulda Fener Patriğini ziyaret etmez mi? Heybeliada Ruhban Okulunun açılmasını gündeme taşımaz mı? Ankaraya gelir de kıskanmasın, üzülmesin diye Atinaya gitmemek olur mu? Bunlar da elbette yerine getirilecek.

Biden, pazar günü İstanbuldan Atinaya giderek yeni, teknokrat Başbakan Lucas Papademos ile de görüşerek bunalımdaki Yunanların yalnızca gönüllerini alacak.

Anıtkabir ziyareti ve Ankara görüşmelerinden sonra Biden, cumartesi günü İstanbulda 2. Küresel Girişimcilik Doruğunda bir konuşma yapacak. Konuşmasının odağını Arap ülkelerindeki değişim ağırlıklı olarak Bu ülke halklarının yalnız siyasal özgürlük değil, ekonomik fırsatlar peşinde olduklarını vurgulayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları