Özgen Acar
Özgen Acar ozgenacar@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çöp Dünyası (4)

25 Haziran 2021 Cuma

Üç hafta önceki cumartesi, “Dünya Çevre Günü’ydü”... Türkiye’deki “çevre kirliliği” olaylarına değinmeyi sürdüreceğim... Bugün yine “Marmara Denizi çöplüğüne” göz atalım... Meğerse bu çöplük günümüzün olayı değilmiş... Bilim insanları yıllarca önce uyarmışlar ama Çevre Bakanlığı beceriksiz kalmış!

***

Eski DSİ Genel Müdür Yardımcısı Dursun Yıldız’ın saptaması şöyle:  

“Müsilaj, bu çevresel dengedeki çöküşün bugün itibarıyla bize yansıyan sonucudur. 2007 yılından bu yana kendini göstermiş, ancak yönetimler bu mesajı almayınca daha geniş alanlara yayılmak zorunda kalmıştır!”

***

“Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Marmara Araştırma Merkezi’nin (TÜBİTAK-MAM)” “Denizlerde Bütünleşik Kirlilik İzleme 2017-2019 Programı” raporları, kirlenmeyi yıllarca önce ortaya koymuştu! 

(TÜBİTAK-MAM), “Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü uzmanları”, “2018’de” Karadeniz, Ege ile Marmara Denizi’ndeki “ağır metal kirliliği” araştırmasında; özellikle İzmit Körfezi’nde “yüksek düzeyde cıva”, Küçükçekmece’de “orta-yüksek düzeyde kadmiyum, bakır ve çinko” zenginleşmelerine dikkat çekmişlerdi.

“Marmara Denizi Diplerinde Bulunan Deniz Çöplerinin Dağılımı” raporunda, 34 istasyonun 32’sinde çöp bileşeni, 280 trol çekiminde 443.2 kg ağırlığında 626 adet çöp bileşeni tanımlandığı, çöp miktarının 2017’ye göre önemli derecede arttığı belirtiliyor...

Raporda, “En fazla çöp bolluğu, Gemlik ve İzmit Körfezi civarında nispeten yüksek kirlilik, Güney ve Batı Marmara arasında Gönen Çayı nehir ağzına yakın 15’inci istasyon ortalama bolluk ile en fazla kirliliğe sahiptir” deniliyor.

***

“Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Yönetim Kurulu Başkanı” Baran Bozoğlu, “Marmara Denizi’ndeki ‘müsilajı’ önleyecek yönetmelik raflarda bekletildi...” dedikten sonra şöyle konuşuyor:

“Mevcut ‘müsilaj’ karbonhidrat, yağ ve proteinden oluştuğu için bakteri ve virüs çekebilecek niteliktedir. Hastalıklara neden olabilecektir!” 

***

“İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Profesörü” Dr. Nuray Çağlar, “Çözünmüş oksijenin normal değerin altında olması bizi tedirgin ediyorken, karşımıza hidrojen sülfür çıktı. Yani canlı yaşamını yok edecek çözünmüş gaz Marmara Denizi’nde tespit edildi. 2019 yılında aynı çukurda bu gaz yoktu. Bu tespit, felaketin büyüklüğünü kanıtlıyor!” dedi.

***

“Bandırma Çevre Derneği Başkan’ı” Harun Algül, “Marmara’da yaşanan çevre felaketinin önüne geçilmesi için denetimlerin çok sıkı ve ödünsüz biçimde uygulanması gerektiğini” belirtti. 

Algül, “Bandırma’da henüz atık su arıtma tesisi faaliyete geçmiş durumda değil. Derin boşaltma yöntemi uygulanıyor ve her biçimde çevre zarar görüyor...” diyor ve ekliyor:

“Yaşanan çevre sorunlarının önüne geçmek için mutlaka ‘Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)’ yönetmeliğinde değişikliğe gerek var. Denetim sorunu ve aksaklığı ortadan kalkmadıkça kirlilik bitmez. Çiftçi, sanayici, vatandaş da çevreye duyarlı olmalı!” 

***

“İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı” Baran Bozoğlu, ‘müsilaj’a’ karşı 15 yıl önce önlem alınabileceğine, Marmara Denizi’ndeki ‘müsilajı’ önleyecek yönetmeliğin raflarda bekletildiğine” dikkati çektikten sonra şunları söyledi:

“Marmara Denizi’ndeki ‘müsilaj’ın’ en önemli nedenlerinden olan atık sularla ilgili olarak, 2006 yılında çıkarılan ‘Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği’nin 10 yıl boyunca yaşama geçirilmediği ortaya çıktı. Yönetmeliğin en önemli ayrıntısını ‘arıtma tesislerinden çıkan azot ve fosfor değerlerinin düşürülmesi’ oluşturuyor.

Mevcut atık su arıtma tesislerine ise 23 Aralık 2016’dan sonra yedi yıl geçiş süreci tanındı. Yani yönetmeliğin çıkmasından 17 yıl sonra, eğer herhangi bir erteleme olmazsa, tesisler bu düzenlemeleri yapacak.

2011’de kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı arasındaki yetki karmaşasının sonuçlarını yaşamaktayız. Ne kadar hatalı bir adım olduğu, yapılan onlarca projenin rafa kaldırıldığı, mevzuatın ve uygulamaların geciktiği, liyakatli personelin savrulduğu görülmüştür. ‘Müsilaj’ sorununun tespiti ve çözümü, raflardadır!”  

Not: Sürecek...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kadın cinayetleri... 18 Ekim 2024
İran-İsrail... 11 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları