Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Demir Perde Yerine Elektronik Perde!Ödüllü Yayın Yok Ediliyor!
İkinci Dünya Savaşı’nda Alman-İtalyan “faşizmi” yıkıldıktan sonra dünya “kapitalist” ve “komünist” siyasaların odaklarında ikiye bölünmüştü. Bölünme “Batı”da “Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü (KAAÖ)” ve “Doğu”da “Varşova Paktı” gibi iki askeri yapılanmanın şemsiyeleri altında “Soğuk Savaşı” yaratmıştı.
\n5 Mart 1946’da İngiltere Başbakanı Vinston Churchill uluslararası bir toplantıda “Doğu” ülkelerini “Demir Perde” olarak tanımlamıştı. Bu tanımlama “Varşova Paktı”nın bir anlamda “göbek adı” olmuştu.
\n“Soğuk Savaş” özellikle “Batı” ve “Doğu” diye bölünen Almanya’da yoğunlaşmıştı. Berlin’in de ikiye bölünmesi ile “Demir Perde” bölgesinde kalan Doğu’dakilerin Batı’ya kaçışlarını önlemek amacıyla 46 km. uzunluğunda “Utanç Duvarı” örülmüştü. Duvar 9 Kasım 1989’da yıkılınca, iki Almanya’nın birleşmesine yol açmıştı.
\n***
\nGünümüzde “Demir Perde” ve “Utanç Duvarı” olayının bir başka türü yaşanıyor. İran’a egemen olan “mollarki (molla-yönetimi)” 21. yy’da devleşen internet iletişimini yoğunlaştırarak engelliyor.
\nBirkaç yıl önce Tahran’da bilgisayar başına oturup iletilerime bakmak istediğimde “superonline.com” adresine girememiştim. Çünkü “sakıncalı” uyarısı ile karşılaşmıştım. “Cumhuriyet” adresini denedim. Yanıt aynıydı. Pek çok Türk sitesi için de sonuç değişmemişti. Hatta “Diyanet İşleri Başkanlığı” sitesi için de “sakıncalı” yanıtını almıştım!
\n***
\n1979’da Humeyni’nin “Molla Devrimi” ile Tahran’da ABD Büyükelçiliği işgal edilmiş, 52 Amerikalı, 444 gün rehin alınmış, iki ülke arasında diplomatik ilişkiler koptuğu için büyükelçilikler de karşılıklı olarak (Nev York’ta İran’ın BM diplomatik temsilciği dışında) kapatılmıştı.
\nABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland 6 Aralık’ta ilginç bir açıklama yaptı. Açıklamanın özünü “Sanal ABD Tahran Büyükelçiliği’nin kurulması” oluşturuyordu. Amaç, “İran halkı” ile “ABD” arasında ilişkileri kurmaktı… Böylece “İran halkı ile karşılıklı anlayışı geliştirmede, var olan boşluk giderilecekti!”..
\nGerçekler, oluşumlar; “açık” ve “korkusuzca” bu “sanal büyükelçilikten” öğrenilebilecekti. “Bilgi sunma çeşitliliği” ile “İran halkının sınırlanması” önlenerek İran “mollarki”sine de “meydan” okunacaktı. ABD, İran’ın uydudan koyduğu “internet parazitleri”ni temizleyerek “elektronik perde”yi kaldıracaktı!
\nİsteyenler, İngilizce “iran.usembassy.gov” ve “tehran.usembass.gov”, Farsça “persian.iran.usembassy.gov” adlı bu sitelerin yanı sıra “facebook, google” üzerinden de aktarmalı iletişim kurabileceklerdi. Site Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’un “İran’la diplomatik bağların kopukluğundan ve İranlılar ile ilişki kurulamayışından duyduğu rahatsızlığı” dile getiren bir konuşması ile açıldı.
\nSitede konsolosluk bölümünde ABD’ye nasıl ve nerelerden vize alınacağına ilişkin bilgiler vardı. İlk gün adreslere 150 bin İranlının giriş yaptığı saptandı. Ne var ki Tahran, birkaç saat sonra “bilişim suçları yasası gereği bu siteye erişim olanaklı değil!” uyarısını devreye koydu.
\n“Demir Perde”nin yerini İran’da “elektronik perde” almıştı. İran Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Haşmetullah (Fethullah değil) Felahatpişe “Sanal elçilik uluslararası yasalara aykırıdır. ABD’nin amacı casusluktur!” dedi. Ulusal Güvenlik ve Dış Siyasa Komisyonu Başkanı Alâeddin Burucerdi ise “ABD’nin sanal elçiliği ‘Büyük Şeytan’ın (ABD) yeni bir aldatmacasıdır” diye ekledi.
\n“Elektronik perde” savaşının nasıl gelişeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.
\n***
\nTürkiye’de “Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK)” düzenlemesi ile “elektronik perde”, “Güvenli İnternet Hizmeti” adı ile 22 Kasım’da devreye girdi.
\nİlk perdeleme gazisi Milliyet gazetesi yazarı Can Dündar oldu. Yazarın “candundar.com.tr” sitesine girmek isteyenler “Bu siteye erişim, sakıncalı içeriğinden dolayı Milli Eğitim Bakanlığı’nın isteğiyle Türk Telekom AŞ tarafından engellenmiştir!” yanıtı ile karşılaştılar.
\nHerhangi bir yargı kararı yoktu. Milli Eğitim Bakanlığı istemişti. Türk Telekom AŞ de iletişimi kesivermişti. Buna karşılık Türkiye’deki “mollarki” yanlılarının siteleri kesilmiyordu! Unutmayalım, üzüm üzüme baka baka kararır…
\n\n\n\n
\n\n\n
18 Kasım’da bu köşede yazımın bir bölümünde şöyle demiştim:
\n“...Yıllardır sabah uyandığım andan itibaren TRT-3 Radyosu’nu dinleyen bir ‘bağımlıyım’! Haklı olarak ‘Evrensel müziğin radyosu’ ya da ‘müzikte kalitenin adı’ diye kendisini tanıtan TRT-3, gerçekten uluslararası nitelikte yayın yapan bir radyodur. Avrupa’daki, İstanbul’daki konserler sizi güncele, arşivden ünlülerin kayıtları ise geçmişteki anılara götürmekle kalmaz, eğitir de…
\nHele cumartesi-pazar sabahları saat 10’da ‘çocuklar için’ yapılan yarım saatlik yayınlar, bırakın geleceğin klasik müzik dostu çocuklarının yetişmesini, beni de bu yaşta eğitiyor. Çünkü TRT-3’ün en önemli amaçlarından biri eğitimdir.”
\nSonrasında CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın (yalnızca soyaddaş!) soru önergesine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtında, TRT Radyo 3’ün “klasik müzik ve caz müziğinin dinlenmediği yörelerde son üç yılda 80 vericisinin başka radyo kanallarına” dönüştürüldüğüne değinmiştim. TRT-3 Radyosu artık yalnızca büyük kentler ile Akdeniz kıyılarındaki illerde, sonraları internetten yaşamını sürdürecekti.
\nHalkın vergileri ile TRT’yi yönetenlerin Radyo 3’ü “dinlenmiyor” diye taksit taksit susturmalarından yakınarak sormuştum: “Dinlemek ya da dinlememek halkın seçimi… Sizlerin göreviniz bu özverili öğretmen gibi öğrencileri, gençleri, halkı eğitip daha çok dinleyici sağlamak değil mi? Sizlerin Osmanlı’nın ‘Okulları kapatalım, eğitim sorununu çözeriz’ diyen Maarif Bakanı’ndan ne farkınız var?”
\n***
\nDünkü Hürriyet gazetesinde bir haberi okuduğumda şaşkınlığım daha da arttı! Benim övgü ile “çocuklar için” diye sözünü ettiğim “Arkadaşım Müzik” adlı çocuk programı da yılbaşından sonra yayından kaldırılıyordu.
\nHadi ben bu işten anlamıyorum, program kötü diyelim! Ya Türkiye’nin yazılı, sözlü, görsel yayınlarını değerlendiren en önemli “Sedat Simavi Ödülü’nün” verildiği gün yayının kaldırılması kararına ne demeli?
\nYapımcılığını Gaye Çağlayan, Defne Kayhan’ın hazırladıkları ve dört çocuğun coşku ile sunduğu, Türkiye’nin dört bir köşesindeki akranlarından istek iletileri alan bu yayının bu yıl aldığı bu ilk ödül değil.
\n16 Mayıs 2011 tarihinde bu alanın en önemli “Donizetti Klasik Müzik Ödülü” de bu başarılı yayına verilmişti. Bir yıl içinde iki anıtsal ödüllü program yok ediliyor! Yalnızca TRT-3 illerde makaslanmakla kalmıyor, anıtsal yayınlar da toptan kaldırılıyor. Pes doğrusu, hem de ne pes!
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu