Pimi Çekilmiş Bomba!

23 Aralık 2011 Cuma
\n

Anayasaya Giriş Dersi!

\n

\n\n\n

Son yarım yüzyıl boyunca Türkiyede demokrasi”, insan hakları, özgürlükler, yargı konusunda çok değişik, inişli çıkışlı günler yaşandı.

\n

27 Mayıs 1960ta bir askeri hareketle Demokrat Parti iktidarı devrildi. Yedi aylık askeri yönetimden sonra, Türkiyeye demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri, yargı bağımsızlığını, üniversite özerkliğini getiren yeni anayasa için Kurucu Meclis kuruldu.

\n

***

\n

Kasım 1956da üniversite öğrenciliğimin ilk gününde Siyasal Bilgiler Fakültesinin yeni eğitim yılı Açılış Törenini heyecanla izlerken Dekan Anayasa Profesörü Turhan Feyzioğlu, bizlere Nabza göre şerbet vermeyin! öğüdünde bulundu.

\n

Üniversite özerkliğininbulunmadığı o ortamda Milli Eğitim Bakanının, dekanı görevden aldığı o gün ilk kez bir öğrenci eylemine katıldım.

\n

Ne var ki daha sonra Prof. Dr. Feyzioğlu, üniversiteler adına seçilerek Kurucu Mecliste görevlendirilip Anayasa Komisyonu Başkanlığına getirildi. Komisyonda kimler yoktu ki! SBFden Prof. Dr. Muammer Aksoy Antalyadan seçilmiş ve komisyon sözcüsü olmuştu. Başka kimler? Anayasa Profesörümüz Bahri Savcı, Prof. Dr. Turan Güneş ve Dr. Mümtaz Soysal...

\n

1961 Anayasasının mimarlarından Aksoy sonraki yıllarda öldürülecek, Savcı tutuklanarak yargılanacak, bu arada Cumhuriyetin 2. sayfasında derslerini yazıları ile sürdürecekti.

\n

Soysal, komisyonda görevliyken üniversite asistanıydı. 1963’te doçent, 1969da profesör oldu. 1968de Kurucu Meclis ve Türkiyenin yakın siyasal tarihi ile yoğurduğu Anayasaya Giriş kitabını yayımladı.

\n

***

\n

1961 Anayasasının getirdiği demokrasi 10 yıl geçmeden büyük bir darbe yedi. 12 Mart 1971de komutanların verdiği muhtıra ile Başbakan Süleyman Demirel istifa etti.

\n

Askerlerin gölgesinde bir geçici hükümet kuruldu. Demokrasiden yana olan Cumhuriyet gazetesi de baskı gördü. Gazetenin sahibi olduğu halde Nadir Nadi uzaklaştırıldı. Başta İlhan Selçuk olmak üzere 10 çalışanının görevine son verildi. Selçuk, İstanbulda sıkıyönetim komutanlığının talimatıyla Ziverbey Köşkünde işkence gördü.

\n

Ben de bu olay üzerine Ankarada istifa ederek 1953te DPnin kapattığı Reuter haber ajansının Türkiyede yeniden açılması görevini üstlenip uluslararası haberciliğe başladım.

\n

Dört yıla yakın sürdürdüğüm bu görevde beni en çok Anayasaya Giriş kitabı ve yazarının yargılanması uğraştırdı. Kitabın yazılışından üç yıl sonra, SBF Dekanı olan Prof. Soysal, 18 Mayıs 1971de, fakültede ders verirken öğrencilerinin gözü önünde askerlerce gözaltına alındı.

\n

Ankara Sıkıyönetim Mahkemesince kaçma olasılığı bulunduğu gerekçesiyle tutuklandı! Oysa Soysal tutuklanacağını bile bile fakülteye gelerek kürsüde ders vermeyi seçmişti. Kitabında komünizm propagandası yaptığı savlandı.

\n

Davanın her aşamasının haberini, merkezi Londrada olan Reutere iletiyordum. Aradan iki saat geçmiyordu ki Reuterden, Soysal davası ile ilgili ek, ayrıntılı bilgiler istenmesin...

\n

Bırakın Reuteri, dünyanın çeşitli yerlerindeki gazetelerden de istekler geliyordu. Adamlar, Sıkıyönetim Mahkemesi ile Askeri Yargıtay ve hatta Yargıtayın çeşitli aşamalarında masa tenisine dönüşen dava sürecini anlamakta güçlük çekiyorlardı.

\n

Uluslararası Af Örgütü (UAÖ), Reuter aracılığı ile Anayasaya Giriş kitabının yargılanmasını izlemek amacıyla özel bir masa oluşturmuştu. Bu yönden de günde birkaç kez, yargılanma hakkında ek haber istekleri geliyordu. Soysala öngörülen 6 yıl 8 ay ağır hapis ve 2 ay 20 gün Kuşadasına sürgün kararı alt mahkeme ile Askeri Yargıtayın genel kurulu da dahil çeşitli aşamalar arasında masa tenisindeki top gibi gitti geldi.

\n

15 Temmuz 1974te dava aklanmayla sonuçlandı, ancak Soysal Mamak Cezaevinde boşu boşuna 145 ay yattı...

\n

***

\n

Soysal, UAÖnün Başkan Yardımcılığına seçildi. 1977de Norveç Nobel Barış Ödülü Komitesi, o yıl ödülü UAÖye verdi. Osloda yapılan törende, örgüt adına ödülü, başkanı ve genel yazmanı değil Soysal aldı.

\n

UNESCO, ilk kez 1979da koyduğu İnsan Hakları Öğretimi Uluslararası Ödülü Soysala verdi.

\n

İki toplumlu Kıbrıs için öngörülen yeni anayasa konusunda KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşın danışmanlığını yaptı.

\n

15 Temmuz 1983te Ermeni terör örgütü ASALAnın Paris Orly Havaalanında THY önünde yaptığı bombalı baskında çeşitli ülkelerden 8 kişi ölmüş, 55 kişi yaralanmıştı. Teröristlerin yargılanması sırasında Paristeki mahkemeye sunduğu uzmanlık desteği üzerine Fransız Devleti Soysala liyakat nişanı verdi. Her nedense bugün, Fransa o olayı unutmuş görünüyor!

\n

***

\n

İmge Kitabevi, yeni anayasa tartışmalarının yapıldığı şu günlerde kamuoyuna büyük bir hizmette bulunarak Anayasaya Giriş kitabını yeniden bastı.

\n

İlter Ertuğrulun yayına hazırladığı kitap iki bölümden oluşuyor. Birincisi Soysalın Anayasaya Giriş kitabı, ikinci bölümse Soysalın yargılanma sürecini belgeliyor. İnşallah, halkın vekilleri de bu kitabı okuyup ders alırlar.

\n\n\n

\n\n\n

Bu satırlar yazılırken Fransız Meclisi Ermeni soykırımını inkâra hapis ve para cezası verilmesini öngören yasa tasarısı az sayıdaki katılımcının oy çoğunluğu ile kabul etti.

\n

Fransada 22 Nisanda başkanlık seçimi yapılacağı için parlamento 22 Şubatta tatile girecek. Dün meclisten geçen tasarının, 22 Şubata kadar senatonun gündemine alınması gerekiyor. Eğer alınmazsa tasarı düşecek, alınırsa haziran ayında senatoda görüşülecek.

\n

Bücür denilen Nicolas Paul Stephane Sarközy de Nagy-Bocsa, koltuğunu korumak amacıyla Fransadaki Ermeni kökenli seçmenlerin oylarını sağlamak amacıyla ekim ayında Ermenistana gitmeden önce Türkiyeye pimi sökülmüş bir el bombası atacağını söylemişti.

\n

2007 seçiminde Sarkozyninsoykırımı inkâr edenlere 1 yıl hapis, 45 bin Avro para cezasını öngören tasarısı reddedilmişti. Kamuoyu araştırmaları, Bücürün koltuğunu yitireceğini, karşısındaki sosyalist partinin adayı François Hollandenin seçimi kazanacağını gösteriyor.

\n

Ancak tasarının geleceğini senatonun gündemi belirleyecek.Pimi çekilmiş bombanınSarkozynin elinde patlayıp patlamayacağını bu iki ay içinde göreceğiz.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları