Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
'Po Pooo Popolin Popolin Popoya!'
Nereden nereye? 16 Haziran’da Türk Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Araç Rusya Federasyonu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na bir yıl önce atanan Oramiral Vladimir Visoçki’yi Ankara’da “po pooo popolin popolin popolin popoya” diye başlayan ünlü Rus şarkısı “Kalinkaya” ile karşıladı. Rus amiral, NATO üyesi Türkiye’nin Gölcük’teki deniz üssünde incelemelerde de bulundu.
Rus Donanma Sözcüsü İgor Digalo, “Ziyaretin hedefinde, Karadeniz’de Rus ve Türk deniz kuvvetlerinin daha etkin işbirliği içinde olmaları için yapılması gerekenlerin yattığını” açıkladı!
***
Nereden nereye? Amerikan 6. Filosu Akdeniz’i mesken tutunca SSCB de 60’ların başında önce iki savaş gemisini Boğazlardan geçirip sıcak Akdeniz sularına gönderdi. 60’lı yılları 70’li yıllar izledi. Neredeyse günaşırı Sovyet gemileri Boğazlardan bir aşağı bir yukarı geçer oldular.
Trafik yoğunlaşınca, İstanbul Boğazı’nda “şafak röntgencilerinin” ya da “şafak casuslarının” sayıları da arttıkça arttı. Yabancı konsoloslukların, yabancı haber ajanslarının görevlileri de gün ağarmadan kalkıp sabahın köründe Boğaz’dan geçecek Sovyet savaş gemilerinin ikili üçlü resmi geçitlerini, teleskopik dürbünleri ile, kameraları ile saptar olmuşlardı.
Montrö Sözleşmesi’ne göre savaş gemileri Boğazlardan gün ağardıktan sonra ve denizaltıları da su üstünden geçmek zorundalar. Röntgenciler, bu gemilerin dolu mu, boş mu olduklarını su batmanlarına göre ya da gidişle dönüşleri arasındaki farkları da saptamak durumundaydılar. Dışişleri Bakanlığı, Montrö Sözleşmesi’ne göre, bu geçişleri sözleşmeye taraf ülkelere önceden bildiriyordu. Ama Montrö’ye taraf olmayan ABD’nin İstanbul’daki konsolosluğun istihbaratçıları şafak röntgenciliği görevini de yüklenmek zorunda kalmışlardı. Sözleşmeye taraf olanlar da Sovyet gemilerinin yükü ve silah donanımlarına ilgi duydukları için röntgencilik yapmak zorundaydılar.
Moskova, Akdeniz’deki donanmasına bir üs ve bir de demirleme yeri bulmuştu. Üs Suriye, demirleme yeri ise NATO üyesi Yunanistan’ın Girit Adası yakınındaki Antikitira Adası’nın karasuları dışında kalan yüksek kayalıklar idi.
***
Nereden nereye? SSCB dağılınca Sovyet savaş gemileri yine Karadeniz’den gelip Boğazlardan geçerek Ege’ye indiler. Bu kez, ortalığı titreten bu savaş gemileri silahları sökülmüş olarak ve römorklarla çekilerek Aliağa’ya gemi söküm tersanelerine getirilerek hurda demir ve jilet oldular. Aliağa, Karadeniz’in ve Akdeniz’in en önemli gemi söküm üssü oldu.
***
Nereden nereye? O tarihlerde Karadeniz’de kıyısı olan tek NATO ülkesi Türkiye idi. Geri kalan kıyılar Varşova Paktı üyesiydiler.
Bugün Karadeniz’e kıyısı olan NATO ülkeleri Türkiye; Bulgaristan ve Romanya… Ukrayna ve Gürcistan da NATO üyeliğine aday… Geriye Kırım, Abhazya, Acaristan özerk bölgeleri ve bir de Rusya Federasyonu kalıyor. Ukrayna ve Gürcistan da NATO’ya üye olunca, doğru dürüst deniz üssü bulunmayan Rusya’yı saymazsak Karadeniz bir NATO gölüne dönüşecek demektir.
Son günlerde trafik Karadeniz’den Akdeniz’e değil, ters yönden Karadeniz’e doğru başladı. Geçen sonbaharda NATO’da imzalanan bir anlaşma ile üye ülkelerin savaş gemileri Bulgaristan ve Romanya’ya “liman ziyaretleri” yapıp gövde gösterisinde bulunabileceklerdi. Bu bağlamda geçen hafta Polonya, İspanya ve Almanya savaş gemileri Karadeniz’de NATO bayrağı gösterdiler.
Yakın gelecekte aralarında ABD donanmasından bazı gemilerin de Ukrayna limanlarını ziyaretleri gündeme gelebilecek. İşin ilginç yanı, Rusya’nın Karadeniz donanmasının önemli bölümü, bu iki komşu arasında 1997’de imzalanan anlaşma gereği Ukrayna’daki üste demirli. ABD bayraklı savaş gemilerinin Ukrayna limanlarında Rus gemileri ile karşılaşmasında kim bilir nasıl bir duygu, bir olay yaşanacak?
Her şeyden önce Ukrayna’nın üye olabilmesi için, NATO’nun “topraklarında yabancı askeri üs bulundurmaması” önkoşulunu yerine getirmesi gerekiyor. Kiev-Moskova üs anlaşması ise 2017’de sona erecek!
Ukrayna’nın, Rusya’dan Kırım özerk bölgesinde bulunan Karadeniz filosunu taşımasını, anlaşmanın gözden geçirilmesini istemeye başladığı biliniyor. Ukrayna Dışişleri Bakanı Volodymyr Ohryzko, İzvestia gazetesine hafta sonunda verdiği demeçte, Moskova’ya “çekilme takviminin önerildiğini, ancak henüz yanıt alınmadığını” açıkladı. Sivastopol’un kendilerine ait olduğunu savlayan Rusya’dan, Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’den bu açıklamaya tepki “üs konusunu görüşmeye hazırız, ancak Ukrayna’nın diktesini kabul edemeyiz” sözleri ile geldi.
Ankara’da “Kalinka” şarkısı ile karşılanan Oramiral Visoçki’nin şu sözleri dikkati çekti: “Üssümüzde bulunan savaş gemisi sayımızı 35’ten 100’e çıkaracağız. Orada daha fazla gemi bulundurmamız engellenemez. Buradan öteki bölgelere de müdahale olanağı var.”
Visoçki dediğini yaptı; Ukrayna’dan gönderdiği gemileriyle Gürcistan’ın Poti Limanı’nı denizden ablukaya aldı. ABD’nin Gürcistan’a “insani yardımı” her nedense “savaş gemileri” ile Polonya, İspanya ve Almanya savaş gemilerinin Karadeniz ziyaretleri ile eşzamanlı yapması Montrö Sözleşmesi’ni de gündeme taşıdı.
Önce, her türlü radar donanımına sahip, ayrıca denizden karaya atılan “Tomahawk” füzeleri yüklü MC Faul – 74, Dallas, USS Taylor ve ardından Mount Whitney adlı savaş gemileri Boğaz’dan geçerken yeni şafak röntgencilerine pas atıp Gürcistan’a yöneldiler. Ancak, Rus donanmasının ablukasındaki Poti Limanı’na giremeyip yüklerini Acaristan’ın Batum limanına boşalttılar.
***
Nereden nereye? Bir zamanlar Suriye’deki üslerinde demirleyen Rus savaş gemileri Aliağa’da jilet olunca Moskova’nın Akdeniz’deki deniz gücü de sıfırlanmıştı. Şimdi Moskova ve Şam’dan gelen haberler Rusların Suriye’de Tartus Limanı’ndaki eski üssün peşinde olduğunu gösteriyor.
Geçen hafta Medvedev, Gürcistan’da Rusya’yı destekleyen Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı Karadeniz’de ünlü tatil kenti Soçi’de ağırladı. Görüşmeden sızan haberlere göre İstanbul’da “şafak casuslarına” iş düşecek. Rus uçak gemisi Amiral Kuznetsov, 50 uçak, helikopter ve uçaksavarla Murmansk Limanı’ndan Tartus Üssü’nde bayrak göstermeye gidecekmiş. Bakalım Rus uçak gemisi, Montrö Sözleşmesi’ne ne ölçüde takılacak? Suriye’nin ayrıca çeşitli Rus silahlarının yanı sıra S-300 füzelerini alması İsrail’i kaygılandırmışa benziyor. İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in de Moskova’ya gitmesi beklenirken Türkiye’nin kolaylaştırıcı girişimindeki Suriye-İsrail görüşmelerine de gölge düşeceği anlaşılıyor.
Oramiral Visoçki’nin sözünü ettiği 100 geminin yapımının gerçekleşmesi kısa sürede olanaksız olduğu için Baltık donanmasından takviye ile hedefin gerçekleşeceği düşünülebilir. Tabii Rusların Girit’in güneyindeki Antikitira’ya kısa sürede dönmeleri ufukta görünmüyor. Hele Karadeniz’in NATO gölü olmasından sonra!
Önümüzdeki günlerde Montrö Sözleşmesi’nin ışığı altında Türkiye’de Rus “po pooo popolin popolin popolin popoya” mı yoksa Dallas gemisinin geçişinde olduğu gibi “Yellow Roses of Teksas (Teksas’ın Sarı Gülleri)” şarkısı mı daha çok söylenecek, bekleyip göreceğiz.
Elmek: oacar@superonline.com\tFaks: 0312. 442 79 90
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu