Yasak Kime?

18 Şubat 2014 Salı

Cumhuriyet’te 15 Şubat’ta “MİT’in TIR’larına yayın yasağı” başlıklı bir haber vardı. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, silah taşıdıkları savıyla durdurulan, MİT’e ait olduğu bildirilen TIR’lara ilişkin soruşturma tamamlanıncaya değin yayın yasağı koymuştu.
Yasak, “Soruşturma dosyaları içerisindeki bilgi ve belgeleri kapsar şekilde yazılı, görsel ve internet medyasında her türlü haber, röportaj ve yayını” kapsıyordu.
15 Şubat’ta, Sabah gazetesinin 1. sayfasının başlığı şöyleydi: “Sabah, TIR komplosunun şok görüntülerine ulaştı… İşte o baskın…” 14. sayfadaki devamda, ayrıca “dakika dakika TIR krizi aktarılıyor”du!
16 Şubat’ta Sabah’ın TIR tefrikası “Soruşturma casusluktan” başlığı altında “Ceyhan’daki TIR baskınıyla ilgili casusluk soruşturmasında Jandarma Bölge Komutanı Tuğg. Celepoğlu da şüpheli oldu” alt başlığı ile sürdü. 14-15. sayfalarının tümünü kapsarcasına “Vatana ihanet” ve “Casusluk soruşturması” anlatılıyordu.
Türk ordusunun onurlu subayı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu “vatana ihanet eden bir casus” idi! Suçu, “gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” idi… Yasağı acaba kim delmişti??
17 Şubat’ta gazetenin 1. sayfasında “Başbakan Erdoğan, Sabah’ın gündemi yaratan manşetini anlattı” üst başlığının “Paralel yapıyı iyice kavradık” ana başlığı altında şöyle deniliyordu: “Erdoğan: Gördünüz, bir gazete (Sabah) MİT’in TIR’larına baskının görüntülerini yayımladı. Bu yapıyı kavradık, değil mi?” Devamı “Bu ihanetin bedelini hepsinden soracağız” sözleri ile sürüyordu.
Demek ki “savcının yasağı” Sabah ile Erdoğan için geçerli değildi. Kimin için geçerliydi? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için geçerliydi. Neden mi? AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’e göre Kılıçdaroğlu “yasağı delip” Başbakan’ın oğlunun yolsuzluklarını açıklamıştı, hakkında “dava açılacaktı!”...
Pazar günü birkaç yüz bin Fenerbahçeli ve hükümet karşıtının yaptıkları gösteri, dünkü gazetelerin birinci sayfalarına geniş olarak yansıdı. Sabah, gösteriyi görmezden gelip yalnızca spor sayfasında iki sütuna, sanki gösterilerin Feto’ya karşı yapıldığını şu başlıkla duyurdu: “Cemaate öfkeye özel teşekkür!”

Ufuktaki ‘seviciler’!
Dün Hürriyet’te ilginç bir haber vardı. “Juno”, “Inception” adlı filmlerle ünlenen Amerikalı genç artist Ellen Page “lezbiyen (sevici)olduğunu açıklamıştı. Yıldız Julianne Moore ile çevireceği “Freeheld” adlı filmde bir “lezbiyen (sevici) çiftin ilişkisinde oynayacaktı.
Bu film gösterime girince, başta Amerikan “lezbiyenler (seviciler)olmak üzere dünyanın tüm kadın eşcinselleri Türkiye’ye akacak demektir. Çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı, Julianne Moore ile “Türkiye’nin yüzü” olarak anlaşmıştı ve tanıtım filmlerinde oynayacaktı!
“Lezbiyen” sözcüğü Ayvalık’ın karşısındaki “Midilli” adasının eski adı “Lesbos”dan kaynaklanır. Adada İÖ 7-6 yy’da yaşamış lirik şiirleri ile tanınan “eşcinsel” kadın şair Sappho (Safo) ile özdeşleşmiştir. Şairin İzmir’de bulunmuş görkemli heykel başı İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nde sergileniyor.
Şimdi dünya “lezbiyenleri” yol üzerindeki Midilli’ye “hac” amacıyla uğradıktan sonra Türkiye’ye çıkarma yaptıklarında, herhalde Türk erkekleri de “neden sevici olmadıklarına” yakınacaklardır!

Baattin’in Dünyası!
Çocukluğumda eve “Akbaba”, “Mizah”, “Markopaşa” gibi mizah dergileri girerdi. Cemal Nadir’ler, Ramiz’ler ve Aziz Nesin’lerin mizah ve karikatür dünyasında büyüdük. İleri yıllarda Oğuz Aral’ın yarım milyon satan “Gırgır” dergisi ile yaşadık.
Ben ne “Facebook”, ne de “tvitter” üyesiyim. Dostların internet iletilerinden izlediğim mizah dünyasında Uğur Gürsoy’un yarattığı Baattin’e hayranım. Karikatürlerde sözlerin yazıldığı yer olan balona Baattin çizilerinde herkes bir “mizah” esintisi döktürüyor.
Öteki çizilerde balonlara katkılardan bazı örnekler şöyle:
? Hâlâ ayakkabı kutusunu konuşuyorlar. Sanki adamın suçu parayı çalmak değil, onu ayakkabı kutusuna koymak.
? Eskiden polis rüşvet aldığında sürülürdü, şimdi rüşvetçiyi yakaladığında sürülüyor.
? Yetişkin bir bakan yavrusu günde ortalama 3 milyon dolar rüşvet yiyebilir. National Geographic Dergisi.
? Bunlar devletin 3 temel organından yürütmeyi yanlış anlamışlar...
?“Milyonları evde zor tutuyoruz” derken biz espriyi anlamamışız.
?“Yedirmeyiz” diyenler haklı çıktı, sadece kendileri yemişler!

Yeni yayınlar…
Üç değerli meslektaşımın yeni kitaplarını okurlarımıza sunarım…
Adı: Hey Türkiye Nasılsın?
Yazarı: Orhan Bursalı Yayımlayan: Cumhuriyet Kitapları
Sayfa: 360
Bilim-Teknoloji dergimizin değerli yönetmeni olan yazar, kitabında Türkiye’nin toplumsal, siyasal, ekonomik röntgenini çekiyor. Dergideki bazı yazıları da yer alıyor. Yayının bir başka önemi ise Türkiye’yi inceleyeceklere sunduğu çeşitli rakamlar ile bir başvuru kitabı özelliği taşımasıdır.
Adı: AKP’li Belediyelerde Neler Olmuş Neler
Yazarı: Aykut Küçükkaya
Yayımlayan: Cumhuriyet Kitapları
Sayfa: 165
Dumanı tüten bir kitap… 17 Aralık yolsuzluk patlamasına giden yolda AKP’li belediyelerdeki yolsuzluklar, belgelerle açıklanıyor. Yazarın araştırmaları ve basında bu konularda çıkmış haberler bütünleşiyor. Araştırmacılığı ile dikkati çeken yazar, herhalde Ocak 2014 sonrasını da yeni kitapta toplayacaktır… Çünkü ateşlerin dumanı tütüyor.
Adı: Karabasan
Yazarı: Işık Kansu
Yayımlayan: Bilgi
Sayfa: 109
Okurlarımız mesleki kitaplar da yayımlayan yazarı “Akasyalı Sokaklar” , “Çocukluğa Yolculuk” kısa öykü kitaplarıyla da anımsarlar. Görsellerle beslenen kitapta yeni denemelerle öykü alanındaki ilerleyişle tanışacaklardır.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları