Özgür Mumcu

Temelleri sarsmak

14 Aralık 2016 Çarşamba

Memleketimiz son derece sert bir iktidar tarafından yönetiliyor. Dünya tutuklu gazeteciler sıralamalarında birinciyiz. Meclis’in üçüncü partisinin eşbaşkanları ve milletvekilleri, belediye başkanları hapiste. Kapatılan derneklerin, işten çıkarılanların, tutuklananların ardı arkası kesilmiyor. Bütün bunlar ise Anayasa Mahkemesi’nin içtihatını çiğneyerek intihar etmesi ve OHAL KHK’lerini denetlememe kararı almasıyla beraber hukuki bir denetim olmadan gerçekleşiyor. Siyasi ve hukuki bir denetime tabi olmayan elinde sonsuz bir kudret bulunan iktidar terör saldırılarını engelleyemiyor.
Şehrin ortasında bir araba satın alınıp içi yüzlerce kilo bombayla doldurulurken ruhu duymayan iktidar o esnada mesela Sivas katliamında yitirdiğimiz Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan’ı Devlet Tiyatroları’ndan “Milli Güvenlik Kurulu’nca devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara mensubiyeti veya iltisakı, yahut bunlarla irtibatı olabileceği yolunda yapılan değerlendirme” sonucu açığa almakla meşgul.
Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarları bir aydan fazladır tutuklu. Türkiye bu sayede daha güvenli bir ülke mi oldu?
İktidar bütün dikkatini fişlenen insanları işten atmaya ve hapse atmaya yoğunlaştırdı.
Yanı başına kadar darbeci yaverlerin sızdığını göremeyen, darbeyi haber alamayan, terör saldırılarını engelleyemeyen bu iktidarı eleştirmek ise neredeyse vatan hainliği olarak değerlendiriliyor.
Ankara katliamından sonra sırıtarak “güvenlik zaafı” yok diyen, kafaları “kokteyl terör” diye bulandıran bu anlayışı biliyoruz.
Şimdi intikam çığlıkları atılıyor. Herhalde bir terör örgütünün tam istediği de budur. Devletin intikam hırsına girmesi, terörle ilgisiz kişilere karşı sert tedbirler alması, meşruiyetinin kaynağı olan hukuka uygun davranma zorunluluğunu göz ardı etmesi.
AKP ve MHP, bu hukuki ve siyasi denetimsizlik halini kalıcı hale getirmek üzere uzlaştı. Önümüzde bir rejim değişikliği var. Meclis’in göstermelik, “Bakanlar Kurulu”nun ise en fazla bir meşveret meclisinden ibaret olacağı bir değişiklik.
Her kim bu rejim değişikliği için terör saldırılarını, içinden geçtiğimiz dönemin başkanlık gibi güçlü bir yönetim gerektirdiğini söylerse fena halde yanılıyor demektir.
Denetimsiz iktidarın terörü önlemek konusunda başarısız olduğu açıktır. Bunun bir rejim değişikliğiyle kalıcı hale gelmesi ise başarısızlığın da kalıcı olmasına yol açacaktır.
Malum, öfke baldan tatlıdır. Terör de en çok bu öfke ortamlarında serpilir. Terörist gruplar saldırdıkları hedeflerin kendileri gibi davranmaları için uğraşır. Kuvvetlenmek ve muhatap alınmak için buna muhtaçtırlar.
Bu sebeple terörle mücadele, intikam hırsıyla ve denetimsiz tedbirlerle yürütülemez. İnsan haklarına dayanan bir hukuk devletine dayanmak saflık ya da iradesizlik değil aksine devletin tam da temelidir.
Temelleri sarsmanın bedeli ağır olur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tutuklu yargı 5 Eylül 2018
Kimiz biz? 29 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları