Tam da bu sıcak gündemin tam ortasında, kutuplaşmanın, nefret söylemlerinin içinde debelendiğimiz, bir kar olayının bile iktidar tarafından siyasi malzeme olarak kullanıldığı şu günlerde şöyle bir arkamıza yaslanıp hayal etmemizin önünde ne engel var? Şu dünyayı kadınlar yönetse ne farklı olur?
Örneğin savaşlar... Örneğin mülteci meselesi... Bu denli yoğun, bu denli acımasız, hesapsız yaşanır mı? Bir ülkeyi bilerek kaosa sürüklemek, asker göndererek işgal etmek, insanları evlerinden, yurtlarından etmek bu kadar kolay olur mu?
Örneğin çevre? Bu denli acımasızca tahrip edilir mi?
Örneğin kadın cinayetleri? Kadınların yönetimde olduğu bir düzende bu kadar fazla olur mu?
Örneğin gelir dağılımındaki uçurum, örneğin kamu yönetimi, şimdiki gibi krizlerin yönetimi... Örneğin ihaleler?
Daha demokratik, daha eşitlikçi bir düzen kadınların iktidarında daha kolay değil mi?
Sadece paranın, hatta rantın tek belirleyici olduğu düzen yerine doğaya, insana, çevreye daha saygılı bir sistemin yapıtaşları daha kolay döşenir mi?
Neden durup dururken bunları yazıyorum?
Geçen hafta SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği’nin öncülüğünde, kadın hareketinin geniş katılımıyla belirlenen “SES Yılın Kadınları 2021” ödülleri verildi. 2021 yılında dünyadaki kadın hakları mücadelesinde veya cinsiyet eşitliği çabasında öncü, eşitlikçi ve feminist duruşuyla örnek olan, başarılarıyla kadınlara ilham veren veya sistematik baskılara direnerek dayanışmaya katkı sunan Türkiye ve dünyadan 21 kadın, kadın örgütleri tarafından seçildi.
Ve tabii Türkiye’nin kaotik gündemi arasında yitip gitti..
Kimler peki hem dünyada hem Türkiye’de geçen yıl yaptıkları işler ya da direnişleri ile öncü olan, ilham veren bu kadınlar? İşte içlerinden birkaçı...
Rize’de Cengiz İnşaat tarafından yapılmak istenen taşocağına karşı uzun süreden beri direnen bölge halkının simgesi haline gelen İkizdereli Ayşe Albayrak. Taliban’a karşı direnen tüm Afgan kadınlar, Fransa’nın başkenti Paris’in sosyalist kadın belediye başkanı Anne Hidalgo ve tabii koronavirüse karşı aşıyı geliştiren BioNTech’in kurucularından Özlem Türeci, Diyarbakır’ın en kalabalık mahallelerinden birini yöneten kentin tek kadın muhtarı Dilek Demir. Şimdiye kadar 49 kızı, çocuk gelin olmaktan kurtardı. 40’ı aşkın çocuğun da istismara uğramasının ve uyuşturucu kullanmasının önüne geçen “Dilek Ana”ları...
Binlerce aileye yardım eli uzatan Derin Yoksulluk Ağı’nın kurucusu Hacer Foggo... İran’da kadınların başlarını örtme zorunluluğuna karşı çıkarak “Beyaz Çarşamba Hareketi”ni başlatan İranlı aktivist ve gazeteci Masih Alinejad, Urfa Adliyesi önünde başlattığı “Adalet Nöbeti”ni aylardır devam ettiren Emine Şenyaşar.
Boğaziçi direnişi adına Boğaziçili kadın öğrenciler, “Burada aşk var, umut var” diye haykırarak polislerin önünde yürümesiyle geçen yılın simge isimlerinden biri haline gelen Alman şarkıcı ve söz yazarı Liana Georgi, Şanlıurfa Konuklu İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi 13 yaşındaki hentbol oyuncusu Merve Akpınar, 2021 yılında Dünya Ticaret Örgütü’nün tarihindeki ilk kadın ve Afrikalı genel direktörü olan Ngozi Okonjo-Iweala...
Şili’de feminist anayasa mücadelesi veren kadınlar adına Elisa Loncón Antileo, kurucusu olduğu Tıp ve Sanat Platformu Oksitosin ile Asya’nın Nobel’i olarak bilinen ve dünya barışına katkıda bulunan kişilere verilen Gusi Barış Ödülü’nü kazanan Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Elif Vatanoğlu Lutz, Polonya kadın hareketi adına Women’s Rights...
SES Derneği kurucu başkanı Gülseren Onanç’ın dediği gibi, “Hepsi de yıldızlar.. Dünyaya umut ekmek için çabalayan kadınlar”...
