Maç sonrası Ebrar Karakurt’un “Biz Türkiye’yiz” coşkusunda, gurur, onur, övünç, kişilik, meydan okuyuş vardı. Evet “Biz Türkiye’yiz”. Ne dış güçlerin yerli işbirlikçilerle benzetmeye çalıştıkları bir Ortadoğu Arap ülkesi ne de Batı’ya öykünen bir ülkeyiz. Biz ayrı karakteri, özelliği olan onlardan farklı bir ülkeyiz. “Biz Türkiye’yiz.”

Takımımızın şampiyonluğu yalnız sportif bir başarı değil, Türkiye’yi tanıtan, itibar sağlayan, kadını toplumsal yaşamda geriye itmeye yönelik insanlık dışı diyebileceğimiz akımlara karşı da kazanılmış bir utkudur. Sporcularımız yetenekleri, mücadele güçleri, davranışlarıyla da ayrı bir ülke olduğumuzu göstermişlerdir.

Başarıya yazıklanma, esef etme, rakip Sırbistan’a destek beni şaşırtmadı. Ülkede bağımsızlık, özgürlük savaşımında dahi dış destekli iç isyanları, dostluk cemiyetlerinin kuruluşunu, halkın kendi varlığını koruması, ulusun bağımsızlığı, yabancı bir devletin egemenliğinin kabul edilmemesi için direnen, savaşan “Kuvayı Milliye”yi bastırmak için “Kuvayı İnzibatiye” oluşturulduğunu görmezden gelemeyiz.

Halen siyasal yaşamda, medyada ikircikli davranışlar, ikili oyunlar da dikkate alındığında “Biz Türkiye’yiz” coşkusuna tepkiyi de yadırgamamak gerekir.

Milliyetçilik, klişe hamasi sözcüklere, bir iki de galiz sözcük ekleyerek açıklamada bulunmak, sonra ABD’nin BOP (GOP) planının hedeflediği siyasal düzene payda olmak değildir. Kurtuluş Savaşı’nın, tam bağımsız, özgür, saygın Türkiye idealine hizmet etmek, “Biz Türkiye’yiz” diyebilmektir.

Kaptan Eda, yenilgiyi kabul etmemenin, savaşımcı olmanın, takımı ateşlemenin simgesidir. Atatürk’ün sevdiği; sporcunun yetenekli, zeki karakterli olanıdır. Fenerbahçeli olduğumdan formayı giyen her sporcunun Eda gibi davranmasını, Eda’yı örnek olmasını dilerim.

Vargas, Küba doğumlu, FB voleybol takımında pasör çaprazı olarak oynayan yetenekli, etkili bir sporcu. Vargas’ın şampiyonada büyük karakter, olağan performansı üstünde başarı göstererek en değerli oyuncu seçildiğini de kutlamak gerekir.

Irkçı değiliz. Vatandaşlık için doğum yeri, renk, dil, din ayrımı yapılamaz. Yeter ki TC vatandaşlığı içselleştirilsin, vatandaş olarak onurlanılsın. Ne yazık ki TC vatandaşlığı ucuza satılıyor ya da Erdoğan’a, AKP’ye oy verme beklentisiyle sığınmacılar vatandaş yapılıyor. TC vatandaşlığı bu denli değersizleştirilmemeli. Kaldı ki milliyetçi olarak yaftalanarak siyasal rant sağlamayı hedefleyenlerden bir tepki de gelmiyor.

Kadın sporcularımız hemen sporun her dalında, jimnastik, boks, güreş, halter, judo, tekvando, okçuluk, binicilik, masa tenisi, eskrimi ülke olarak büyük başarı gösteremediğimiz, atletizm, yüzme, tenis alanlarında da uluslararası başarı sağlıyorlar. Takım sporu olarak basketbol, hentbolda da başarılı sonuçlar alıyorlar. Medya, ne yazık ki futboldan zaman ve yer kalmadığından bu gurur verici başarılara yeterince yer vermiyor. Başarılar medyada yer alsa hem sporcular için moral ve destek hem de özendirici olur.

“Biz Türkiye’yiz” sloganı ülkede yüzyıl öncesine benzer ışık yaksa, ateşlese, tam bağımsız, özgür, tarafsız, saygın, etkin Türkiye amacına ulaşmada etkili olur.

Kadın voleybol takımı yalnız sportif başarı kazanmamış gençlere örnek olmuş; verbalizme, boş konuşmaya kapılmış, siyasilere de karakter dersi vermiştir.

Ebrar Karakurt ülke için bir amaç sloganı belirlemiştir: “Biz Türkiye’yiz”. Gereğini yapmak vatandaşlık görevidir.