Kimin İHA’sı var?

20 Mayıs 2022 Cuma

Türkiye’nin terörle mücadele ettiği, kayıplarının can yaktığı dönemlerdi. İsrail’den Heron insansız hava aracı (İHA) satın alınmıştı. Daha fazla ihtiyaç olduğu açıktı. İsrail satmadı, kiraladı. Yetmedi operatörlerini bile kendisi gönderdi. Yurt savunması söz konusuydu ve bağımlıydık.

Bu ortamda TAI, ANKA insansız hava aracı üzerinde çalışıyordu. ANKA’nın hangardan çıkarılışına tanıklık etmiştik. Kulaktan kulağa, “Herkes uçuruyor, kiralıyor. Biz daha yeni hangardan çıkarıyoruz” diye mırıldananlar vardı.

Şimdi ANKA göklerde, büyük ağabeyi Aksungur geldi. Sessiz sedasız uçuyorlar. Kimsenin dikkatini çekmiyorlar, ama biliyoruz görevlerini başarıyla yapıyorlar. “İstikbal göklerdedir” diyen Atatürk’e inananların ANKA’sı...

Şimdi farklı bir manzarayı anlatacağız... Ankara Kirazlıdere’deki şimdiki adı Savunma Sanayii Başkanlığı olan eski Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın toplantı salonundayız. Bugünkü Başkan İsmail Demir oturumu yönetiyor. Savunma sanayisi için çalışan iş insanları sorunlarını anlatıyor. Baykar firması ihale almış ve sorumluluklarını yerine getirmişti. Bayraktar kardeşlerden birisi kalkıp serzenişini dile getirdi:

“Üstlendiğimiz işi bitirdik. İsteklerin üzerine çıktık, verilen süreden erken tamamladık. Ama bir türlü teslim alma işlemi yapılmıyor.”

Haklıydı. Engellemeyi, muhabirler olarak biz bile gözlemliyorduk. Zaman ilerledi, Bayraktar TB-2’ler envantere girdi. Terörle mücadele bölgesinde, IŞİD’in Suriye sınırına yerleşmesinden sonra çok işe yaradılar. TSK sessiz sedasız bölgeyi izliyor, gerekli önlemleri alıyordu. Suriye sınırında arazi yapısının düz olması nedeniyle derinlemesine gözetleme olanaklı oluyordu. Yani İHA’ya sahip olmak fark yaratıyordu.

Daha sonraki harekâtlarda bütün İHA sistemleri başrole çıktı.

Günümüzde Bayraktar ihracı haberleri yoğun olarak gündemde. Ukrayna’daki savaşta çok anılıyor. Afrika’dan Orta Asya’ya birçok ülkeye ihraç edildiği söyleniyor. Son edindiğimiz bilgiye göre, dost-kardeş bir ülke komşusuyla yaşadığı sınır sorunları nedeniyle Türkiye’den TB-2 alıyor. Amacı belli: Karada yitirdiği üstünlüğü havada sağlamak. Ancak bir de bakıyorlar ki sorun yaşadığı ülkeye de aynı İHA’lardan satılmış. “Verdiğimiz para boşa gitti, komşuyu dengeleme isteğimiz boşa düştü” diyorlar. Ruh halleri pek de iyi değil.

Havacılıkta teknoloji geliştirmenin kolay olmadığını, zaman aldığını en iyi bizim bilmemiz gerekiyor. Yine savunma teknolojisi üreten ülkelerin, bunu paylaşma konusunda ne kadar kıskanç olduğunu da en iyi biz biliyoruz. Örneğin ABD, hâlâ Türkiye’ye anti tank silahı olan Javelin vermiyor. Oysa YPG’ye verildiğini bizzat bizim yetkililerimiz söylüyor.

Savunma sanayilerini teknoloji aşırarak kopyalama üzerine kuran ülkeleri de unutmamak lazım. Güzel başarılar gerçekleştirmiş olabiliriz, ama ülkemize kalması gerekmez mi?


AKP’NİN SIKIŞTIĞI NOKTA

İktidar partisi her geçen gün tabanının eridiğini daha iyi anlıyor. Bir yetkili, “Sahadan gelen herkes, ‘Durumumuz iyi değil, bir şeyler yapmamız lazım’ diyerek dönüyor” diyor. Kılıçdaroğlu’nun psikolojik üstünlüğü ele geçirdiğini düşünen AKP’liler de az değil. Yetkili iktidar partisinin sıkıştığı noktayı da şöyle anlatıyor:

“Teşkilatlarda değişiklik yapılması şart. Ama yapılamıyor. Çünkü görevden alınanlara seçenek hazır; Gelecek Partisi ve DEVA Partisi. Reis gidişata müdahale edemiyor, çünkü zamanı yok. Oysa gidip Ankara il başkanlığına oturup hesap sorması lazım. Ama zamanı yok.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Suriye dersleri 13 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları