Zaho’yu kim vurdu?

26 Temmuz 2022 Salı

Irak’ın kuzeyindeki Zaho ilçesine bağlı, Türkiye sınırına çok yakın bölgeye yapılan atışlar sonucu dokuz kişi yaşamını yitirdi. Avrupa’sından, Ortadoğu’suna, Arap ülkelerine varana kadar herkes değişen tonlarda ve hedefler doğrultusunda tepki gösterdi. Peki kim, niye yaptı bu saldırıyı?

KANITLAR AÇIKLANIR MI?

Bilgileri netleştirebilmek için olayın ardından epeyce araştırma yapmak gerekti. Önce Türkiye açısından edindiğimiz bilgilere bakalım. Bir dönem, Türkiye, Irak sınırında havan tespit radarları bulunduruyordu. Hâlâ bölgede bu radarlardan var mı bilmiyoruz, ancak Türkiye’nin bu olaya ilişkin elinde ciddi bilgi olmasını sağlayacak olanakları var. Bölge tam zamanlı keşif gözetleme araçlarıyla izleniyor. Diğer istihbarat olanaklarına girmek bile gereksiz.

Bölgesel Kürt Yönetimi’nde de bilgiler olması gerekiyor. Çünkü Irak merkezi hükümetinden çok bu bölge, bölgesel yönetimin kontrolünde.

Irak’ın elinde bilgi olduğunu kimse sanmıyor. Belki, ABD veya İran varsa ellerindeki bilgileri, işlerine de gelirse Bağdat yönetimiyle paylaşabilir.

Uzmanların yorumlarına göre, olay yerine yapılan atışı tespit etmenin birçok yolu var. Uydu ve teknolojik Avaks uçakları bunlardan birkaçı.

Türkiye’nin Uludere (Roboski) olayında olduğu gibi benzeri bir hata yapma şansı var mı? Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, kendinden emin konuştu.

Bölgedeki kaynaklarımıza ulaştığımızda ayrıntılı bilgi de aldık. Kaynaklar, “Bizim top atışı yapabilmemiz için ciddi angajman kurallarımız var. Bu uzun süredir böyle. Meskûn mahal yakınlarına, koyun sürülerinin yakınlarına ve sivil kişilerin olduğu yere kesinlikle atış yapılmıyor. Fotoğraflarla, görüntülerle doğrulanmış, kimlik tespiti yapılmış bir durum varsa, en üst komutandan onay alındıktan sonra bu atışlar yapılabilir” bilgisini veriyor. Askeri kaynakların tavrı net:

“Terör örgütü havan atışı yaptı. Top atışı söz konusu değil, top mermisi düştüğü yerde görüntülerdeki gibi etki bırakmaz. Daha fazla hasar verir” yorumunu yapıyorlar.

Kürt bölgesel yönetimi veya Irak merkezi hükümetinden henüz dikkate alınacak bir kanıt da gösterilmiş değil.

TEPKİLERİN TONU

Olayın ardından Avrupa ve Ortadoğu ülkelerinden tepkiler geldi. Bölgesel yönetimin tepkisi ilginçti: Türkiye ile terör örgütü arasındaki çatışma bölgeye zarar veriyor.

Aylardır hükümet kurulamadığı için zorunlu olarak Irak başbakanı olan Kâzımi, ezbere Türkiye’yi suçladı. Kâzımi’ye Arap Ligi de eşlik etti. Sonuçta Arap Ligi, özelde bir Arap ülkesini temsil etmiyor. Eli daha rahat.

İran, ülke belirtmeden tepki gösterdi, Irak’ın güvenliğini ve sınırlarını kendi sınırlarıyla özdeşleştirdi.

Batılı ülkeler de sorumluluğu belirsiz bir şekilde olaya tepki gösterdiler.

Terör örgütü ise Türkiye’yi, Irak merkezi hükümetini ve Barzani’yi suçladı, “suç ortağı” ilan etti.

İzlediğimiz kadarıyla Suudi basını, Türkiye’yi hedefe koymaktan özenle kaçındı ve yapılan açıklamaları verdi.

Arapların ve Irak hükümetinin bir yanılsamaları var ki, durum, kendileri açısından da pek sevimli değil. Arap dünyası, Irak’ın kuzeyini “Arap toprağı” olarak görüyor. Irak merkezi yönetimi ise koruyamadığı sınırlarını kendi sınırı olarak kabul ediyor. Evet kağıt üzerinde böyle. Ama Irak’ın kuzeyindeki yönetimin en sıcak ilişkilerininin Irak merkezi hükümetiyle, Araplarla olmadığını, hedefinin ne olduğunu, hatta Türkiye’deki iktidarla ilişkilerini unutuyorlar.

SADR NİYE KINADI?

Irak’taki Mehdi ordusunun lideri, son seçimlerin galibi Sadr da Türkiye’yi suçladı ve tepki gösterdi. Ama, bu tepkilerin nedeninin, yaşamını yitirenlerin Necefli ve Şii olmalarından kaynaklandığını düşünmüyoruz. Çünkü Lübnanlı bir aileden gelen Sadr, bir dönem sığındığı İran’dan uzaklaşıp, “Iraklılık, Irak milliyetçiliği” geliştirmeye çalışıyor. Daha kapsayıcı olma niyetinde.

Ekim 2021’deki seçimden bu yana yeni hükümet kurulamıyor. ABD işgali en çok İran’ın işine yaradı. İran-Irak savaşında bile İran’ın yanında yer alan Bedr Tugayları, yarı resmi nitelik kazandı. Haşd el Şabi güçleri büyüdü. Kasım Süleymani’nin öldürülmesine karşın İran’ın Irak’ın Şii tabanındaki etkinliği kırılamıyor. Diğer Şii gruplar seçimde yenilmesine karşın, yüksek yargı organları Sadr’ın istemediği kararlar alıyor. Sadr, İran etkinliğini kırmak ve Şii tabanı bölmek için mi destekleniyor?

“Iraklılık” bilincine oynayan Sadr için, Zaho saldırısı iyi bir fırsattı. Hükümetin kurulamayışı nedeniyle hesaplar Irak’ta çok karışık. Her ülke için Zaho olayı, pozisyon almak için de iyi bir fırsat olarak değerlendirilmiş olabilir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Papağan sayıklaması 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları