Sokaklar boşaldı…

Hayat evlere taşındı...

Zorunlu mesaisi olanların yarattığı trafiğin dışında, Muğla, Aydın, İzmir gibi il merkezlerinde sessizlik hâkim.

Bodrum sahillerinde birbirlerine hayli mesafeli öbek öbek dizilmiş aileler, her şeye rağmen çocukları ile güneşin tadını çıkarıyorlar. Sanıyorum, Türkiye genelinde evine en hızla kapanan bölge Ege oldu...

Yaşanan sessizlikte belediye başkanlarının uyarılarının da etkisi büyük...

11 Mart’ta ilk Korona vakasının açıklandığı günden bu yana toplum üzerine düşeni büyük oranda yaptı.

Mesele, hükümetin başta umre izni olmak üzere “geliyorum” diyen pandemiyi hafife almasıydı. Geçen sürede hâlâ yeterli sayıda test yapılmadı. Türkiye’de virüsten etkilenen kişi sayısı bile net ve inandırıcı değil.

Bir başka sorun, herkes virüsün hangi illerde yoğunlaştığını merak ediyor. Saklamanın bir anlamı yok. İller arasındaki seyahat kısıtlandıktan sonra Sağlık Bakanlığı bu bilgiyi açıklayabilir. Böylece olası göçün de önüne geçilir. Riskli bölgelerde yaşayanlar daha sorumlu hareket ederler...

İzmir, Türkiye’nin en yaşlı nüfusu ile ciddirisk barındırıyor. Çevremizden ulaşan haberler ise buzdağının sadece görünen kısmı gibi...

Korona salgını çok öğretici oldu. Dünya Sağlık Örgütü, BM vb. uluslararası kuruluşların yetersizliği ortaya çıktı. Bu kuruluşların varlığı ve etkisi sorgulanacaktır.

İlk vakanın açıklandığı gün, küreselleşmeye vurgu yaparak; “Köyde virüs var” diye yazmıştım.Şimdi o köyün sakinleri birer birer evlerine çekilip kendi başlarının çaresine bakıyor.

Tıpkı devletler gibi irili ufaklı hanelerden oluşan küresel köyde, her hane kendine yetmek zorunda.

Kendi tohumunu yetiştirecek, kenditoprağını sürecek, başta tarım olmak üzere her konuda yerli üretimi gerçekleştirecek.

Korona’ya bağlı dünyayı kasıp kavuracak ekonomik krizin, dönüp dolaşıp bize öğrettiği aslında bizim bildiğimiz bir yol... Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu...

Eğitimden tarıma, sanayiden toplumsal yaşantımıza kadarBüyük Önder’in vizyonu ile hareket etmek ve 100 yıl önce savaş meydanlarında elde ettiğimiz bağımsızlığımızı ekonomik bağımsızlıkla taçlandırmak zorundayız.

Kriz, evine kapanan ve sıkıntı çeken herkesin sistemi ve yöneticileri sorgulamasına neden olacaktır.Siyasette büyük tasfiyelere hazır olun.Büyük yeniliklere de...Korona sonrasında ne hükümetler kalır ne de muhalefet...

Dünyayı ve Türkiye’yi yeni bir düzen bekliyor...

(Not; Cumhuriyet’in Ege’si kısabir süre için 2 sayfa...)