Üstün Dökmen

Kadının çilesi

13 Mart 2022 Pazar

Dilimizde ‘çile’ kelimesi birkaç anlama geliyor. “Çile çekmek” denildiğinde öncelikle, sıkıntıya, zahmete girmek kastediliyor. Eskiden dervişler yemeyi ve su içmeyi azaltarak, çilehane denilen tecrit odalarında kırk gün inzivaya çekilirlerdi.

Çile kelimesinin bir başka anlamı ise şu: Yünden veya benzeri maddeden yapılmış ipliklerin oluşturduğu demete “çile” adı verilir. Çoğunlukla karmaşık olan çileyi bir kişi kollarına geçirir, genelde kadın olan ikinci kişi ise çiledeki ipliği yumak şeklinde sarar. Bu durumda aklıma, “Acaba yumak sarmak, yün örmek bir eziyet olduğu için mi karmaşık yün demetlerine ‘çile’ adı verilmiştir?” sorusu geliyor.

ÖRGÜ ÇİLE Mİ?

Aslında bir şeyler örmek, dinlendiricidir,  keyif vericidir, kişinin koordinasyon sistemini güçlendirir; bazı eğitim sistemlerinde öğrenciye örgü ördürülür. Ancak ikinci sınıf insan sayılan, eğitimine önem verilmeyen, eve kapatılan ve tüm ev işlerinin sorumlusu ilân edilen kadınlar için yün örnek, keyif olmaktan çıkmış, eziyete dönüşen bir uğraş olmuştur. Belki de kadın olmak bir çile olduğu için, yün demetlerine ‘çile’ adı verilmiştir.

KADIN NİÇİN ÇİLELİDİR?

Erkekler de çile çekiyorlar ancak galiba kadınlar daha fazla çekiyorlar. Kadının adı yoktur, soyadı ise sabit değildir.

Kadının dilde ve tarihte yeri yoktur. Erkeğin kalitesini belirtmek için “Adam gibi adam”, bir şeyin mükemmelliğini vurgulamak için “Adamakıllı” deriz. Kadını övmek istediğimizde ise “Hanım hanımcık” demekle yetiniriz, en fazlası, “Erkek gibi kadın” deriz. “Bilim insanı” demeye yeni başladık.

History erkeklerin tarihidir, shtory (shestory) yoktur. Zaten kadınların yaşamda yaptıkları ciddî bir iş de yoktur (!).

Gücü eline geçiren kolayına bırakmaz. Erkek Egemen Düzen, öncelikle erkeğin kadına olan baskısı üzerine kurulmuştur. Erkekler, biraz içgüdüyle, daha çok da eksik bilgilerinin getirdiği ön yargılarla kadının değersiz olduğuna inanmış, için ilginci kadınları da buna inandırmışlardır. Einstein’ın dediği gibi bir önyargıyı parçalamak atomu parçalamaktan daha zordur. (Belgeseller, bu büyük dehanın bile ilk eşine yönelik ön yarısını yok edemediğini göstermektedir.) Toplumun kadınlara ilişkin ön yargılarına birkaç örnek:   

ANNE TORBA MI?      

Ülkemizde bazı kayınvalideler gelinlerine, “Gelin senin bu çocuk üzerinde ne hakkın var? Sen bir torbaydın, silkeledin attın. Babasının oğlu o” derler.

Nasıl ortaya çıkmışsa kırsal kültürümüzde kadının lakabı, yarı şaka, yarı ciddî kaşık düşmanıdır. Haşa; zaten yetersiz beslenen, hamileyken toprak yiyen kadınlarımızın kaşıklarında gözümüz olmamalıdır.

Ayrıca dünyada bugün pek çok kadın, birtakım zihinsel beceriler açısından erkeklerin kadınlardan üstün olduğuna inanmaktadır. Araştırmalara göre bu görüş doğru değildir.

KADININ ÇİLESİ

Daha birkaç yüzyıl öncesinde Avrupalı denizciler, kazara gemiye binmiş kadınları, uğursuz oldukları gerekçesiyle denize atarlardı. Kimi toplumlarda ise, “Kadının sırtından sopa, karnından sıpa eksik olmamalı” denmiştir.

Kadının çilesi saymakla bitmez. Savaşlar bittiğinde, bir tarafın askerleri tümüyle öldürülür ya da esir alınır. Böylece sakat kalanlar dışında erkeklerin trajedisi sona ermiş olur. Ancak kadınlar için trajedi bitmez. Tarihte sıklıkla görüldüğü üzere galip gelen tarafın askerleri yendikleri düşmanlarının kadınlarına tecavüz etmişlerdir. Asya’da, Afrika’da, Avrupa’da, Orta Doğu’da, Haçlı Seferleri sırasında, pek çok fetih sonrasında, II. Dünya Savaşı’nın ardında Almanya’da, az önce Bosna’da galip erkekler yendikleri toplumların kadınlarına tecavüz ettiler. Yine bazı erkekler, okula gönderilen Afrikalı kız çocuklarını, başka bölgelerde Ezidi Kadınları esir diye satmışlar,  tecavüz etmişlerdir. Tecavüze uğramayan kadınlar şimdilerde kendi erkekleri tarafından öldürülmektedir.

Peki, ne yapmalı? Kadınları ve erkekleri birbirlerine eşit oldukları konusunda eğitmeye başlamadan önce, dünya genelinde kadınların ezildikleri, çile çekmeye mahkûm edildikleri konusunda bir farkındalık gereklidir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Evrimi reddetme acizliği 15 Aralık 2024
Yalan toplumu ve annem 1 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları