Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Zarrab Artık ABD’nin Yakın Takibinde
Dört bakanın isminin dahil olduğu İstanbul’da başlatılan rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun en önemli ayağını, İran’a uluslararası ambargonun yasadışı yollarla Halkbank üzerinden delinmesi konusu oluşturuyor. Burada kilit isim, kara para aklamada bakanları ve oğullarını kullanan işadamı Reza Zarrab. Operasyon nedeniyle bir anda Türkiye’nin gündemine oturan Zarrab ve İran ile ilişkileri aslında bir süredir ABD tarafından yakından takip ediliyordu.
Özellikle de İran’a yüzlerce kilo altın taşıyan uçağın, gümrük görevlilerince tespit edilmesine rağmen hiçbir şey olmamış gibi Türkiye’den ayrıldığı 2012 bahar aylarından bu yana. Washington’da tanınmış bir Türkiye uzmanı bundan aylar önce Zarrab ismini Ankara’da etkili kulaklara fısıldamıştı. ABD Kongresi uçak hadisesinden birkaç ay sonra, Zarrab’ın ve Halkbank’ın içinde yer aldığı yasadışı transferler nedeniyle altın konusunu da İran ambargosu kapsamı içine alan bir karar çıkarmıştı.
Artık takipte
İstanbul’da başlayıp Ankara’da devletin tepelerine kadar sıçrayan operasyonun merkezinde Zarrab’ın yer aldığı ortaya çıktığında bu isimle ilgili Batı’nın elinde ne tür bilgiler olduğunu merak etmiştik. Dosyası, suç sicili var mıydı? Ankara’daki ABD kaynaklarına bu soruları yönelttiğimizde aldığımız yanıt şu oldu:
“Önceden ilgilenmemişsek bile bundan sonra ilgilenebileceğimiz kesin. Altın dolusu uçağın Türkiye’den geçişini nasıl basından öğrendiysek, bunu da basından öğreniyoruz. Bugüne kadar Amerikalı uzmanlar bu kişi hakkında bir çalışma yaptı mı bilemiyoruz. Ama yapmamışsa bile bundan sonra mutlaka yapacaktır!”
Uçak sorusuna hiç yanıt gelmedi
ABD yönetimi, basından öğrendikleri “altın yüklü uçak” hadisesi sonrasında Türk makamlarından bilgi almayı denemişler. Ancak Türk tarafından neredeyse her seviyede kurulan temasa karşın, sorularına hiçbir zaman tatmin edici bir yanıt alamamışlar. O kadar altının hiçbir kontrole tabi tutulmadan nasıl Türkiye dışına çıkarıldığını, İstanbul’daki operasyon başlayana kadar anlayabilmiş değillerdi.
ABD kaynakları İstanbul’daki operasyon konusunda bir değerlendirme yapmaktan ısrarla kaçınıyor. Ancak soruşturmada bahsi geçen büyük miktarlarda paranın ya da altının İran’a giriş ve çıkışında “resmi desteğin” olmazsa olmaz şart olduğunu teyit ediyorlar. ABD kaynakları, “Resmi destek olmadan büyük transfer mümkün değil. Eğer küçük miktar geçiriliyorsa bu kolay. Tespit edilemeyebilir. Ama büyük miktarlar için bu mümkün değil. Çok ağır olur. Onun için de büyük nakil araçlarına ihtiyaç var. Bu da rahatlıkla takip edilebilir” değerlendirmesini yapıyorlar.
Hesap meşruydu ama...
Türkiye’den İran’a yönelik “gizemli” altın ve para transferleri ABD tarafından uzun süredir izleniyordu. Bulgular da Türk makamları ile paylaşılıyordu. Bu gizli de yapılmıyordu. ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını anlatmak için son birkaç yıl içinde onlarca ABD heyeti Ankara’ya geldi. Bu ziyaretlerin her seferinde bankacılık sektörü ve Halkbank’ın durumu da, altın ticareti de gündemdeydi. ABD yönetimine göre Halkbank oldukça meşru çalışıyordu. Türkiye gaz ve petrol alıyordu. Onun karşılığında da hesaba para yatıyordu. Ancak İran her seferinde sınırları zorlamak ve bu meşru çerçeveyi esnetmenin yollarını arıyordu. ABD bu konuda da Türkiye’yi uyarıyordu. ABD yönetimi Halkbank ile ilgili tüm bilgilerini Dışişleri, Hazine ve MASAK aracılığıyla Türkiye ile paylaştı. Savcıların operasyonda, ABD tarafından resmi kanallardan kurumlara gelen bu bilgileri kullanmış olabileceği de belirtiliyor.
Yaptırımları anlatın ısrarı
ABD heyetleri her ziyaretlerinde bir konuyu ısrarla vurgulamış. Halkbank ve diğer tüm bankaların ve İran ile ticaret yapan şirketlerin İran’a yönelik hem ABD’nin tek taraflı hem de uluslararası yaptırımları konusunda ayrıntılı olarak bilgilendirilmesi istenmiş. Hatta bu yaptırımların neler olduğu ve ihlal edilmeleri halinde sonucunun ne olacağının da banka ve kurumlara basılı olarak gönderilmesi bile ısrarla istenmiş. Bir ABD yetkilisinin deyişiyle, “Kimsenin başının belaya girmesini istemediğimiz için bu konuda Türk makamlarına ısrarcı bir tutum içinde olduk. Hep dikkatli olmalarını salık verdik.”
Bankacıları bilgilendiriyoruz
Öte yandan ABD Hazine Müsteşarı David Cohen’in de büyük bir tesadüf eseri operasyonlar sırasında İstanbul’da '6Flduğu ortaya çıktı. ABD’li yetkilinin İstanbul’da banka yöneticileri ile bir araya gelerek İran’a uygulanan ambargo hakkında bilgi verdiği öğrenildi. ABD kaynakları, “Cohen’in gelişinin bu soruşturma ile hiçbir ilgisi yok. Gezi önceden planlanmıştı” bilgisini verdiler.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- Polis müdürlerine gözaltı: 'Cevheri Güven' ayrıntısı
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- Sette kavga çıkmıştı: Siyah Kalp dizisinde flaş ayrılık