Bakmayın başlıkta “300 Barış Dinamosu” dediğime. 300 sahnedeki sayılarıydı.... Ama salonda da yüzlerce barış dinamosu vardı... Barış dinamosu, barış aküsü, barış kıvılcımı, barış elçisi, barış tohumu, fidanı, hangi adı ya da nitelemeyi isterseniz kullanabilirsiniz.
Geçen pazar Barış İçin Müzik Vakfı’nın onuncu yıldönümünü kutlamak için gerçekleştirilen konserden söz ediyorum.
Mimar Mehmet Selim Baki ve Dr. Yeliz Baki’nin kurduğu, olanakları sınırlı çocukların yaşamlarını müzik eğitimiyle dönüştüren ve on yıldır mucizeler gerçekleştiren Barış İçin Müzik orkestrası sahnedeydi. (Bu sayfanın okurları, bu vakfı iyi biliyor olmalı!)
Onlara Eskişehir Tepebaşı Belediyesi Çocuk Senfoni Orkestrası da katılmıştı. Bu orkestra da, İstanbul’daki “Barış İçin Müzik Orkestrası”yla ilişki içinde, onları örnek alarak, Venezzüella’daki El Sistema çizgisinde ilerliyor ve muhteşem bir örnek oluşturuyor...

3 kuşak orkestra
Zorlu’nun büyük salonunda sahnede 300 çocuk rengârenk gömlekleri, çalgılarıyla bütünleşmiş yürekleri, sonsuz neşeleriyle, pırıl pırıl gözleriyle, hem genç şefler Özmen Genç, Samuel Matus, Kübra Kızıltan; hem de bilge maestro ve vakfın sanat yönetmeni Sacha Goetzel yönetiminde unutulmaz anlar yaşattılar salonu dolduran dinleyicilere.
Barış için Müzik Vakfı’nın eğitim modeli “Orkestralar Sistemi” ile şekilleniyor. Sahnede önce Vivaldi Orkestrası Üçüncü kuşak orkestra. Haziran 2015’te kurulmuş. Yaşları 7-12 arası...
Sadece birkaç aylık eğitim almışlar... Derken Mozart Orkestrası: İkinci Kuşak Orkestra. Kasım 2014’te kurulmuş. Yaşları 10-18 arası .. Ve en yetkin olanı Beethoven Orkestrası. Onlar ustalık sınıflarına katılıyor, yurtiçinden ve dışından gelen müzisyenlerle çalışıyorlar. Yurt içi ve yurtdışında konserler veriyorlar. Yaşları 13- 19 arası...
Beethoven Orkestrası’nın bir zamanki öğrencileri, daha sonra ikinci ve üçüncü kuşak orkestraların eğitmeni oluyor: Örneğin Ebru Kaya (keman), örneğin Nihan Türkyılmaz (viyola.)

G-20 kapandı ama
Bu Sacha Goetze’de biraz büyücülük var. Onun enerjisi ve sinerjisi, sahnedeki 300 çocuğu sarmalıyor.
Sahneye çıktığında diyor ki: “Bugün Antalya’da G20 zirvesi, dün Viyana’da Dışişleri Bakanları toplantısı... Dünya uzun ve kalıcı barışa ulaşma yolları arıyor... Her çocuk müzikle ilgilense müzik yapsa asla şiddete bulaşmaz!”
Ha şunu politikacılara da bir öğretebilsek!
Sahnede 300 çocuk, genç müzisyen... Notalar, renkler, şiir ve neşe, Brahms ve Çaykovski ezgileri havada uçuşurken gözlerim salonu tarıyor ve gözlerime inanmakta güçlük çekiyorum.
4-5 yaşlarında çocuk dinleyicilerin her biri koltuklarında, oturdukları yerde sahnedeki orkestrayı “yönetiyorlar”! Kapılmışlar müziğe, notalara, adeta kanat çırpıyorlar. İçlerinden kimi kendini tutamayıp olduğu yerde müziğe kapılmış dans ediyor...
Dünya güzel, Türkiye harika, yeryüzü muhteşem... Bombalar patlamıyormuş... Savaş ve sömürü yokmuş... Hayal mı görüyorum... Belki... Keşke daha çok insan bu hayali görse... O zaman gerçeğe dönüştürebiliriz.
Destek verin, çocuklar müzikle büyüsün! (Barış İçin Müzik Vakfı: Tel: 0212 631 06 86. bilgi@ barisicinmuzik.org). Teşekkürler İKSV ve tüm katkıda bulunanlar. Teşekkürler Eskişehir Tepebaşı Belediyesi... Teşekkürler Barış İçin Müzik Vakfı. İyi ki varsınız!