Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Aya İrini'de Kuşlar Mucizesi...
Festivaller birbirini izliyor, herkese pay düşüyor…
\n\n\n\n\n\n
Hayat mucizelerle dolu… Bunlardan birine daha tanıklık ettim. Aya İrini’de. İstanbul Müzik Festivali’nin son konserlerindeydi.
\nSahnede, şef Rolf Beck yönetiminde Schleswig-Holstein Festival Orkestrası ve Lübeck Korosu Haydn’ın başyapıtı sayılan “Yaratılış”ı yorumluyordu. John Milton’un “Kayıp Cennet” ve din kitaplarından alıntılarla ama en çok, en çok müziğin gücüyle ve üç solistin (hele hele Slovak soprano Simona Saturova’nın) mükemmel sesiyle, Tanrı’nın evreni yoktan var edişi anlatılıyordu… İsteyenler, program dergisinden sözleri izleyebiliyordu… Tanrı ilk gün hiçlikten ışığı yarattı, 2 gün, gökkubbeyi, sonra, suları, rüzgârı, geceyi gündüzü, mevsimleri, ovaları, dağları, ağaçları…
\nHerkes soluğunu tutmuş o muhteşem havaya kaptırmıştı kendini: Müzik sanki resim çiziyordu. Sözleri anlamasanız okumasanız da olurdu; müzik ve sesler “anlatıyordu” her şeyi…
\nTanrı “Ve gök kubbenin üstünde kuşlar uçuşsunlar… Çoğalsınlar” deyip, kanatlı kuşu yarattığında, 5. günde ve eserin ise 2. bölümündeydik. Soprano ve koro karşılıklı kuşları ve onların ezgilerini yüceltirken… İşte o anda, tam o anda Aya İrini’deki kuşlar birden hareketlendi, (her zamanki gibi bir yandan öte yana uçmakla yetinmediler) sahnenin üzerinde dolandılar dolandılar, ötmeye başladılar, müzikteki kuş seslerini taklit ettiler… İnanılmazdı… Görkemli koroya şimdi de kuşlar katılmıştı. Benim gördüğümü, solistler, koro ve orkestra da gördü, gözleriyle ve yürekleriyle gülümsediler… Aralarındaki kusursuz uyuma bu da eklendi. Bu, bir mucizeydi…
\nBu konseri yaşayanlar, bir daha asla unutmayacaklar!
\nMucizeler yaratabilmek
\nBir akşam sonra aynı orkestranın, çok karizmatik şef Christoph Eschenbach yönetimi ve solist Alisa Weilerstein (viyolonsel) katılımıyla verdiği konserle uluslararası İstanbul Müzik Festivali sona erdi. Bu yıl geniş bir yelpazeye yayılan mükemmel bir program vardı. IKSV ve emeği geçen, katkıda bulunan herkesi kutluyorum.
\nSevgili Okurlar, bakmayın rastlantı ya da müziğin gücüne uyup dört kuşun uçuşunu size uzun uzun anlattığıma… Bana kalırsa, tüm sanatlar birer mucize…
\nMilletimiz kriz çıkarmakta birbiriyle yarışırken bir avuç insan da yeryüzünü ve ülkemizi daha güzel, daha yaşanabilir kılmaya çalışıyor.
\nDevlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü atakta: Rengim Gökmen ve Başrejisör Yekta Kara kolları sıvadılar: İstanbul Uluslararası Opera Festivali… Haberi, programları okudunuz…
\nBeni etkileyen programın yaygınlığı: Yerli yabancı, klasik çağdaş, operadan müzikale, konsere uzayan bir seçim…
\nŞu İstanbul şehrinde nasıl ki, her ama her keseye, her ama her birikime ve zevke göre müzik etkinliği varsa, aynı geniş yelpazeyi Opera Festivali de sağlamış!
\nTiyatro severler, Brecht tutkunları! Niye önceden söylemedin, demeyin! Münih’ten gelen “Mahagony Kentinin Yükselişi ve Düşüşü”nü kaçırmayın!
\nFestival sponsoru Denizbank’a koca bir teşekkür! Genel Müdür Hakan Ateş’in de vurguladığı gibi, bankacılık sektöründe nice olaylar gelir geçer ama bu sanatsal katkılar geleceğe yönelik iz bırakır.
\nAcıdan öte utanç verici
\nAkbank Oda Orkestrası kapatıldı! Tamam bitti bu kadar! 16 Haziran 2011 günü “son” konserini verdi.
\n1992’den bu yana niteliğinden hiç ama hiç ödün vermeden çalıştı. Gençlerden oluşuyordu, müthiş dinamikti. 1998 yılında Cem Mansur’un daimi şef olmasından sonra, topluluk daha da önemli bir ivme kazandı. Konser sayısını çoğalttı. Birbirinden kaliteli ve dünyaca ünlü solistlerle çaldı. Tematik konserlere, programlara yöneldi.
\nOnların olayı adeta kendi içlerinde başlı başına birer festival gibiydi… Kültür ve tarihi bir araya getiren, evrensel müziği yerel kültür ve tarihimizle harmanlayan, Cem Mansur’un açıklayıcı konuşmalarıyla bütünlenen, “Bach, Caz ve Lale Devri” , “Alla Turca”, “1789, Akl-ı Selim’in Müziği”, “İstanbul’da Erguvan Zamanı” gibi muhteşem olayları unutmak olası mı!
\nTanıtımlarda vurgulandığı gibi “dinleyicisine yeni ufuklar açarken eğlendiren, eğiten ve düşündüren bir topluluktu”.
\nŞimdi yok. Bitti. Müzisyenlere “Haydi evinize!” deniyor. Gerekçe ekonomik koşullar! Bence acı verici! Akbank ve Sabancı Holding adına acıdan öte, utanç verici!
\nBu haber internet ortamında ilk dolaştığında, Sakıp Sabancı’nın kemikleri sızlıyordur dedim.
\nCem Mansur’u arayıp sordum… Sadece “Bankanın bir strateji değişikliği” demekle yetindi. Akbank CEO’su Sayın Suzan Sabancı ve sanata verdiği destekle öne çıkan Güler Sabancı ne diyor bu işe, doğrusu çok merak ediyorum…
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı