Zeynep Oral
Zeynep Oral zeynep@zeyneporal.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Fransa PEN’den Mektup Var...

15 Ocak 2015 Perşembe

Bu yazıyı yazmaya oturduğumda (dün sabah) telefonum susmuyordu: Bir yanda “Bugün gazetem Cumhuriyet çok güzel” diyenler... Karşı tepkilerin korkunçluğunu dile getirenler... Sakın sokağa çıkma, diyerek tehditleri anımsatanlar... Charlie Hebdo Genel Yayın Yönetmeni’nin Cumhuriyet’i işaret ederek “En önemlisi Türkiye baskısı... Çünkü Türkiye’de anayasal laiklik saldırı altında” tanımlamasını tekrarlayanlar...
Gazetem, Charlie Hebdo’nun bir bölümünü yayımlama kararı aldığı saatlerde Fransız PEN’inden bir mektup geldi. Malum Dünya Yazarlar Birliği PEN, edebiyatı yüceltmek kadar; ifade özgürlüğünden de sorumlu. Nitekim özellikle son dört yıldır Hapisteki Yazarlar komiteleri aracılığıyla hem dünyanın çeşitli ülkelerinde hem de Türkiye’de nice gazeteci ve yazar için seferber olduk.
PEN Fransa Merkezi’nin Başkanı Jean Luc Despax, ülkesinin en sevilen şairlerinden biri.. Londra Merkezli Uluslararası PEN aracılığıyla, dünyadaki yaklaşık 120 ülkenin PEN Merkezi’ne ulaştırdığı mektubunda özetle şöyle diyor:
“Pazar günkü yürüyüşümüz, ifade özgürlüğü içindi. Laikliği ve özgürlüğü yüceltmek içindi. Fransız PEN’i olarak yürüyüşe katılan yabancı liderleri kendi ülkelerinde de basın özgürlüğüne gölge düşüren sınırları kaldırmaya; Fransa’nın savunduğu laiklik ilkesine bağlı kalmaya ve uluslararası ifade özgürlüğü hareketine katılmaya davet ediyoruz.”
Bu çağrıdan sonra yürüyüşe katılan birçok lider arasında elbet Türkiye ve Davutoğlu’nun da adı geçiyor. (Tümünü almaya yerim yok) Türkiye ile ilgili bölümde Uluslararası PEN’in gözlemi şöyle yer alıyor:
“Türkiye - Bugün yirminin üzerinde gazeteci hapiste, onlarcası da mahkemelerde süründürülmektedir. PEN’in davalarını yakından izlediği yazar, sanatçı ve gazeteciler arasında Ayşe Berktay, Muharrem Erbey, Prof. Büşra Ersanlı, Mülazım Özcan, Fazıl Say, Nedim Şener, Ahmet Şık, Deniz Zarakolu ve Ragıp Zarakolu bulunmaktadır.”


Başkalarından önce kendimize bakmak
Pazar günkü Paris Yürüyüşü’nde Türkiye’nin de temsil edilmesi elbet gerekliydi. Ama bunun için en iyi temsilcinin cumhurbaşkanı ya da başbakan olmadığı da kesin... Yürüyüş sonrasında birçok gözlemcinin tekrarladığı, İsrail, Bahreyn, Mısır, Katar, Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri ve Türkiye liderleri önce kendi çamaşırlarını yıkasınlar düşüncesine katılmamak imkânsız. Ve bunun yanıtı da “Fransa önce kendi sömürgeci döneminde yaptıklarına baksın!” olamaz...
Hiçbir devlet masum değil. Her devlet kendi ayıpları, günahları ve haksızlıklarıyla, başkaları istedi, başkaları zorladı diye değil, kendi yoluna alnı açık devam edebilmek için hesaplaşmalı... Bırakın iç politika dış politika sorunlarını, sadece ifade özgürlüğüne ilişkin örneklere bakalım:
Bir yandan Berkin Elvan’ın annesini yığınlara yuhalatmak... 16 yaşındaki lise öğrencisini sizi eleştirdi diye gözaltına aldırmak... Hapisteki gazetecileri terörist diye nitelemek... Yandaşlarınızdan parayla havuz kurup medyaya sahip olmak... Twitter’ı kapatmak... Sizi eleştiren kadın gazetecileri hedef gösterip hakaret etmek, meydanlarda yuhalatmak... 17 Aralık soruşturmasına yayın yasağı getirmek... Bir yandan da “En özgür basın bizde” demek...
Bu tutarsızlıkla, “vidan temizlemesi” yapamazsınız, ancak gülünç duruma düşersiniz... Tıpkı Erdoğan’ın Saray Merdiveni pozu gibi... Tıpkı Davutoğlu’nun yürüyüşte ön sıraya geçme çabası gibi...
NOT - 17 Ocak Cumartesi saat 10.30’da PEN Türkiye Yazarlar Derneği’nin olağan genel kurulu var. MAYA Cüneyt Türel Sahnesi’nde. (İstiklal Cad. Halep Pasajı 62/20 2. Kat.) Tüm üyelerimizi bekliyoruz.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları