Vaatler ve gerçekler
Zülal Kalkandelen
Son Köşe Yazıları

Vaatler ve gerçekler

30.11.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Altılı masanın 156 sayfalık anayasa önerisi yayınlanınca bazı kelimeleri özellikle taratarak aradım. Önce “laik” kelimesine baktım ve sadece üç cümlede geçtiğini gördüm.

Genel gerekçenin açıklandığı 13. sayfada, “Önerimiz, seçimleri takiben Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir anayasa değişikliği teklifine dönüştüğü ve kabul edilerek yürürlüğe girdiği takdirde Türkiye, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçerek anayasamızın 2. maddesinde hükme bağlandığı gibi insan haklarına saygılı, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olabilecektir” yazıyor. 

Bu şekilde laiklik açısından mevcut 2. maddeye atıf yapılmış.

“Temel hak ve hürriyetlerin üstünlüğü” başlıklı 13. maddede “Hürriyet esas, sınırlama istisnadır. Tereddüt halinde yorum hürriyet lehine yapılır. Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz” diyor. 

Eski maddeye ilk iki cümle eklenmiş.

Parti kurma ve partilerden ayrılma konusunu düzenleyen 68. maddede, mevcut anayasada da var olan ifadenin “Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz” şeklinde tekrarlandığı kısımda laiklikten söz ediliyor.

156 sayfalık metinde, Türkiye’nin en önemli sorunu olan eğitimcideki dincileşmeyi önleyecek tek bir öneri yok.

***

Bu durumda mevcut olan laiklik ilkelerini korumayı vaat etmek ne derece inandırıcı diye sormalıyız. 

Zira anayasaya aykırı olmasına karşın Diyanet Akademisi’ne ret oyu vermeyen, hatta onunla da kalmayıp kabul oyu verenlerin lideri olduğu partiler var altılı masada.

LGBTİ’leri de koruduğu gerekçesiyle İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olan Karamollaoğlu var o masada.

Yargıtay’daki dualı açılışta duaya eşlik eden ve türbana anayasal garanti sağlamak için teklif veren Kılıçdaroğlu var o masada.

Ankara Adliyesi’nde Kuran kursu açılışına ses çıkarmayan liderler oturuyor o masada.

Atatürk’ün imzası silinerek Ayasofya’nın statüsü müzeden camiye çevrilince coşkuyla kutlayan Akşener var o masada. 

Salgın bahanesiyle alkollü içki satışları yasaklanırken insanların temel hakları birer birer gericilere ödün verilip alınırken sessizliğe gömülen, hatta tarikat ve cemaatlerle dirsek temaslarını sürdüren, “Kadınlar cenazeme gelmesin” diyen cemaat şeyhi ölünce ardından “kanaat önderimiz” diye taziye mesajları yayımlayan Davutoğlu ve Babacan da oturuyor o masada.

“Bediüzzaman Said Nursinin koymuş olduğu tüm ölçüler hepimiz için önemli meselelerdir. Türkiye’nin Said Nursi modeline ihtiyacı var” diyen Gültekin Uysal var o masada.

Benimsedikleri “özgürlükçü laiklik” kavramını sanki yeni bir fikirmiş gibi yansıtan; gerçekte ise Erdoğan’ın yıllar önce ortaya attığı kavramın aynısını kullananlar konuşuyor o masada.

*** 

Bunlar ortadayken anayasadaki laiklik ilkesini kendileri de defalarca çiğnemişken, yapılan  düzenlemeler “demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz” demelerinin bir anlamı var mıdır? AKP de 2. madde varken laikliği rafa kaldırdı, onlar da eşlik etti.

Şimdi bunların sırası mı; YÖK kalkacak, anayasaya insan onuru eklenecek, ilk kez hayvan hakları girecek, seçim barajı yüzde 3’e düşecek, tek adam sistemi bitecek diyerek öfkelenen olursa hatırlatırım. Bunlar elbette çok önemli ancak laiklik bunların hepsinin, demokrasinin hayata geçirilmesini sağlayacak olan ilke. 

Altılı masadakilerin laikliği sahiplenmediği, hatta onu ihlal ettiği ortada. Türkiye’de açıkça tarikat ve cemaat yurtlarının kapatılacağını, eğitimdeki dincileşmesin önleneceğini söylemeyen hiçbir siyasi oluşum laik değildir. 

Gerçekleri şimdi konuşalım ki sonradan yine “Kandırıldım!” diyenler türemesin!

Yazarın Son Yazıları

Gizliyorsunuz çünkü hedef çok büyük!

Öcalan açılımı için kurulan TBMM komisyonunda basına kapalı oturumlar yapılmasından sonra, AKP milletvekili Hüseyin Yayman Öcalan’ın ayağına İmralı’ya giden heyette yer aldığını halktan gizlemeye çalıştı.

Devamını Oku
07.12.2025
5 Aralık 1934’ten bugüne kadın hakları!

Yıl 1934...

Devamını Oku
05.12.2025
AYM, bilimsel gerçekleri reddetti!

Hani bazen hayatınızı adadığınız bir mücadelede öyle bir an gelir ve yıllarca yalnızca duvarlara bağırdığınızı düşünürsünüz..

Devamını Oku
03.12.2025
Türkiye üzerine karanlık planlar!

Yaklaşık bir yıldır birçok yazımda uyardığım bir tehlike, DEM Partisi çevresinden ilk kez açık açık dile getirildi.

Devamını Oku
30.11.2025
Hapishane ‘doğal yaşam alanı’ değildir!

İçinde yaşadığımız dönemin en berbat özelliklerinden birisi, kavramlara farklı anlamlar yükleyerek insanları kolayca kandırmanın çok yaygınlaşmış olması.

Devamını Oku
28.11.2025
Teröristler ana muhalefeti tehdit ediyor!

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
26.11.2025
Tarih bu yıkım ittifakını yazacak!

Cuma günü TBMM’de yapılan İmralı oylamasından sonra bir TV kanalında bir siyasal iletişimcinin konuşmasına rastladım.

Devamını Oku
23.11.2025
Bahçeli’nin daha çok işi var!

Dün gazetemizde Aytunç Ürkmez imzasıyla yayımlanan bir haber...

Devamını Oku
21.11.2025
'Açın Bahçeli'nin yolunu, İmralı'ya gitsin!'

Tarih 31 Temmuz 2025.

Devamını Oku
19.11.2025
Şiddete tanıklık etmek

Geçen hafta Uluslararası Hayvan Politikaları Konferansı’na katılmak için ilk kez Marakeş’e gittim.

Devamını Oku
16.11.2025
Mesele 1923 Cumhuriyeti’nin tasfiyesi!

AKP-MHP koalisyonunun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na karşı yürüttüğü operasyon...

Devamını Oku
14.11.2025
Hadi oradan!

Yazımın başlığına güzel Türkçemizde birçok düşünce ve duyguyu aynı anda iki sözcükle anlatabilen işlevsel bir deyimi koydum.

Devamını Oku
09.11.2025
Sosyalizm en kapitalist ikinci partiyle gelmez!

Kendisini “demokratik sosyalist ve Müslüman” olarak niteleyen Uganda asıllı 34 yaşındaki Zohran Mamdani’nin New York Belediye başkanlığına seçilmesi hakkındaki bazı yorumlar, birkaç yılda bir yinelemem gereken gerçekleri hatırlattı.

Devamını Oku
07.11.2025
Ümmetçi çakma ‘sosyalistler’!

1923 Cumhuriyet Devrimi’ni hedefe koyanlar, 102. yıldönümünde de boş durmadı.

Devamını Oku
05.11.2025
Türkiye, goril Zeytin’i de esir etti!

22 Aralık 2024’te Nijerya’dan Tayland’a kaçak olarak götürülmek istenirken İstanbul Havalimanı’nın kargo biriminde travma halinde yavru bir goril bulundu.

Devamını Oku
02.11.2025
Casusluk davası ve déjà vu!

Geçen hafta hayatımıza bir casusluk davası girdi ve beş gün önce de Ekrem İmamoğlu, İmamoğlu’nun seçim kampanyası direktörü Necati Özkan ile Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında tutuklama kararı verildi.

Devamını Oku
31.10.2025
Cumhuriyetçi geçinenler ve gerçekler!

“En hafif rüzgârdan bile korunması lazım gelen yeni doğmuş yavrunun, onu beslediğini söyleyenler tarafından böyle hırpalanması caiz miydi?”

Devamını Oku
29.10.2025
Diziden al haberi!

İsrail’in büyük dostu ABD Başkanı Trump, bir süredir kameralar önünde Erdoğan’a övgüler yağdırıyor, buluşurken Beyaz Saray’ın kapısında ayakta bekliyor, “iyi dostuz” diyor, rahat otursun diye sandalyesini tutuyor ve ayrılırken kapıya kadar uğurluyor.

Devamını Oku
26.10.2025
Cumhuriyet Yürüyüşü!

2025 yılında, Cumhuriyet Devrimi’nin 102. yıldönümünde Türkiye’de cumhuriyetçilere düşen önemli görevler var.

Devamını Oku
24.10.2025
Cumhuriyeti kuranlar!

Geçen hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yaşanan rezalet, ülkenin içine sokulduğu durumun vahametini tam olarak gözler önüne serdi.

Devamını Oku
22.10.2025
Siyasetçilerin anayasayı çiğneme özgürlüğü mü var?

Başlıktaki soruyu sormak zorunda kalmamın sayısız nedeni var.

Devamını Oku
19.10.2025
Alçak düzenin resmi!

ABD Başkanı Trump, 13 Ekim’de İsrail Parlamentosu’unda ayakta alkışlandığı bir konuşma yaptı.

Devamını Oku
17.10.2025
Paçalardan akan ‘demokrasi’ yalanı!

“Sayın Öcalan, bu son görüşmede çok rahatsız olduğu bir mesele üzerinde durdu.

Devamını Oku
15.10.2025
Selam olsun Kubilay’lara!

Cuma günü yazımı şu satırlarla bitirmiştim: 7 Ekim’de TBMM’de yaşanan rezalete seyirci kalan siyasi partiler ve siyasetçiler meşruiyetini kaybetmiştir.

Devamını Oku
12.10.2025
Habur’dan beter bir rezalet!

7 Ekim 2025, Türkiye’nin tarihine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde terörist başı Abdullah Öcalan için “Biji serok Apo” yani Türkçesi ile “Önder Apo çok yaşa” anlamına gelen sloganların atıldığı gün olarak geçti.

Devamını Oku
10.10.2025
CHP yerine AKP’yi yalnızlaştırsanıza!

Ayakta karşıladılar, hayran hayran baktılar, etrafına dizildiler, yanına oturup gülümsediler; toplumdan tepki görünce de seçmenleri suçlayıp tehdit savurdular.

Devamını Oku
08.10.2025
Böyle medya varken Trump’a ne gerek var ki!

İktidar yandaşı medyanın halini anlatmaya pek gerek yok.

Devamını Oku
05.10.2025
180 derece savrulanlar!

2024 yılının 1 Ekim gününden 2025’in 1 Ekim gününe kadar geçen tam bir yılda Türkiye’de siyasette büyük bir kasırga yaşandı ve zemini sağlam olmayanlar 180 derece savruldu.

Devamını Oku
03.10.2025
Camide cihat, ticarette takiye mi?

Tarih 26 Eylül 2025. Yer Çamlıca Camisi. Cuma namazı sonrasında camide elinde mikrofon birisi konuşuyor...

Devamını Oku
01.10.2025
Türkiye emperyalizmin kıskacında!

Erdoğan’ın altı yıl sonra Beyaz Saray’da Trump ile görüşmesi, tarihe skandallarla geçti.

Devamını Oku
28.09.2025
Kuyu tipi hapishane işkencedir!

Gazetecilere hapishanelerdeki mahkûmlardan çok sayıda mektup gelir.

Devamını Oku
26.09.2025
Emperyalizmin teröristleri

New York’ta Concordia Zirvesi’nde bir oturum...

Devamını Oku
24.09.2025
Ahlakçıların ahlaksızlığı

Son birkaç hafta içinde Türkiye’de kültür ve sanat alanındaki baskı iyice arttı.

Devamını Oku
21.09.2025
Eğitiyor, donatıyor, destekliyor!

Kim kime yapıyor bunu?

Devamını Oku
19.09.2025
İkinci Cumhuriyetçiler ve CHP

T24 internet sitesi, üç gün önce Hasan Cemal’in “Özgür Özel Tandoğan’dan haykırıyor, tam bir heyecan fırtınası, gözlerim yaşarıyor!” başlıklı bir yazı yazdığını duyurdu.

Devamını Oku
17.09.2025
Bahçeli’ye sorular ve bir gencin isyanı

"Sosyal medyanın kökü kazınmalı."

Devamını Oku
14.09.2025
Üniversiteye hazırlanan bir gençten mektup

Her gazeteci gibi ben de okuyucularımdan çok sayıda ileti alıyorum.

Devamını Oku
12.09.2025
Demokrasicilik, koltuk kavgası ve sınıf kavgası

Herkes bir koltuğun peşinde.

Devamını Oku
10.09.2025
Açılım ve çelişkiler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne operasyon düzenlenen 19 Mart’tan bu yana iktidarın CHP’ye yönelik baskısını artırması, deyim yerindeyse dört taraftan kuşatmak için yoğun bir çaba harcaması, aynı anda açılım süreci devam ederken bazılarınca çelişkili bulunuyor.

Devamını Oku
07.09.2025
Bunun adı totalitarizm!

Önce bir gerçeğin altını çizelim...

Devamını Oku
05.09.2025