Hikmet Altınkaynak

İstanbul, demokrasi sınavını kazanır

13 Haziran 2019 Perşembe

Cumhuriyet’in kazanımlarından demokrasi, temel insan hakkı­dır.
Gündem belli: İBB Başkanlığı’na seçilmiş Ekrem İmamoğlu’nun mazbatasının iptal edilmesi, hakkının elinden alınması, başta İmamoğlu’nu ve tüm İstanbulluları mağdur etti, de­mokrasiye de zarar verdi.
Görev yaptığı 18 günde İstanbul­lular için çok yararlı işlere imza atan İmamoğlu’nun mazbatasını YSK ne­den iptal ettiğini anlatamadı. Tersine YSK, kendi gerekçelerini çürüten kararlar aldı, açıklamalar yaptı. Top­lumda düş kırıklığı yarattı.

Çivisi çıkmış demokrasi
Lübnanlı yazar Amin Maalouf,  Çi­visi Çıkmış Dünya (YKY, 2009) adlı kitabında Doğu – Batı demokrasi anlayışını irdeliyor, dünyayı çok yönlü ele alıyor: Hem küresel ısınmayı, enerji kaynaklarını, doğal yıkımları, hem de yanlış ve çıkarcı politikalarla ortaya çıkan ekonomik ve siyasal krizlerle savaş veren toplumların demokrasisini anlatıyor.
Amerika’nın Irak’a götürdüğü de­mokrasiyi (!) irdeliyor. Diyor ki Maalo­uf: “Avrupa için başka, Afrika, Asya ya da İslam âlemi için başka insan hakları yoktur. Yeryüzündeki hiçbir halk köle­lik, despotluk, zorbalık, cahillik, karan­lıkçılık için ya da kadınların köle olması için yaratılmamıştır. Bu temel gerçeklik ne zaman yadsınsa, insanlığa ihanet edilmiş olur, kendine ihanet edilmiş olur.”
Müslüman dünyasının neden hep geri kaldığını da bir anlamda demok­rasiyle ilişkilendiriyor. UNESCO verile­rine göre, yöneticilerimizin özenmeye çalıştığı Müslüman dünyasında okuma yazma oranı yüzde 40, Hıristiyan dünyasında yüzde 89. Benzer bir tablo üniversite için de söz konu­su. 1.5 milyarlık Müslüman dünya­sında 500 üniversite varken, 320 milyonluk ABD’de 5750 üniversite bulunuyor.
Yani temel insan hakkının evren­selliğinden söz ediyor. Ama bunun çivisi bazı ülkelerde çıkıyor.

Çağdaş uygarlık dü­zeyi
Türk demokrasisi, tarihinin hiçbir döneminde günümüzdeki gibi haksız hukuksuz adaletsiz bir kararla karşı­laşmamıştır.
Atatürk’ün daha Cumhuriyet’in ilk yıllarında koyduğu Türkiye’yi “çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarma” hedefi saptırılırsa, ortadan kaldırılma­ya çalışılırsa, bu toplum nasıl yaşar?
Çünkü uygarlık, demokrasiyi de, adaleti de içerir.
Anadolu, uygarlıkların beşiğidir. Kaç uygarlık gelip geçmiştir. Her yeni uy­garlık insan yaşamına önemli bir yeni­liği eklemiştir. Bunların kişide yarattığı değişim, beraberinde getirdiği kültür, insanı kültürel bir varlık haline getirir.

Herkes için demokrasi
İnsanı, toplumu geriye götüren bir anlayış uygarlığa bir şey eklemez. Böyle bir anlayış insanları mutlu et­mez. Demokrasi, yalnızca kendisi için isteyenlere bırakılmayacak kadar te­mel bir insan hakkıdır.
Aslında 25 yıldır İstanbul’u dilediği gibi yöneten, son yıllarda da kente ihanet ettiğini itiraf eden, yeşili yok eden, imar terörüyle adım başı AVM ve gökdelenlerle güzelliğini de trafiğini de keşmekeş hale getiren yönetimin İstanbullulardan af dileyip görevi kendiliğinden bırakması gerekirken “Biz yaptık, yine biz yaparız” diye oy istemesi, seçmenin aklını yok sayması değil midir?
Özetle uygarlık da demokrasi de hak hukuk adalete uyulmadığı sürece aşınır. Bunu durdurmanın yolu demokrasiye sahip çıkmaktır. İstanbul’un demokrasi sınavını ka­zanacağına, hakkın sahibine teslim edileceğine, her şeyin güzel olacağına inanıyorum.
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları