‘Münir Nurettin Selçuk konser salonu niye yok?’

14 Haziran 2017 Çarşamba

Tanıştırıyorlar beni, Münir Nurettin Selçukun oğlu diye, ne çocuklara ne velilere bir şey ifade ediyor” diye anlatıyor Selim Selçuk. 30- 40 yaşında insanların ve daha gençlerin Münir Nurettin’i tanımadıklarını fark edince önce şaşırmış, sonra “Babamı gençlerle buluşturmak gerek” diye karar vermiş (bkz. Hande Hayır röportajı, T24.com.tr).
2015’te NTV radyoda “Bir Tatlı Huzur” programlarını yapmış, Münir Nurettin’in kendi sesinden kayıtlar dinletmiş, bilgiler vermiş, anılar anlatmış. TRT Müzik’te “Babamın Şarkıları” adlı programında üstadın eserlerini günümüzün önemli icracılarının katılımıyla sunmuş ve müzik yaşamı üzerine söyleşiler yapmış.
Babamın Şarkıları” programı Selim Selçuk Orkestrası’nın temellerini atmış. Orkestrada Lütfiye Özer kemençe, Ege Gamze Yıldız tambur, Ayşe Ayan kanun, Erman Türkeli piyano Bülent Özbek ney, Serdar Bişiren ve Selim Selçuk perküsyonda yer alıyor. Hakan Hataylı ve Merve Utandı Kalkan solist. 9 Haziran 2017 günü Zorlu PSM’de Atlantis Yapım işbirliğiyle gerçekleştirilen “Vestel Gururla Yerli” konserleri kapsamında Selim Selçuk Orkestrası’nı dinledik. Konserin solistleri Dilek Türkan ve Atakan Akdaş’tı.
Cuma günüydü ramazandı. Konser hemen iftar sonrasına rastlıyordu. İlk önce tenhalık endişelendirdi ama konser saati geldiğinde salon dolmuştu. Yaş ortalaması yüksekti. Bir buçuk saat boyunca hiç ara vermeden üstadın hemen hepsine dinleyicilerin eşlik edebileceği eserlerini samimi bir hava içinde, küçük sohbetlerle sundular.
Atakan Akdaş’ın adını duymuştum, Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu’nda ses sanatçısı olduğunu biliyordum ama dinlememiştim. Akdaş’ın güçlü bir sesi var ve ses tonu Münir Nurettin Selçuk’un eserlerini yorumlamaya çok uygun. Hemen benimsiyorsunuz.
Dilek Türkan’ı İnce Saz’ın solisti olarak tanımıştım. 2013’te İncesaz’dan ayrıldıktan sonra yaptığı albümlerde de kendi yolunu bilinçle çizdi. Kendine has yorumu, edası olan, her zaman keyifle dinlediğim icracılardan. Münir Nurettin Selçuk’un eserlerini yorumlamak için seçilmesi de isabetli olmuş.
Dilek Türkan ve Atakan Akdaş, hem tek tek hem de düetlerle üstadın bestelerini yorumladılar. Selim Selçuk Orkestrası’nda çok değerli sanatçılar var, onların eşliği ile üstadın eserleri hak ettiği icrayı buluyor. Arada caza doğru meyleden tınılar, geçişler, taksimler duymak da hoş oluyor. Doyumsuz bir konserdi. Tadı damağımızda kaldı.
Selim Selçuk’u 80’li yıllarda caz sanatçısı olarak tanımıştım. İstanbul’un çok az olan caz kulüplerinde dinlemiştim. Daha sonra Arnavutköy’de açtığı Naima Caz Kulüp’te birçok konser verdi. Biyografisine baktığınızda küçük yaşta pop müzikle başladığını, sonra da konservatuvarda alaturka eğitimi aldığını görüyoruz. Müziğin her alanını denemiş. Şimdi de babasını, Münir Nurettin Selçuk’u genç kuşaklara tanıtma, hatırlatma çabasında. İyi de ediyor.
Münir Nurettin Selçuk’un yeterince anımsanmamasında kuşkusuz gençlerin alaturka ile bağlarının olmaması kadar ailesinin aldığı karar da etkili olmuş. “Babamızın müziği ya olduğu gibi icra edilsin veya hiç edilmesin” kararını almış aile. “Fakat bu mümkün değil, zira o şarkıları o şekilde sadece Münir Nurettin Selçuk söyleyebilir” diyor Selim Selçuk. Sonuçta, geç de olsa iyi solistlerden üstadın eserlerini dinliyoruz.
Tabii Münir Nurettin Selçuk’u da alaturkanın diğer üstatlarını da sadece ailelerinin çabaları ile anımsatmak yeterli değil. O nedenle Selim Selçuk’un sorusunu Kültür ve Turizm Bakanımız Nabi Avcı’ya soralım; üstadın adını yaşatmak için neden en küçük bir girişim bile yapılmadı? “Münir Nurettin Selçuk konser salonu niye yok?”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları