Seray Şahiner’le tanışmalarım

06 Haziran 2018 Çarşamba

Orhan Kemal Roman Armağanı ödül töreni geçen cuma günü Beyazıt’taki Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirildi. Sabah 10.30’da başlayan törene ilgi büyüktü. Salon dolup taştı, görevliler sürekli yeni sandalyeler ekleyerek izleyicilerin ayakta kalmaması için çaba gösterdiler. Öncelikle Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesi yönetici ve görevlilerini, kütüphanelerine ismi verilen büyük bir yazarı böyle şevkle sahiplendikleri için kutluyorum.
İzleyiciler arasında lise öğrencilerinin olması da hoştu. İki saaten fazla süren etkinliği sabırla sonuna dek izlediler.
Bu yıl Orhan Kemal’in ölümünün 48. yılı, Orhan Kemal Roman Armağanı da 47 yıldır veriliyor. Bir ödülü bu kadar uzun zaman sürdürebilmek önemli bir başarıdır. Üstelik bunu ailesi gerçekleştiriyor. Orhan Kemal’in çocukları sürdürüyorlar, en küçükleri Işık Öğütçü’nün büyük bir çabası olduğunu da anlıyoruz.
Orhan Kemal Roman Armağanı’nı Kul adlı romanıyla Seray Şahiner kazandı. Turhan Günay, M. Nuri Gültekin, Erendiz Atasü, Yiğit Bener, Zülfü Livaneli, Ataol Behramoğlu ve Nâzım K. Öğütçü’den oluşan seçiciler kurulu romanı çözümleyen ve ödülün veriliş nedenini açıklayan çok iyi bir gerekçe yazmış. Edebiyat ödüllerinin jürilerinin aday kitapları okumadığını, bunun kanıtının ödül gerekçelerindeki özensizlik olduğunu iddia edenlerin dikkatini çekerim. Bu tezlerinin doğru olmadığını anlayacaklardır.
Açılışı Orhan Kemal’in oğlu Işık Öğütçü yaptı. Ödülün veriliş gerekçesini de açıkladı. Beyazıt Kahraman ve Tahir Şilkan, Orhan Kemal’in eserleri hakkında konuştular. Menderes Samancılar da Bereketli Topraklar Üzerinde filminin çekimi sırasında yaşadıklarından yola çıkarak hoş anekdotlarla Orhan Kemal’in gerçekçiliğine değindi. Aykut Yılmaz, Orhan Kemal’den bestelediği üç şiiri icra etti.
Bana düşen görev de Seray Şahiner ve edebiyatı hakkında konuşmaktı. Seray Şahiner’le üç ayrı kez tanışmışım. En önemlisi Hulki Aktunç Ağabey aracılığı ile olandır. Huzursuz bacak sendromundan rahatsızken aradığımda, telefon konuşmamızda “Çok iyi bir öykücü tanıdım. Kitabı da yakında Can Yayınları’ndan çıkacak. Oku, seveceksin” demişti. Hulki Ağabey’in beğenisine önem verirdim. Hem içerik hem dil olarak özgün olanı arardı. Gelin Başı’nı (2007) hemen edindim. Seray Şahiner anlatımıyla, ele aldığı konularla gerçekten de kendine has bir öykücüydü. Anlatımında dobralık, samimiyet vardı. Leyla Erbil’in ilk dönemlerini anımsatmıştı bana. Kenar mahalleden öyküleri gerçekçi bir anlayışla öyküleştiriyordu. Kendi hikâyelerini anlatıyordu. Tanıdığı, bildiği bir çevreyi, yaşadığı, şahit olduğu olayları…
Kitabın yayımlanışından bir süre sonra Hulki Ağabey’le bir kokteylde karşılaştık. Hastalığını atlatmış olmasına sevinmiştim, yanına koştum. “Bak seni sözünü ettiğim öykücüyle tanıştıracağım” dedi. Seray’ı görür görmez “Ben seni tanıyorum” dedim. O da beni hatırladı. İstiklâl Caddesi’nde Anzavur Pasajı’nın bodrum katında küçük bir kitapçımız vardı ve Seray bir okur olarak gelir, kitaplar alırdı. Arada sohbet de ederdik. Çok gençti. Söylediğine göre bizim kitapçıya ilk geldiğinde 13 yaşındaymış. Ortaokul öğrencisiydi ama müthiş bir okurdu. Zaten öyle olmasa bir bodrumdaki küçük bir kitapçıyı bulamazdı.
Orhan Kemal Roman Armağanı, Seray Şahiner’in yazarlığında geldiği yerin tespit edilmesidir. Seray Şahiner, Orhan Kemal’in gerçekçi çizgisinin günümüzdeki temsilcilerinden. Bunun yanında onun için ayrı bir önemi de var Orhan Kemal’in. Kendi eserlerinden daha çok Orhan Kemal hakkında yazmış. Yüksek lisans tezi Orhan Kemal’in senaryo yazarlığı hakkında ve 400 sayfa. Ödül konuşmasında Orhan Kemal’i bize tutkuyla anlattı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ara Güler Müzesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları