‘Işıklı küre’deki Kudüs gerçekleri
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

‘Işıklı küre’deki Kudüs gerçekleri

15.12.2017 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen 22 Mayıs akşamında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Kral Salman, ABD Başkanı Trump ve Mısır Devlet Başkanı El-Sisi, büyük, loş bir salonda ışıklar saçan bir kürenin etrafında bir araya geldiler, parlak yuvarlağa aynı anda iki ellerini birden koyarak iki dakika kadar öylece durdular.
Bir pagan ayinini andırıyordu.
Gerçek ise daha ilginçti...
Üç liderin elleriyle kavradıkları parlak küre dünyayı sembolize ediyordu ve bu ritüel Riyad’daki “Aşırıcı İdeolojiyle Mücadele İçin Küresel Merkez”in açılış töreni için tasarlanmış koreografinin bir parçasıydı.
Işıklı küreye el koyma eyleminin manası hakkındaki ilk işaret 22 Mayıs’tan iki hafta sonra geldi. Suudi Arabistan’ın başını çektiği ve içinde Mısır ile Birleşik Arap Emirlikleri’nin de yer aldığı altı üyeli bir koalisyon, Katar’a karşı bir dizi diplomatik ve ekonomik yaptırım başlattı. Amaç, “terör örgütlerini desteklemekle” ve baş tehdit olarak gördükleri İran’la yakın ilişkiler içinde bulunmakla suçladıkları Katar’ı hizaya getirmekti.
Trump yönetimi Katar’a karşı bu eylemi sütre gerisinden destekledi.
Ankara bölgedeki tek dostu Katar’a yapılan bu muameleye karşı çıktı; hem sesini yükseltti, hem de oraya sembolik önemi büyük ama kendisi küçük bir askeri birlik gönderdi.
Suudi Arabistan’ın genç, hırslı ve bir nevi vizyon sahibi olan veliaht prensi Muhammed Bin Salman, yaşlı ve hasta babasının ölümünden sonra krallığına engel olabilecek odakları tasfiye etmekte kararlıydı. Trump yönetimi, kısa adı MBS olan Veliaht Prens’in geçen kasımda yüzlerce önemli kişiyi içeri tıkarak başlattığı büyük temizliğe sempatiyle baktı.
ABD Başkanı’nın da kendi ülkesinde başı sıkışmıştı, Amerikan dış politikasını kendi iç politikasına alet etti ve 6 Aralık Çarşamba günü beklenen Kudüs kararını açıkladı. Sert tepki gösteren Türkiye, dönem başkanlığını yürüttüğü İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye 57 ülkenin liderlerini 13 Aralık’ta İstanbul’da olağanüstü zirve toplantısına çağırdı.
Katar Emiri Şeyh Tamim geldi, Ürdün Kralı Abdullah geldi, ama Riyad’daki ışıklı küreye geçen mayısta el basan Suudi Arabistan ve Mısır’ın liderleri gelmediler, bakanlarını yollayarak alt seviyede temsili yeğlediler. Bunun tek nedeni Amerikan yönetimini rahatsız etmek istemiyor olmaları mıydı acaba? Herhalde değildi. Türkiye’nin Mısır’la kötü, Suudi Arabistan’la da limonileşmiş ilişkileri, toplantıya düşük seviyede katılmalarında tali de olsa bir rol oynamıştı kuşkusuz. Belki de Kudüs’ün statüsünün ne olduğuyla kendi çıkarlarını örtüştürmekte zorluk yaşıyorlardı. Bu arada Ankara’ya bakışı artarak soğuklaşan Birleşik Arap Emirlikleri’nin de bakan düzeyinde temsil edildiğini kaydedelim.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinde yaptığı konuşmada Kudüs kararı nedeniyle Trump’a sert ifadelerle yüklendi. Sadece “Ey Trump” değil, “Trump Efendi” diye hitap ettiği için de ABD Başkanı’na karşı öfkesinin büyük olduğunu anladık.
İstanbul’daki zirveyle aynı gün Washington’da Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı General Herbert Raymond McMaster, Türk-Amerikan ilişkilerindeki krizi derinleştirmesi muhtemel açıklamalar yaptı.
McMaster, Policy Exchange adlı düşünce kuruluşunda, İngiliz mevkidaşı Mark Sedwill’le birlikte katıldığı medyaya açık bir toplantıda konuşurken Türkiye ve Katar’ı “aşırıcı İslamcı ideolojinin ana sponsoru ve finansörü” haline gelmekle suçladı. McMaster, radikal İslamcı ideolojinin medreseler, vakıflar ve yardım kuruluşları aracılığıyla yayılmasında on yıllar önce Suudilerin de rol oynadığını, lakin günümüzde bu fonksiyonun Katar ve Türkiye tarafından üstlenildiğini iddia etti.
McMaster önümüzdeki Pazartesi günü Trump’ın yeni ulusal güvenlik stratejisini açıklayacağını, bu stratejide birinci tehdit olarak “uluslararası düzenin altını oyan” Çin ve Rusya’nın görüldüğünü, ikinci sırada İran ve Kuzey Kore gibi “serseri devletler”in geldiğini, üçüncü tehdidin de aşırıcı İslamcı örgütlerden kaynaklandığını belirtti.
McMaster AKP’yi bir “Müslüman Kardeşler modeli” olarak nitelendirdi ve AKP’nin “sivil toplum üzerinden faaliyet göstererek tek parti egemenliğini konsolide ettiğini” ve “Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşmasında bu sorunun üzücü biçimde rol oynadığını” söyledi.
Ankara tepkisini Dışişleri’nin yaptığı bir yazılı açıklamayla gecikmeden verdi. Açıklamada, McMaster’ın iddiaları “gerçeklikle bağlantısı olmayan, hayret verici, temelsiz ve kabul edilemez” olarak nitelendirildi.
McMaster’ın sözlerinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde İngilizce yayımlanan The National tarafından haberleştirilmesi de bir rastlandı olarak görülemezdi.
McMaster konuşmasında Trump yönetiminin “aşırıcı ideolojiler ve bunların fonlanmasıyla mücadelede kararlı olduğunu” vurguladıktan sonra buna referans olarak “Aşırıcı İdeolojiyle Mücadele İçin Küresel Merkez”in Trump’ın Suudi Arabistan ziyareti sırasında açılmasını gösterdi.
Işıklı küreden kriz yayılıyor.

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018