Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

23.03.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

İktidarın kalemleri, tetikçi ve sözcüleri, Sıranın 28 Şubat’ın sivil ayağına da mutlaka geleceğini, yargılanmaktan kurtulamayacaklarını” kendilerinden ne zaman istense yazıp söyler, tehdit mesajlarını temcit pilavı gibi ısıtıp servis ederlerdi. Yıllardır yolladıkları bu mesajlar muhtemelen yerine ulaşmaktaydı, çünkü tehdidin yanında muhatabının tarifi de iliştirilmiş olurdu. Doğan Grubu’nu “28 Şubat’ın sivil ayağı” olarak kodlayıp gözdağı verirlerdi. Grubu bu kodlamayla baskı altına alarak hangi konuda ne gibi bir taviz ya da kapitülasyona zorladıkları, konjonktüre göre değişen bir husus olmalıydı...
İktidarın tetikçileri ve kalemleri, 28 Şubat’ın geride kalan yıldönümünün bir hafta öncesinden başlayarak, “sivil ayağın cezalandırılması” mevzuuna hep birlikte,dikkat çekici biçimde abandılar. Üst üste yazdılar; son yıllardaki en arzulu kampanyaydı. Bu hırsın özel bir nedeni olmalıydı.
Önceki gün Doğan Grubu’nun iktidar yanlısı Demirören’e düşük bir fiyata külliyen satıldığını öğrenince, bu son tehdit furyası geldi aklıma. Hapis baskısının, Doğan Grubu’nu değerinin azına ve hemen teslim olmaya zorlamak için bir “pazarlık unsuru” olarak kullanılmadığını kim iddia edebilir?
Doğan Grubu’na Demirören vasıtasıyla el koymak iktidarın öncelikli meselesi halinegelmiş olmalıydı. Ülkeyi seçim sath-ı mailine sokmuşlardı ve bu kez yeni bir 7 Haziran felaketi yaşamamak için ne lazımsa yapmaya kararlıydılar.
Doğan Grubu’nun, iktidarın gazabını üzerine daha fazla çekmemek ve hayatta kalmak için müsait elemanlarını kullanarak sürdürdüğü her türlü işbirliğinin, sarayı insafa getirmekte kifayetsiz kalması da ilginç. Halbuki seçimlere giderken, bağımsız ama işbirliğine razı bir ana akım medya grubunun iktidara katkısı daha fazla olurdu.
Milliyet’i iktidar menfaatının hizmetinde etkili bir vasıta olarak kullanmayı bile beceremeyip, sonunda anlamsız ve kimliksiz bir mevkuteye çevirenlere koskoca Doğan Grubu’nu teslim etmek, “Al bunu da rezil et” demekten başka ne anlam taşıyabilir?
Belki de amaçlanan budur.
Kazara sanılabileceği gibi burada söz konusu olan, kazananın her şeyi aldığı bir “sıfır toplamlı oyun” değil... Doğan Grubu’nun yok edilmesi, düşman varsayılanı yaralı bırakmama takıntısının sonucu hiç değil. Bahse konu hamlenin ardında aklı perdeleyen bir kaybetme korkusu var. MHP’yle ittifak, seçim hile ve yolsuzluklarını kolaylaştıran yasa değişiklikleri, internetin RTÜK denetimine alınması, yargıdaki son atamalar... Bunlar korku tedbirleridir. İktidarı nüanslı ve soğukkanlı olmaktan alıkoyan bir haletiruhiyenin eseri.
Çaresiz Doğan Grubu iktidar karşısında zaten secdeye kapanmıştı. İktidar, “Tökezlediğim anda bunlar aslına rücu eder” diye mi düşünüyordu?
Öyleyse, iktidar tökezlemekten korkuyordu.
Demirören, kullandığı siyasi vekâletname vasıtasıyla Doğan Grubu’nun tamamını satın alıp, temsilcisi olduğu iktidarı “Türkiye’nin tek büyük medya patronu” olarak tescilleyince ne oldu?
Neticede, iktidarın gıpta ile baktığı Putin modelinde de olduğu gibi Türkiye’de tüm medya endüstrisi tek elde toplandı.
Sürekli zarar eden Kremlin medyası Rusya’nın petrol ve doğalgaz rantıyla sübvanse ediliyor... Peki, Türkiye’nin petrol ve gazı olmadığına göre, zarardaki iktidar medyasının Doğan Grubu’na el konulmasıyla devasa boyutlara ulaşacak olan sahte ekonomisi hangi kaynaktan sübvanse edilecek?
Tabii ki kamu kaynaklarının transferi yoluyla. Ama bu sübvansiyon modeli ekonominin mevcut şartlarında sürdürülebilir mi?
Konuya kısa vadeli bakan karar vericinin bu meseleleri kendisine dert ettiğini sanmıyorum.
Doğan Grubu’nun 21 Mart 2018’de iktidarın dolaylı ve arızi değil, doğrudan kontrolü altına girmesiyle Türkiye’de ana akım medyanın imhası tamamlanmıştır.
Ana akım medyayı tanımlayan başlıca nitelikler arasında, çeşitlilik arz eden geniş kitlelere seslenebilme özelliği, çokseslilik, bağımsızlık, kalite, nesnellik ve profesyonellik vardır.
Doğan Grubu’nda bu niteliklerden arta kalan ne varsa, yılların emeğiyle oluşmuş diğer kurumsal değerlerle birlikte yeni sahipler eliyle heder edilecektir.
Sadece gazete ve televizyonlar değil, mesela Türkiye’nin tek bağımsız ve yaygın yurtiçi haber teşkilatı olan Doğan Haber Ajansı... Artık iktidar medyasının bir parçası.
Ve Yaysat da Doğan Grubu ile birlikte iktidarın eline geçti. Bağımsızlığını korumayı halen sürdüren birkaç gazete bundan böyle dağıtılabilecek mi?
Bağımsız medyayı desteklemek bir yurtseverlik görevidir. 

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018