Korkan iktidar korkutarak oy istiyor
Kadri Gürsel
Son Köşe Yazıları

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

08.06.2018 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye’deki rejimi klasik otoriterlikten ayırt eden bir özellik, burada gerçek seçimlerin hâlâ yapılabiliyor olması. Otoriter rejimlerde de seçim yapılır ama bu seçimler ne gerçek ne de demokratik olurlar... Göstermelik ve sahtedirler; otokrat hep kazanır, hem de oyların neredeyse tamamını alarak... Çünkü gerçek bir muhalefet yoktur. Muhaliflerin hepsini öldürmüş, sürmüş ya da hapsetmiştir. Bizdeki rejimde ise hakkaniyetli olmak namına teslim edelim ki seçimler gerçek... Amma ve lakin demokratik değil.
Bir melezlik durumu.
Yazı ve konuşmalarımda ve hatta Cumhuriyet Davası’ndaki savunmalarımda bu hali tarif etmek için “seçimli otoriter rejim” kavramına müracaat ettim.
Tersinden okursanız, “demokrasisiz seçimli rejim” de diyebilirsiniz ama biraz karmaşık olur; biz en iyisi “seçimli otoriter rejim”de karar kılalım. Bu tabir, seçim gibi demokrasiye özgü müesseseleri iktidarda kalma aracı olarak kullanan otoriter yönetimi tarif ediyor.
Bir de Atlantik’in öte yakasından iki siyaset bilimci, Steven Levitsky ve Lucan Way tarafından geliştirilmiş bir kavram var: “Rekabetçi otoriterlik” (Competitive authoritarianism).
Bu yazıda “rekabetçi otoriterlik” mefhumunu ödünç alıyorum. Demokrasinin bütün müesseselerini pervasızca istismar eden otokratın diğer taraftan iktidar tazelemek için çok partili ve fakat demokratik olmayan seçimlerde muhalefetle haksız rekabetini tarif ediyor.
Bizdeki “rekabetçi otoriterlik” ise sahip olduğu büyük “avantajlara” rağmen zorda; 24 Haziran’da muhalefetin gerçekten de rekabetçi bir meydan okuması ile karşı karşıya.
İktidarın “avantajlarına” bakın:
Tüm ülke OHAL rejiminin KHK’leriyle yönetiliyor. Anayasa askıda. Öyle ki, Türkiye bu genel seçimlere partili İçişleri, Adalet ve Ulaştırma bakanlarıyla gidiyor.
Birkaç mecra hariç geleneksel medya iktidarın tam kontrolü altında. Kamu yayıncılığı kuruluşu TRT, iktidar partisi tarafından tek kuruş ödenmeden “özelleştirilmiş”.
Muhalefetin medyaya erişimi 12 Eylül darbesinden beri hiç bu kadar kısıtlı olmadı.
Son genel seçimlerde 5 milyon 146 bin oy alıp Meclis’e 59 milletvekili sokmuş HDP’nin lideri Selahattin Demirtaş yaptığı konuşmalar nedeniyle 20 aydır hapiste. Demirtaş cezaevinden kampanya yürütüyor, partisinin kampanya çalışmaları ise engelleniyor.
Buna karşılık devletin altyapısı ve maddi imkânları iktidar için seferber edilmiş.
Ama yetmiyor.
Çünkü ekonomi tıkırında değil.
Çünkü iktidar yorulmuş, nefesi tükenmiş, söyleyecek sözü, seçmenine umut aşılayacak herhangi bir vizyonu kalmamış...
Bu, olgulara dayalı bir gözlem.
Her gün saatlerimi ayırıp Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce ve Meral Akşener’in mitinglerini YouTube’dan izliyor ve mukayese ediyorum.
Bir cumhurbaşkanı adayı düşünün, “Büyük Türkiye güçlü lider ister” sloganıyla kampanya yürütsün ama muhalefetin meydanlardan yükselen enerjisi karşısında bulabildiği yegâne çare seçmenini korkutmak olsun...
Cumhurbaşkanı Erdoğan önceki gün Muğla mitinginde, muhalefet adaylarının konuşmalarından cımbızlama yoluyla derlenmiş bir video izlettirdi. Muharrem İnce’nin CNN Türk yayınında “Kanal İstanbul’un ne getirisi olacak, tabii ki girişmeyeceğiz öyle bir şeye” dediği, önceki bir tarihte de “Sessiz kalmak yerine o sarayı onun başına yıkmalıyız” diye konuştuğu anlar ekrana yansıtıldı.
Ardından Erdoğan’ı olası bir iktidar değişikliğine karşı seçmenini korkutmaya çalışırken izledik. Şunları söyledi:
AK Parti 284 bin yeni derslik yaptı, siz onları da yıkacak mısınız?
AK Parti Türkiye’de 69 milyon kişiye geniş bant internet hizmeti sağladı, siz onları da kesecek misiniz?
AK Parti Türkiye’de 817 bin yeni konut yaptı, siz onları da yıkacak mısınız?
AK Parti 5 milyon hektar alanı ağaçlandırdı. Siz bunları kökünden sökecek misiniz?
Devam etti: “Havaalanlarını kapatacak mısınız, sağlık çalışanlarını kapı dışarı edecek misiniz, asfaltları söküp tarlaya mı dönüştüreceksiniz?
Bu böyle sürerken tezahürat azaldı, azaldı ve miting alanı neredeyse tamamen sustu. Artık sadece Erdoğan’ın sesi duyuluyordu.
Neden susmuşlardı? Erdoğan onları dehşete düşürmeyi başarmış mıydı?
Ya da tam tersine, Reis giderse kendilerini bir “CeHaPe cehennemi”nin beklediğine ikna olmamışlar mıydı?
24 Haziran’ın hileden münezzeh neticeleri içinde bu soruların cevapları da olacak.
Şu son günlerde açıklanan bazı anketler iktidarı yüzde 50 bandında gösterirken neden bu kadar korkuyorlar ve “CeHaPe”yle korkutmaya çalışıyorlar? Bu çok ilginç.
Bir güvensizlik olduğu belli.
Bu seçimlere “korku faktörü” de yön veriyor. İktidarın korkutmayı başardığı bir seçmen gerçekten var. Yalnız bu seçmen “CehaPe”den değil, iktidarın hışmından, dehşetinden korkuyor ve anketörler sorduğunda Reis’e oy vereceğini söylüyor.
Diğer yanda “korkutulmuş seçmen”e haklı olarak güvenemeyen, anketlere inanmayan korkulu iktidar...
Korkular korkuları besliyor.
Var mı korku faktöründen arındırılmış anket açıklayacak bir babayiğit?

Yazarın Son Yazıları

İdlib’de yüzleşmek

İdlib’de yüzleşmek

Devamını Oku
07.09.2018
Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Osman Kavala’nın sakin mağduriyeti

Devamını Oku
31.08.2018
Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Yapay zekâ ABD’yle krizi çözer mi?

Devamını Oku
28.08.2018
Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Türkiye’nin tam teşekküllü krizi

Devamını Oku
17.08.2018
24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

24 Haziran’daki ‘uçan mürekkepli mühür’ palavrasını en çok kim yaydı

Devamını Oku
03.08.2018
Hızlı ve geçici iktidar

Hızlı ve geçici iktidar

Devamını Oku
14.07.2018
Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Muhalefetin bir numaralı sorunu medyadır

Devamını Oku
06.07.2018
24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

24 Haziran’ın sürprizi MHP değil, ‘münafıklar’

Devamını Oku
29.06.2018
Bu seçimin galibi halktır

Bu seçimin galibi halktır

Devamını Oku
25.06.2018
24 Haziran’ın dört kesin sonucu

24 Haziran’ın dört kesin sonucu

Devamını Oku
22.06.2018
‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

‘Oylarınızı çaldırmayacağız’

Devamını Oku
21.06.2018
Mantar tabancası patlasa da sandığa

Mantar tabancası patlasa da sandığa

Devamını Oku
19.06.2018
İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

İnce, Erdoğan’ı iktidardayken ‘indiriyor’

Devamını Oku
12.06.2018
Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Korkan iktidar korkutarak oy istiyor

Devamını Oku
08.06.2018
Erdoğan ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Erdoğan, ‘Bay Kemal’den neden vazgeçemiyor?

Devamını Oku
05.06.2018
Muharrem İnce fenomeni

Muharrem İnce fenomeni

Devamını Oku
01.06.2018
24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

24 Haziran’da iktidarın işi artık daha zor

Devamını Oku
29.05.2018
Türk Lirası’nı kim çökertti?

Türk Lirası’nı kim çökertti?

Devamını Oku
25.05.2018
Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Üç yıl sonra HDP yine anahtar

Devamını Oku
15.05.2018
Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Dinamizm tamam Umutlar tamam Moraller tamam

Devamını Oku
11.05.2018
Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Muharrem İnce’yle bozulan mezhepçilik oyunu

Devamını Oku
08.05.2018
Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Basın özgürlüğü neden alerji yapıyor?

Devamını Oku
04.05.2018
Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Atı alan Üsküdar’a geçecek mi?

Devamını Oku
01.05.2018
İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

İç ve dış krizlerden önce baskın seçim

Devamını Oku
20.04.2018
Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Cihatçılar da Türkiye’ye havale

Devamını Oku
17.04.2018
Saldırı sınırlı, Türkiye'nin pozisyonu etkilenmez

ABD, İngiltere ve Fransa'nın ortaklaşa gerçekleştirdiği Suriye Operasyonunundan ne anlamalıyız... Sınırlı saldırı Ankar'nın pozisyonunu etkiler mi, Esad rejimini güçlendirdi mi, harekatın zamanlaması manidar mı, harekat Putin'e de bir mesaj mı, İngiltere Başbakanı May kısa yolu mu seçti?

Devamını Oku
15.04.2018
Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Şimdiki mesele kimyasal silah değil

Devamını Oku
13.04.2018
Hürriyet’e veda ve teşekkür

Hürriyet’e veda ve teşekkür

Devamını Oku
03.04.2018
Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Doğan Grubu’nun imhası, ana akım medyanın sonu

Devamını Oku
23.03.2018
Afrin ve ötesi

Afrin ve ötesi

Devamını Oku
20.03.2018
Seçimi boykot, havlu atmaktır

Seçimi boykot, havlu atmaktır

Devamını Oku
16.03.2018
Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Arkadaşlarımızı hapiste tutarak hiçbir şey kazanamazsınız

Devamını Oku
06.03.2018
İdlib’e dikkat

İdlib’e dikkat

Devamını Oku
23.02.2018
TSK Suriye’den neden çıkmaz?

TSK Suriye’den neden çıkmaz?

Devamını Oku
13.02.2018
Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Suskunluk sarmalındaki Türkiye

Devamını Oku
06.02.2018
Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Uğur Mumcu’yu anmak, yalana teslim olmamaktır

Devamını Oku
26.01.2018
Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Afrin savaşının öteki cephesinde durum

Devamını Oku
23.01.2018
Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Zor, Suriye’de oyunu bozar mı?

Devamını Oku
16.01.2018
Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup: Tercih demokrasi ve diktatörlük arasında

Ölmüş bir gazeteciden ‘Sayın Yetkili’ye mektup:

Devamını Oku
12.01.2018
Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Türkiye-ABD: Krizin kara yılı başladı

Devamını Oku
05.01.2018