Arkeolojinin İş Yükü: Teori, Pratik ve Kamusal Sorumluluk
Arkeolojide ‘teori’ ve ‘pratik’; akademinin yüksek duvarları ve toprağın asırlık sessizliği arasında unutulan bir halk…
Bir Çatalhöyük evine misafir olmak
9 bin yıl önce Çatalhöyük evinin güneyinde ocak çevresinde, ateş etrafında hayat akıp giderken kuzeyindeki platformların altına ölüler gömülüyor, duvarlarına sembolik resim ve kabartmalar yerleştiriliyordu. Çatalhöyük konut mimarisi, doğumla ölüm, sanatla inanç, toprakla insan arasındaki o ince çizgide hep gitti geldi.
Çatalhöyük’ü kerpiçle mühürleyenler
Toprak ve saman karışımı kırılgan bir yapı malzemesi olan kerpicin Çatalhöyük’te tarihi “saklayan” rolü ve 9 bin yıl boyunca ayakta kalmayı başaran kerpiç mimari geleneğin sırrı neydi?
Çatalhöyük ve doğal çevresi
İnsan-çevre etkileşimi dinamiktir. Birbirlerini sürekli dürtüp tetikleyip dönüştürürler. Binlerce yıl önce de böyleymiş. Çevresel arkeoloji, geçmişte yaşamış insanların doğal çevrelerini yeniden canlandırarak kendi dönemlerindeki çevre koşullarına nasıl uyum sağladıklarını sosyal, ekonomik ve politik hayatlarını nasıl şekillendirdiklerini araştırır.
Çatalhöyük’ün yerleşim tarihçesi
9 bin yıl önce Çatalhöyük’teki “kadın-merkezli” sosyal yapıyı anlamak için Orta Anadolu’nun bu en iyi korunmuş geç neolitik yerleşimini kronolojisinden başlayarak mercek altına alıyoruz.
Çatalhöyük’te kadın öncelendi
Günümüzden 9 bin yıl önce, Anadolu’nun bağrında “anaerkil” denemese de güçlü biçimde kadın odaklı bir sosyal doku olduğu bilimsel olarak ispatlandı.
Çatalhöyük’te ‘kadın merkezli’ toplum ispatlandı
Science Dergisi'nde, 26 Haziran’da Çatalhöyük’ün kadın odaklı sosyal dokusuna dair çarpıcı bir makale yayımlandı. Ancak Türkiye’de yeterince gündem olmadığını düşünüyorum.
Kadınlar hayatta kalma sembolü müydü?
Dünyanın bilinen en eski “insan betimlemeleri” kemik, boynuz, fildişi, mamut dişi, kil, mermer, taş ve kaya gibi farklı zeminlere çizilen iki boyutlu resimler, iki buçuk boyutlu kabartmalar ve üç boyutlu heykellerdir.
İnsan evriminin kadın kahramanlarını merak ettiniz mi?
İnsansız bir dünyanın ardından yaklaşık 7 milyon yıl önce Doğu Afrika'da başladı hikâyemiz. Ve ilk kez kadın karakterler üzerinden yazılıyor, milyonlarca yıllık evrimin son halkası olan sapienslere kadarki serüvenimiz. “Homo” ailesinin kadınları neler neler yaşadılar, ne badireler atlattılar?
Tarihin ‘dibi’ni görebilir miyiz?
Bir coğrafyadaki grup henüz Paleolitik Çağ’ı yaşarken diğer grup çoktan Neolitik’e geçmiş olabilirdi. Dönemler arası geçişler de elbette akşamdan sabaha olmadı. Arada adaptasyon süreçleri yaşanmıştı...
40 bin yıllık ‘aslan insan’ın güncel mesajı
Düşünme yetimizin evrimi, insanlık tarihinin dönüm noktalarından biridir. 40 bin yıl önce, Almanya'daki Hohlenstein-Stadel Mağarası'nda bulunan "Aslan İnsan" figürü, soyut düşünceye ve inanç sembollerine dair ilk somut örneği sunuyor.
Bırak Venüs çıplak kalsın!
Arkeolojik buluntular arasında yer alan kadın imgeleri, kadına yönelik güncel ve politik bakış açısının da bir nesnesi olageldi. Bu yüzden bulunan pek çok arkeolojik eser “belli nedenlerle” öne çıkarılırken kimileri de aynı gereçkelerle geride bırakıldı.
Mağaradaki Venüs
Dünyanın en eski kadın çizimlerinden olan “Chauvet Kadını” beden yapısı, anatomisi, orantıları ve sanatsal üslubu ile Orta ve Doğu Avrupa’da rastlanan klasik “Venüs” heykelciklerini andırıyor. Bu çizim tarih öncesinden kadının iç dünyasına yönelik pek çok ipucu veriyor.
İnsanlık ailesinin en eski bireyi
Yeryüzündeki varoluş mücadelemiz 7 milyon yıldır devam ediyor. İlk homo sapiens olan Lucy’nin bulunuşu ise bu mücadelede önemli bir mihenk taşı.