Adnan Binyazar

Çocuk ve Kitap

04 Ekim 2019 Cuma

Yetkin uzmanlarla temeline oturtulan bir eğitim düzeyine varılmadıkça toplumsal aydınlanma yaşanamaz. Üstelik öncesinde Köy Enstitüleriyle Halkevlerini kapatmanın, dünya klasiklerini okullara yayan kuruluşları işlevsiz kılmanın, düşüncenin kaynağı olan felsefe, mantık gibi dersleri liselerden kaldırmanın yarattığı kültür boşluğu günümüzde daha da büyümüşse soruna çözüm yolları aranmalıdır.

Üniversiteler
Eğitimde sıkıntılı günler yaşanıyor. İlerleyişi hiçbir güç durduramaz. Elbette bu da aşılacaktır. Gericilik olduğu yerde çakılıp kalsaydı, ortaçağ karanlığının ardından aydınlanma dönemi yaşanmazdı. Kurtuluş Savaşı’yla özgürlüğün kapılarını açan insanımız, yetişen yeni kuşaklarla eğitimde özlenen düzeni de gerçekleştirecektir. Işığın ucu göründü bile! 206 üniversite var Türkiye’de. Koşullar ne olursa olsun, her üniversite binlerce akıldır, yaratıcı güçtür. Kimileri bu üniversite sayısını fazla bulup eleştirse de, umut kapıları her an açık tutulmalıdır.
Bilimin ölçüsü zamandır, zamanı emekle verimli kılmaktır. Oxford, Cambridge, Harvard’lar; Orta Doğu Teknik, İstanbul, Ankara, Boğaziçi üniversiteleri en önde anılanlar arasına boşuna girmiyor. Okumakta olduğum Çocuk ve Kitap İç Anadolu’nun yeşil ovalarına düşen bir ışık...

Amasya Üniversitesi
Kitap, Amasya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı’nca yayımlandı. Kitabın editörlüğünü bir “Önsöz”le, “Türkçe Öğretimi Nitelikli Çocuk Edebiyatıyla Nasıl Gerçekleştirilebilir?” sorusunu yanıtlayan incelemenin yazarı Dr. Öğr. Üyesi Erkan Çer yapmış.
Yalnızca şu başlıklar bile kitabın çocuk yazını yazarları, öğretmenler, anababalar açısından ne denli önemli olduğunu gösteriyor: “Çocuk Edebiyatı ve Türkçe Öğretiminde Denemenin Yeri”, “Okulöncesinde Çocuk Kitaplarıyla Görsel Okuryazarlık”, “Türkçe Eğitimi Ortamları İçin Kurgulanmış Çok Uyaranlı Bir Eğitim Durumu Örneği”, “Görsel Medya Çağında Çocuk Edebiyatı”, “Çocuk Kitaplarında Görsellik”, “Çocuklara Yönelik Metinlerde Tekrar”...

Özgür çocukluk
Gabrial García Márquez, “Kanatlar verirdim çocuğa, ama uçmayı ona bırakırdım” der.
Kanadını vermek ama uçmayı çocuğa bırakmak, eğitimin temel ilkesidir. Çağımızda çocuğu şartlandırarak, yönlendirerek, ona sınırlar koyarak eğitmek yararlı bulunmuyor. Kişilik gelişimini sağlayacak ortamlar yaratılması, çocuğa bilgi aktarmaktan çok, onda öğrenme isteği uyandıran yöntemler üzerinde duruyor uzman eğitimciler.
Erkan Çer’in savunusu da bu yoldadır:
Çocuğun öğüt ve emir temelli yaklaşımıyla eğitilmeye çalışılması, salt bilgi odaklı yetiştirilmek istenmesi, yetişkinlerin doğrularıyla biçimlendirilmesi, okuma kültürü dışında tutularak ekran kültürüne daha çok yaklaştırılması, (...) yaşam alanlarının sınırlandırılması, kalıp kurallar belletilerek bakış açısının tek tipleştirilmesi, (...) korku ve kaygı odaklı yaklaşımlarla sevgi ve güven duygusunun yıpratılması, ahlak ve utanç dersleriyle suçlanmaya zorlanması, soru sorması engellenerek bastırılması, ataerkil kültürün öncelediği durum ve yaşantılarla karşı karşıya getirilmesi vb. çocuğun nesneleşmesi anlamına gelmektedir.”
Çocuk ve Kitap’ta yer alan denemelerin tümü, özellikle çocuğun kitaba yönelmesi, okuduğunu anlayıp onu yaşamının bir parçası kılmasında yoğunlaşıyor.
Çocuğa yönelik 100’ü aşkın kitap yazarak adını sonsuzlaştıran Muzaffer İzgü’nün, okumanın kuşaklar arası bir kültür geçişimi olduğunu içeren sözüyle bağlayalım yazıyı:
Çocuk okuru olmayan bir toplumun yetişkin okuru olmaz.”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Ağıt toplumu 13 Aralık 2024
Anılar yumağı 6 Aralık 2024
Fotoğrafı buzlamak 29 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları