Turnuvanın favorileri topla çok buluşma ve oynama şansını elinde tutsalar da hatta daha çok pozisyona girseler de dikkat çeken en önemli gelişme; taktiksel, disiplin uygulayan takımların futbolu sonuçları tayin ediyor. İspanya 2 katı pas yüzdesiyle oynadığı İtalya önünde galibiyet alamadı. Hatta kaybedebilirdi de... İtalya’nın olağanüstü savunma disiplini ve ekolünün gereği geleneksel taktiği karşı atakla bütünleşince galibiyeti kaçıran taraf olabilirdi.

14 maç kazanan İspanya önünde İtalya, Pirlo’nun orta alan yönetmenliği yaptığı ve hızlı Cassano, Balotelli ve daha sonra oyuna giren Di Natale’yle ‘Boğalar’a kan kusturdu. Fabregas, Xavi Hernandez ve Iniesta’lı orta alan topu istediği gibi kullanma ve gole dönüştürme mücadelesinden avantajlı çıkamadı. Çünkü gerçekten şampiyonanın belki de en çok dikkat çeken savunma kademesi ve kararlı müdahaleleriyle İtalya çok canlı bir örnek verdi. Gök-Mavililer ayrıca karşı kaleye ani ataklarla yüklenen ve net pozisyonlar bulan taraftı. İspanya’nın şanssızlığı Torres’in formsuzluğu ve David Villa’nın yokluğu olarak yorumlanabilir. Yine de Navas ve Di Natale iki takım için de daha etkili görülen forvetler oldu. Kaptan Pyol’un yokluğu İspanya için eksiklik kabul edilebilir. Ramos’un gayreti bu bölgede teknik direktör Del Bosque için yeni bir arayışa neden olabilir diye düşündüm.

1-1 biten maç sonunda İtalya’da Di Natale, Pirlo, savunmada Chiellini çok başarılıydı. İspanya’da ise Navas, Xavi Hernandez, Iniesta diğerlerine göre daha iyiydi. Sonuçta çok zevkli, hareketli ve izleyenleri mutlu eden bir karşılaşma olsa da İtalya izin vermediği için İspanya gollü bir sonuç yakalayamadığı gibi beraberliğe razı oldu.

Dünya Kupası’na gidemeyen ‘mağdur’ İrlanda ise dağılan Yugoslav ekolünün en güçlü temsilcisi Hırvatistan önünde gücünün yettiğince mücadele etti. Ancak teknik beceri ve yaratıcılık yönünden çok üstün olan Hırvatistan; orta alandaki Srna, Perisic, Jelavic, Modric, 2 gol atan Mandzukic’le çok üstündü. Gole gidiş, pozisyon alma, tempo ve özgüven açısından Hırvatlar sürprizlerin habercisi olacağını ilk maçta hatırlattı.

İrlanda çok sevdikleri Trapattoni’ye bağladıkları kaderlerini sahada Duff ve Keane gibi 2 oyuncusuyla temsil etse de Avrupa Şampiyonası’nda daha başarılı olma şansının bulunmadığını dün gece gösterdi.