Herkes, maç öncesi çok iyimser oluşunun bedelini az kalsın pahalıya ödeyecekti. Son lig maçında oynayan 11’den hiçbir futbolcunun forma giymediği Stoke City, aynı zamanda yedek kaleci de dahil 4 futbolcuyla yedek kulübesini kullandı. Oyunun genelinde top Beşiktaş’taydı. İlk 25 dakikada dengesiz orta, şut ve dağınık pozisyonlar bulan Siyah - Beyazlılardı. Daha sonra Fuller’in Fernandes’in kaptırdığı topla attığı gol bir anda Beşiktaş’ı şoka soktu. Rüştü’nün yine aynı oyuncunun yüzde 100 gollük pozisyonunu kurtarması ve İngiliz ekibinin direkten dönen topunu Egemen’in olağanüstü çabasıyla çıkarması ilkyarının kötü anlarıydı.

İkinci bölüme Holosko’nun yerine Mustafa Pektemek’le başlayan Siyah - Beyazlılar, Upson’ın Almeida’yı gole giderken kasıtlı düşürmesi ve kırmızı kart görmesiyle rahatladı. Fernandes’in penaltıdan fileleri havalandırması karanlık dünyamızı aydınlatırken sonraki süreç geri dönen şansımızın gruptan lider olmak için kullanıldığını gösterdi ve Mustafa Pektemek’in golüyle netleşti. Doğrusunu söylemek gerekirse Beşiktaş dün gece riskli bir 90 dakika yaşadı. Siyah - Beyazlılar grubu lider tamamladı. Bu durum Türk futbolu için tarihe geçecek bir olay olsa da; bunu alkışlasak da; Beşiktaş, hatalı bir oyun tarzıyla hepimizi korkuttu. Kısacası, bu sezonun Beşiktaş profili bu.. Her 90 dakikası ayrı bir macera gibi geçiyor. Ama dün gece Quaresma olsaydı büyük olasılıkla daha rahat kazanılacak bir karşılaşma izlerdik. Ne var ki Stoke City’nin yedek kadrosuyla sahaya çıkmasının sonuç üzerindeki etkisi dikkate alınmalıdır.