Adnan Dinçer

Şampiyon Olabilmek!

16 Mayıs 2012 Çarşamba
\n

\n

Hiç yakışmadı şampiyonluk gecesi yaşananlar futbola. Ama böyle olacağı çok belliydi! Yıllardır dikenli kaktüs çiçeği gibi beslenen futbol sonuçta gözlerimizin ta içine değil, beynimize, ruhumuza yaptığı tahribatla dünyaya bizi küçük düşürdü. Hani hep söylerim futbol binası yıkılır altında kalırız diye. Aynen öyle oldu. Neredeyse 17 Ağustos depremini yaya bıraktı boyutu yanlışların. Bakıyorum siyasi köşe yazarlarımız şimdi futbol dünyasından nemalanma, yol gösterme ve hatta hayatında taç atmamış kişilerin elinde işkence çeken futbolumuzu yorumlayarak kendilerince yarım yamalak fanatizm ile karışık felsefelerle köşelerini süslüyor. Başkanı, yönetimi neredeyse olmayan ama Teknik Direktör Aykut Kocamanın duruşuyla son karşılaşmaya kadar gelen Fenerbahçeyi alkışlamak şartken bunu beceremeyen tribünler, görevliler, zavallı zikzaklı anlık kararlar, yöneticilik adına çok kötü örnek oldu. Ve sonuçta bir kupayı dahi veremeyecek ayıplara düşürdü bizi. Bu çözümsüzlüğü dahi Başbakanından talep eden aciz görevliler dünyada eşi benzeri görülmeyecek bir biçimde ışıkları karartılmış bir kupa seremonisi ile kupalarını alabildiler! \n

\n

Bu ülkede üç büyükleri yok ederseniz futbol adına bir şey konuşamaz ve başka alanlara kayarsınız. Amacınız bu mudur futbol yıkıcıları? İnsan ruhunun ta derinliklerinde tarih boyunca beslenen yıkıcılık kökünün canavarlaştığı tablonun attığı kötü tohumlara izin verenler şimdi mutlular mı? Bana göre kimse şampiyon olmadı ya da başarılı değil! Kimse geçmişteki yanlışlarından ders almadan ve sanki yaşananlardan soyutlanmış gibi düşünme hakkına sahip değildir. Futbol dünyası Karınca Ezmez Şevkilerin göç etmesiyle bitmişti. Onlar bize çok iyi emanetler bırakmıştı. Lefterler, Canlar, Baba Recepler, Turgay Şerenler, Metin Oktaylar, Şenollar, Birollar, Adnan Suvariler, Cihat Armanlar, Fahri Sonerler... Bize kısa pantolonluyken çok güzel anılar bıraktılar. Metin Oktayın ağları yırtan gölünden üç gün sonra Fenerbahçenin 4-0lık galibiyeti ile Türkiye Kupasını aldığını bilmeyenler, bir arife günü Galatasarayı 3-0 yenen Fenerbahçenin şampiyonluğunu unutanlar. İstanbulspora cumartesi 1-0 yenilip ertesi gün Fenerbahçeyi yense de şampiyon olamayan Galatasarayı yaşamayanlar ya da Fenerbahçeyi 2-0 yendikleri karşılaşmada golleri atan Güngör ile Suatın isimlerinden türetilen Günsu Hanımın adının Suat Mamatın kızı gerçeğini bilmeyenler Beşiktaş ile Galatasarayın 5-4lük karşılaşmasında Ercan Ertuğun son saniye golü ile süslenen anı bilmeyen veya öğrenmeyenler bu güzel futbol rekabetinin zevkini yaşayamaz. Kadın ve çocuklarımızı zedeleyen neredeyse canlarını tehlikeye atan ve hatta onlara kıyanların insanlıkla ilgisi olamaz. Bu ortamda psikoloji ile ortamı yatıştırmak yerine ateşleyen aktörler sadece kendi egoları için anlamsız cezalar ve onları erteleme gibi karışık yaptırımlar belli ölçüde de işin içine başka şeyler sokanlar mutlu mu? Saçma sapan bir lig ve yabancıların her hareketine hoşgörü ile bakılan 90 dakikalar bu sezon futboldan bizleri soğutmuştur. Herkes iyi düşünmelidir ve günahları için aynaya bakmalıdır. Gelecekte bizlerin bıraktığı kötü miras nedeniyle çocuklarımız bize iyi not vermeyecektir. Bu nedenle bana göre kimse şampiyon olamamış ve kupasını alamamıştır. Şekil bu ise oda veya karanlıkta verilen kupa neyin simgesi olduğunu iyi düşünürsek buluruz. Bir kez insani düşünelim ve kendimizden özür dileyelim...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İşimiz oldukça zor 15 Aralık 2024
Rol çalıyorlar! 10 Aralık 2024
İddiasız derbi! 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları