Toplumsal acıları bir an için mutlulukla paylaşma sevdalısı taraftarları sevindirmek ve profesyonel örnekler vermek için çok önemli bir derbiydi. Ancak herkes barut fıçısı gibiydi. Melo, Meireles, Emre, Volkan, Hasan Ali ve bu maçın can simidi, kararları tartışılan Cüneyt Çakır... Emre, Salih’le yer değişirken dakikalar 63’ü gösteriyordu. F.Bahçe ilk golü penaltıdan Gökhan Gönül’ün herkesi şaşırtan hareketiyle Burak’tan yedi. Daha sonra Webo’nun fırsatçılık gösterisiyle asla affetmediği 2 önemli gol izledik. Ama 2. F.Bahçe golü fauldü. Pozisyon başlarken Hasan Ali, Hamit’e faul yapmıştı. Cüneyt Çakır ‘es’ geçti ve devamında topla buluşan Webo, ceza alanına girerken çok net Eboue’yi arkadan iterek yere indirdi ve golünü attı. Çakır ayarındaki Avrupalı hakemimize bu yakışmadı. F.Bahçe orta alanda zaman zaman G.Saray’dan daha etkili ve başarılıydı. Ancak müdahalelerine sertlikle beraber faullü hamleler de sıkıştırdı. Özellikle Burak, Drogba ve Elmander gereksizliği, Fatih Terim’in oyun başındaki taktik hatasıydı.

İkinci yarıda F.Bahçe’nin yorulma ihtimalini bekleyen G.Saray’da Drogba, tüm arkadaşlarından iyi niyetli ve sakindi. Son 20 dakikada beraberliği düşünen Sarı - Kırmızılılar, Muslera’nın kurtarışları ve direkten dönen şut sonucu belki de daha farklı yenilgiden kurtuldu. Açıkçası ezeli rakipler, futbola doyurabileceği bir 90 dakikayı harcanan fırsatlar ve lüzumsuz gerginlikler sonucu zaman zaman kaosa dönüştürdü.
Cüneyt Çakır ise suya sabuna dokunmadan bitirmek istediği karşılaşmada F.Bahçe’nin faulden attığı gole ve düşürülen Kuyt’ın penaltısını es geçti. Şampiyon belliydi. Bu sonuçtan sonra ligin ikincisi de netleşmiş oldu. Ama son anda Volkan’ın Sabri’yle dalaşması ve onları ayırmaya çalışan Drogba’nın hedef seçilmesi sonucu nihayet Cüneyt Çakır kırmızı kartlarını gösterdi. F.Bahçe, Mehmet Topal’la geri kalan süreci kalesini korumak zorunda kalarak bitirdi.