Pes be birader! Nasıl bir kin tutmaktır bu böyle? Deve misin yoksa insan mı; bir türlü anlayamadık... Ya da belki seninkisi kin filan değil. İnce hesap. Onu yok et, bunu yok et, şunu yok et. Bir sen kal vitrinde, bir de akıl hocan ve ortağın Nihat İziç kalsın. Gerisi unutulup gitsin... Son olarak Aydın Örs’e, Doğan Hakyemez’e ve İbrahim Kutluay’a vefasızlık yapmışsın: Seni bugünlere getiren 2001 Avrupa ikinciliğinin mimarlarını yok sayıp, Garanti Bankası’nın filminde düğün pastasını ‘kanka’n Nihat İziç’e yedirmişsin. Neymiş? Hepsini o yetiştirmiş... Yuh! O şampiyonada esamisi okunmuyordu Nihat’ın. Takımın yardımcı antrenörü bile değildi o yıllarda. Aydın vardı takımın başında. Yardımcısı da yanılmıyorsam Çetin Yılmaz’dı... 2010 şampiyonasında, Dünya ikinicisi takımın başında da (bence Tanjevic değil) Orhun Ene vardı. Senin Nihat (bugün olduğu gibi) onun yardımcısıydı. Nereden aklına geldi yardımcı antrenörden yıldız yaratma fikri?

Tamam! Biliyoruz: Onunla kader ortağısın(!) ama olmaz ki! Bu kadar da abartılmaz ki dostluk(!) ilişkileri? Aydın yok, Doğan yok, İbo yok Nihat var... Yuh! 2001’de Ankara’da oynanan İspanya maçında, İbo o sayıları atmasa, sen bugün Federasyon Başkanı değildin. Müflis bir işadamı olarak ortalıkta dolanan biriydin. Şimdi ise.. Hadi neyse! Sen biliyorsun şimdi ne olduğunu. Nelerin peşinde olduğunu... Biz senin kadar kötü bir insan olmayalım ve senin karmaşık ilişkilerini ortalığa dökmeyelim. Sen çok canlar yaktın. Politikaya ve politikacılara da fazla güvenme. Oralarda da her zaman deveden büyük filler vardır. Unutma! ‘Unutma’ deyince aklımıza geldi. Şu Garanti Bankası’nın gecesine Esat Yılmaer’i davet etmeyi unuttun mu sen? Yoksa.. Vefa senin için ‘boza’dan başka bir şey ifade etmeyen bir sözcük mü? Be adam! Eğer konu ‘marka yaratma’ ise, bu işe en çok emeği geçenlerden biridir Esat. Sen (ve biz) basketbol oynarken, o Hürriyet gazetesine birkaç satır bile olsa, basketbolu sokmaya çalışan bir basın emekçisiydi. Yıllar geçti. Esat o gazetenin spor müdürü oldu. Basketbolu sevmeye ve sevdirmeye devam etti (Ve.. Unutmuyorum.. O yıllarda senin dilin kedi dili gibiydi) En son 2010 Dünya Şampiyonası’nın Basın Sorumluluğu görevini yürüttü ve ülke olarak alnımızın akıyla çıktık o şampiyonadan. Sonra.. Harç bitti, yapı paydos! Hürriyet’in spor müdürlüğünden ayrıldıktan sonra her şey unutulmuş olmalı. Bir davetiyeyi bile çok görmüşsün ‘basketbolun kara kutusu’ Esat Yılmaer’e. Üstelik.. Bilmeyenler için yazalım. Esat şu anda Türkiye Spor Yazarları Derneği Başkanı’dır. Yalnızca o makama saygı göstermek adına davet edilmesi gerekirdi o geceye ama dedik ya: Vefa mı? Turgay Demirel mi? Hadi canım siz de...