Delilik Yürüyüşü*
Ahmet Süha Umar
Son Köşe Yazıları

Delilik Yürüyüşü*

27.11.2024 04:01
Güncellenme:
Takip Et:

Dünya sanki “delilik yürüyüşü”ne çıktı. “Topal ördek” Biden ve ABD’nin dümen suyundaki İngiltere ile Fransa, Ukrayna’ya, Rusya’yı uzun menzilli ABD ve İngiliz-Fransız füzeleriyle vurma izni verdiler. Putin de Nükleer Doktrin’i, Rusya’nın nükleer veya konvansiyonel füzelerle vurulması halinde, sadece füzeyi ateşleyen değil füzeyi yapan/veren ülkeye de nükleer karşılık verecek biçimde değiştirdi. Ukrayna ile başlayan “delilik yürüyüşü”nün hızlandığı görülüyor.

RUSYA EMPERYAL BİR DEVLETTİR

Çarlık Rusya’sı, SSCB ve Rusya Federasyonu, imparatorluk geçmişi olan, emperyal devletlerdir. Dün, “üzerinde güneş batmayan” İngiliz İmparatorluğu, bugün ABD gibi. İmparatorluk genleri kolay kaybolmaz.

Rusya’nın yüzyıllar öncesine giden, sıcak denizlere çıkmak, çevresine yayılmak gibi emelleri vardır ve bunların terk edildiğini gösteren bir belirti de yoktur. Yanlış olan, Rusya’ya bu emellerini gerçekleştirecek fırsatı vermek, onu bu yönde tahrik ve teşvik etmek, cesaretlendirmektir. ABD ve NATO’nun, 1970’li yıllardan, özellikle 1989’dan bugüne yaptığı budur. 

BATI BALKANLAR’DA BATI, UKRAYNA’DA RUSYA  

1990’lara kadar SSCB’nin Kiev Askeri Bölgesi olan Ukrayna’nın Rusya için önemini ve Rusya’ya sağladığı, gerektiğinde kullanacağı fırsatı ve avantajı doğru değerlendirebilmek açısından, NATO-Varşova Paktı (VP) konvansiyonel silahsızlanma (AKKA) görüşmelerinde (Viyana. 1988-1991), Türk ve Rus heyetleri arasında yapılan özel toplantılar geleceğe ışık tutuyordu. NATO müttefiklerimiz bu toplantılar hakkında bilgilendirilmişti. 

Ukrayna, dağılan imparatorluklardan çıkan yeni devletlerde kalan azınlıklar bakımından da önemli bir örnektir. Yugoslavya 1990’larda, Almanya, İngiltere ve Fransa tarafından dağıtıldı. Ortaya çıkan yedi yeni devletin hemen her birinde, bilinçli olarak, gerektiğinde o devletlerin iç istikrarını bozmak amacıyla kullanılmak üzere, diğerlerine ait azınlıklar bırakıldı ve zamanı gelince de kullanıldı, kullanılıyor. Rusya’nın Ukrayna’da bulunan Rus azınlığından ve Ukrayna ulusunun, Rus ırkı ile uzun bir geçmişi olan bağlantısından yani Batı’nın Batı Balkanlar’da kullandığı bir stratejik avantajdan Ukrayna’da yararlanmasına şaşırmamak gerekir. Kırım, Donetz vb. işgal ve ilhakları bu açıdan da düşünülmelidir.

İSVEÇ VE FİNLANDİYA ŞİMDİ DAHA MI GÜVENDEDİR?       

SSCB ve VP’nin bir tehdidi ile karşılaşmadan, yaklaşık 80 yıl, barış ve refah içinde yaşayan tarafsız İsveç ve Finlandiya’nın, Rusya-Ukrayna savaşı ile korkutularak, NATO’ya üye alınmaları, onların da “delilik yürüyüşü”ne koşarak katılmaları, bu iki ülke ve NATO için ek güvenlik sorunu ve yükü oluşturmuştur. NATO, güvenliğin tek adresi değildir. Son gelişmeler, NATO’nun, bazı devletler için ve bazı koşullarda, bir güvenlik riski bile oluşturabileceğini göstermektedir.  

İki Almanya’nın birleşmesi sırasında, Doğu Almanya’ya, Batı Almanya’nın NATO’ya tahsisli kuvvetlerinin konuşlanması bile Rusya’ya güçlükle kabul ettirilebilmişken NATO’nun Ukrayna’ya genişlemesinin Rusya için bardağı taşıran damla olacağını bilmezden gelmek, “delilik yürüyüşü”nün başını çekenlerin bilinçli bir taktiği gibi görünmektedir. Hiçbir devlet baş düşmanını burnunun dibinde istemez. Küba füze bunalımı ve ABD’nin, dünyayı bir nükleer savaşın eşiğine getiren tepkisi, buna en güzel örnektir. 

KONU, BARIŞ FIRSATININ KAÇIRILMIŞ OLMASIDIR

Dünya savaşlarına varan gelişmelerin iki temel göstergesi, emperyalizmin pazar rekabeti ve silahlanmadır. Tersi de barış demektir. 

1970’lerde başlayan silahsızlanma çalışmaları, AGİK Helsinki Nihai Senedi ve VP-SSCB’nin dağılması ile ortaya çıkan barış dönemi fırsatı kaçırılmıştır. Bunda, barışa giden yolda önemli aşamalar olan SALT 1 ve 2 Antlaşmaları’nın, SSCB’nin Afganistan’ı işgali nedeniyle ABD tarafından onaylanmamasından; ABD’nin nükleer silahsızlanma antlaşmalarından, Rusya’nın AKKA’dan çekilmesine, Kırım ve Gürcistan’ı işgaline; Batı’nın (ABD-NATO) bu adımlara zamanında gereken tepkiyi gösterememesine veya göstermemiş olmasına kadar, çok sayıda karşılıklı adımın rolü vardır. Konu, Rusya veya ABD-NATO, kimin haklı olduğu değil barış fırsatının kaçırılmış olmasıdır. Korkarım bu, özellikle ABD’nin bilinçli bir tercihidir.

* Barbara Tuchman, The March of the Folly (Delilik Yürüyüşü). 

Yazarın Son Yazıları

Ukrayna ateşle oynuyor!

Türkiye, Gambiya bandıralı iki tankerin Karadeniz’de, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesi (MEB) içinde vurulduğuna dikkat çekerek Rusya-Ukrayna savaşının tırmanışının durması çağrısında bulundu.

Devamını Oku
03.12.2025
Kıbrıs’ta sağlam durmak

Osmanlı’nın Venedik’ten aldığı (1571) Kıbrıs Adası, Rusya’ya karşı destek arayışında, egemenliğin Osmanlı’da kalması kaydıyla yönetimi geçici olarak İngiltere’ye bırakılıncaya (1878) kadar barış içinde yaşamıştır.

Devamını Oku
26.11.2025
Stratejik ortak!

Yıllardır Türkiye ile ABD’nin “stratejik ortak” oldukları söylenir.

Devamını Oku
19.11.2025
Casus belli*

Yunanistan ve GKRY, Türkiye’nin, AB-Avrupa için Güvenlik Girişimi (SAFE) Programı’na katılmak istiyorsa...

Devamını Oku
12.11.2025
Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti

Vatikan, Papa 14. Leo’nun, İznik Konsili’nin 1700. yılı olan bu yıl 27-30 Kasım tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyurdu.

Devamını Oku
05.11.2025
Tarih tekerrür mü ediyor?

Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun.

Devamını Oku
29.10.2025
II. Abdülhamit’in durumuna düşmek!

“Kıbrıs sorunu”, Kıbrıs Barış Harekâtı ile çözülmüştür.

Devamını Oku
22.10.2025
Ortadoğu tamam, sıra Batı Balkanlar’da!

“Bölge ve dünya dengelerinin ne yönde değişeceğini bilemeyiz. Koşullar oluştuğu takdirde Sırbistan, Kosova’yı tanımamızın karşılığını, bizi çok yakından ilgilendiren Kürt ayrılıkçılığı konusunda vermekten kaçınmayabilir.

Devamını Oku
15.10.2025
Korsanlar, haydutlar ve devlet başkanları

İsrail’in kendi karasuları dışında seyreden silahsız Sumud Filosu’na saldırısı, “deniz haydutluğu-korsanlık”tır.

Devamını Oku
08.10.2025
İktidar hesap vermektir

İktidar hesap vermektir

Devamını Oku
01.10.2025
Diplomasi notları

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Washington Büyükelçiliği’ni açarken “Yıkılmamış bir vatanı temsil ediyorum.” demiş.

Devamını Oku
24.09.2025
Türkiye-Çin dostluk bağı: Uygurlar

Uygur Türkleri, Türkiye ile Çin arasında dostluk bağıdır.

Devamını Oku
17.09.2025
Kılavuzu Trump olanın!

Trump’ın göreve geldiği Ocak 2025’ten bu yana dünyada olanlar bu başlığı hak ediyor.

Devamını Oku
10.09.2025
Balkanlar’da Yugoslavya, Avrupa’da Türkiye

Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi olarak atandığımda, Başbakan Danışmanı Ahmet Davutoğlu, “Belgrad’a atanmanızdan memnun oldum Süha Bey” demişti.

Devamını Oku
03.09.2025
Kardeşim Hakan Fidan

Haberlerde gördüm. “SDG, İsrail ile işbirliği yapıyor.

Devamını Oku
27.08.2025
Biz bu haltı neden yedik?

Trump ile Putin’in, “merak uyandırarak” reklamı yapılan Alaska buluşması bazılarının beklediği sonuçları vermedi.

Devamını Oku
20.08.2025
Hayali koridorun düşündürdükleri

Trump, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı ayıran Ermeni topraklarındaki, henüz adı var kendi yok Zengezur Koridoru’nun işletmesini aldı.

Devamını Oku
13.08.2025
Karagöz ile Hacivat

Bugünlerde dünyayı parmaklarında oynatmaya çalışanları gördükçe, çocukluk yıllarımda Hayali Küçük Ali’nin Karagöz ile Hacivat gösterilerini anımsıyorum.

Devamını Oku
06.08.2025
Neredeeen nereye...

Dünyada ve çevremizde, Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren hatta devletin geleceğini şekillendirme potansiyeli taşıyan değişimler oluyor.

Devamını Oku
30.07.2025
Şarkılar seni söyler...

Güftesi Müzeyyen Hanım’a, bestesi Muzaffer İlkar’a ait...

Devamını Oku
23.07.2025
Anlayana sivrisinek saz...

Bir ülkede kargaşa, anarşi, terör, iç çatışma ortamını yaratan, insan hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin olmaması, hukuka uyulmamasıdır. “Terörsüz Türkiye”, Türkiye’de demokrasinin olmadığını, devletin, “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” niteliğinin kaybolduğunu gösteren bir tanımlamadır.

Devamını Oku
16.07.2025
Trump neyin peşinde?

“Tarzan” Johnny Weissmuller zora düşünce, “Tarzan müşkül durumda!” derdik.

Devamını Oku
09.07.2025
Aile fotoğrafı

Herkes, NATO Lahey Zirve Toplantısı aile fotoğrafındaki, gece tuvaleti görünümünde açık yeşil elbisesiyle göz kamaştıran, alımlı ve güzel kadın Hollanda Kraliçesi Maxima’ya odaklanmış ama o fotoğrafta bulunmaması gereken kişiyi, sevgili Emre Kongar atlamamış.

Devamını Oku
02.07.2025
Zaman hızla tükeniyor

ABD, uluslararası ilişkilerin ve hukukun tüm ilkelerini yok sayarak İran’a saldırdı.

Devamını Oku
25.06.2025
Türkiye’yi ne bekliyor?

2002 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortadoğu politikası, bölge ülkelerinin iç işlerine ve aralarındaki sorunlara karışmamaktı.

Devamını Oku
18.06.2025
Köşe yazarı sorumluluğu

Yıllar önceydi. Amman’dan bindiğim THY uçağında, bir gazeteci-köşe yazarı arkadaşımla karşılaştım.

Devamını Oku
11.06.2025
Ateş çemberi

Rus ve Ukrayna heyetleri arasında gerçekleşen, ikinci Dolmabahçe buluşması beklediğim gibi yine göstermelik bir görüşme oldu.

Devamını Oku
04.06.2025
Dünya lideri!

Arada bir de olsa, Türkiye’ye dışarıdan ve dışarıdakilerin gözüyle bakmak yararlı olabiliyor.

Devamını Oku
28.05.2025
Bıçak sırtında

Her şey o kadar şaka gibi ki ciddi bir yazı yazmak zor.

Devamını Oku
21.05.2025
Silahlara veda!

Silahlara veda!

Devamını Oku
14.05.2025
Büyük Kürdistan’a doğru

Büyük Kürdistan’a doğru

Devamını Oku
07.05.2025
Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

Devamını Oku
30.04.2025
Büyük kuşatma. Ege, Kıbrıs ve Suriye

Büyük kuşatma. Ege, Kıbrıs ve Suriye

Devamını Oku
23.04.2025
İsrail Türkiye’den uzak durmalıdır

İsrail Türkiye’den uzak durmalıdır

Devamını Oku
16.04.2025
Beterin beteri varmış!

Beterin beteri varmış!

Devamını Oku
09.04.2025
Türkiye ve Kırk Haramiler

Türkiye ve Kırk Haramiler

Devamını Oku
02.04.2025
Görünen köy

Görünen köy

Devamını Oku
26.03.2025
Türkiye yol ayrımında

Türkiye yol ayrımında

Devamını Oku
19.03.2025
Türkiye bedel ödüyor

Türkiye bedel ödüyor

Devamını Oku
12.03.2025
Çöken dünya düzeni: Fırsatlar ve riskler

Çöken dünya düzeni: Fırsatlar ve riskler

Devamını Oku
05.03.2025