1000 Odalı Sarayın Esrarı Yeni Türkiye’ye Yeni Mu-hafızlar!!

12 Eylül 2014 Cuma

Gezi gençleri sinmiş, kaybolmuş değil.
Çoğunluğu (şimdilik) sanal âlemde..
Kıpır kıpırlar..
Facebook’ları..
Tweet’leri..
“Blogları” var.
Biri aylar öncesinden dalgasına yazmış:
“Cumhur-Reisim o iş yakında tamam.
‘Başkomutan’ rütben de olacak..
Kurbanın olayım..
‘Muhafız Alayı’ adına kanma sakın!
Alayı darbeci bunların..
Zaten içlerine paralel maralel de sızmıştır.
Dağıt bunları!
Dağıt da büyü!
Büyü de bak işine!”

***

Büyüyü bozmadan bakacağı işi de biz yazalım:
Hangi işine?
Hangisine olacak..
Cumhuriyeti “tasfiye” işine...
“Hedef 2023!” dediydi..
Karavana atacak değil ya!.
Bu kez Bilal’e milale güvenmemeli!
Cumhuriyet 100 yaşına girmeden mutlaka “Sıfırlanmış” olmalı!.
Zira sırada “Hedef 2071” var.
“Sakın kim öle kim kala dememelidir!”
Hücum oynamalıdır.
2071’e varmadan ve kendisi 100 yaşına basmadan Anadolu’yu darmadağın etmelidir.
Belanın- yolsuzluğun her türüne selam!
Durmak yok..
Yola da yolmaya da devam..
Bir de ..
Cumhuriyetin kurumsal, simgesel değerlerini ortadan kaldırmaya devam.
Kurtuluş Savaşı’nın karargâhı TBMM’de 1920’den beri görev yapan Meclis Muhafız Taburu’ndan sonra..
Sıra aynı yıl, aynı amaçla kurulmuş olan 94 yıllık Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na geliyor.
Elbette Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı
(CSO) da atlayacak değil.
Ama CSO’yu önemli bir “Son Görev” bekliyor.
Atatürk Orman Çiftliği’nde binlerce ağacı keserek inşa ettirdiği saraya “kaçak” diyen
Danıştay üyelerinin de “Özel Davetli” olarak katılacağı açılış töreninde “Son Konseri” vermek!
CSO elbette bu konserde, Rossini’nin “Hırsız Saksağan Üvertürü”nü çalacak değil.
Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası belki de son bir umut olarak..
Acemaşiran saz semaisinden sonra, segahtan “Dönülmez Akşamın Ufkundayız”la başlayıp Bülent Ersoy solistliğinde kürdilihicazkâr besteleri seslendirecektir.
Ardından IŞİD yöntemleriyle ortadan kaldırılan/ kaldırılacak tüm cumhuriyet kurumlarının ruhuna fatiha okunacaktır.

***

Bir süre önce 11. Cumhurbaşkanı Gül, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın 94. yıldönümünü kutladı.
Belli ki gelecek yıl 12. Cumhurbaşkanı bu yükten kurtulmuş olacak.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Erdoğan’ın işbaşı yaptığı gün, “2. Cumhuriyet kutlu olsun!” diye bir tebligat yaptı.
Böylece Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın gereksizliğini ilan etmiş oldu.
Yeni Cumhuriyete “yeni muhafız alayı” gerek.
“Muhafız” ile “hafız” aynı sözcük kökünden geliyor.
Zaten yaptıkları iş de aynı:
İkisi de “Hıfz” ediyor, “koruyor”.
“Hafız” Kuranıkerim’i ..
“Muhafız” da “Recep Tayyip’i” koruyacağına göre..
Yeni birliğin adı..
“Hafız Alayı” olmalıdır!
Başkomutanlığa ve amme efkârına...
Hürmetlerimle arz ve teklif ederim!.

Sarayın Sırrı Seçime Kadar..
Kaçak sarayın 1000 odalı olacağı belirtiliyor.
Benzetmek gibi olmasın kendisini Roma İmparatoru sanan Romanya diktatörü Çavuşesku’nunki de aynı büyüklükteydi.
Tayyip Bey, sarayın inşa gerekçesini açıklarken:
“Yabancı devlet adamlarını sokakta karşılamak zorunda kalıyorduk” demişti.
Dünyada 200 dolayında devlet var.
Demek çoluk çocuk, kayınçolarıyla gelecekler diye tedbir alıyoruz.
Sokakta karşılama yakınması eski başbakanlık binası içindi.
10’larca dönüm arazi üstüne kurulu Çankaya Köşkü’nde böyle bir sıkıntı yok.
Ama orada sıkıntı daha derin.
Orası Cumhuriyet ile Atatürk ile eşanlamı bir mekân.
Bir başka sıkıntı da şu:
Çankaya adı bir dönem Engürüsü’nde o tepede “çan”a benzeyen bir kayadan geliyor.
Muhtemelen o ismi de zaten papazlar vermiş.
Çünkü biraz aşağıda ünlü “Papazın Bağı” mevkisi var.
Yeni Türkiye’ye hem yeni mekân hem de bir taşla birkaç kuş vurmak gerek.
“İnönü Kışlası”nı da barındıran Muhafız Alayı’nın Çankaya’da bırakmak gerek!
En iyisi “ak polislerden” şanına uygun bir “hassa ordusu” kurmak.
Ayrıca, araziye konup rant yaratmak ve Atatürk adını silmek de cabası!
İstanbul’da Atatürk Havalimanı’nı yıkıp yerine kendi adına yenisi yapıyorsa.. Ankara’ya da bir damga gerek.
Ama Atatürk Orman Çiftliği’nin ortasına kaçak saray kondurmasının bir de “siyasi” amacı var:
Sarayın büyüklüğü, orman içinde olması ve oda sayısı bunu gösteriyor.
Seçimlere kadar bu devasa sarayda “Kaçak Başkanlık Sistemi”ni fiilen uygulama geçirmek.
Saraya “MİT, BTK gibi devletin kritik kurumlarından temsilciler” yerleştirmek.
Bir de istediği zaman, bazen de gizlice Bakanlar Kurulu’nu toplayıp başkanlık etmek.
Çünkü Çankaya çok göz önünde.!
Bilal gitti, Sarraf çıktı, MİT Müsteşarı geldi diye çevredeki apartmanlar bile gireni çıkanı görebiliyor.
AOÇ Ormanı öyle değil.
Orman içi.
Her türlü anayasa dışı faaliyete uygun.

İktidar Ak - Paralar Kara
Türkiye’ye düzenli ve giderek artan miktarda kaynağı belirsiz döviz giriyor.
Merkez Bankası 12 yıldan beri akan bu parayı sözde açıklıyor!
“Ödemeler dengesi” tablosunda ve “net hata ve noksan” başlığı altında gösteriyor.
Ancak iç - dış çevreler çok iyi biliyor ki “net hata ve noksan” kalemindeki artış “faili meçhul para” demek.
Faili meçhul para ise nereden geldiği, nereye, ne zaman ve nasıl kaçacağı belli olmayan para demek. Ayakkabı kutusuna da kaçabiliyor..
Kimi iktidar büyüklerinin ceplerine de..
Demokrasi demek şeffaflık ve hesap verebilirlik demek.
Ve başta Merkez Bankası tüm devlet kayıtlarının saydam, dürüst, akla ve hesaba, kitaba uygun olması demek.
Önceki 11 yılda en çok eksi 3 milyar dolar olan “Net hata ve noksan kalemi” nasıl oluyor da, AKP’nin son 12 yılında döneminde artı 36 milyar dolara fırlayabiliyor?
Bunu açıklayamayan ekonomi kara ekonomidir.
İktidarın tabela adı “Ak” olması, iktidarın en başının oturacağı kaçak saraya “Ak” adını vermesi bu kara yazıyı ve kara yazgıyı değiştiremez.
Ortadoğu’nun en çok izlenen haber sitelerinden El Monitör’de ekonomist Mehmet Çetingüleç, AKP iktidarına sorular soruyor, havuz medyasına habercilik dersi veriyor.
Net hatasız ve noksansız!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları