Belgesel bir yazı

22 Eylül 2019 Pazar

Albayın bürosunda ele geçirilen “darbe belgesi sahte mi, değil mi?”
Türkiye 2’ye bölünmüş durumda...

***

Ne yazık ki, Türkiye’de “belge” denince, akla ilk gelen “sahte” ve “sahtecilik” oluyor .

***

Bunun hem çok basit, hem de çok temel bir nedeni var...
Çünkü, ülkeyi 7 yıldan beri yöneten iktidarın başının da, başında böyle bir “belge” meselesi var!

***

TBMM komisyon tutanaklarından aynen:
“ AKP Genel Başkanı, BAŞ- BAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, ‘görevi ihmal’, ‘zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, RESMİ EVRAK ve KAYITLARDA SAHTECİLİK ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak’ suçlarından toplam 2 dosyası bulunmaktadır.”

***

Söz konusu albaya ait “Darbe Planı Belgesi” yüzde 100 gerçek olsa bile.
Bu belgenin önem ve ağırlığı, Başbakan’la ilgili “resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturma” belgesinden daha önemli olabilir mi?

***

Bir albay ülkedeki yüzlerce albaydan biridir.
Bir albayın sözü ancak yarbaya, binbaşıya, yüzbaşıya ve öteki astlarına geçer.. Ve bir albayın darbe yapabilmesi için, hükümetten önce, Genelkurmay Başkanlığı’nı, 4 Kuvvet Komutanlığı’nı birden ele geçirmesi gerekir..

***

Bir başbakanla ilgili evrakta sahtecilik iddiası bütün ülkeyi ilgilendirir.
Bir başbakanın (hele de bizimkisi gibi olanın!) karşısında bütün ülke ast durumdadır.
Meselenin can alıcı noktası da budur.
Hiç kimse, Sayın Erdoğan hakkındaki, “evrakta sahtecilik” suçunu hatırlatmıyor...
O suçtan gidip aklanıncaya kadar, ülkeyi yönetmeye hakkı olmadığını söyleyemiyor.

***

“Albayın belgesi” sahte de, gerçek de olsa...
Başbakan Erdoğan’ın 7 yıldan beri TBMM’de bekleyen 2 ayrı sahtecilik iddiası dosyasından daha önemli olamaz...

***

“Sükût ikrardan gelir mi?” sözünu hiç hatırlatan olmasa bile, olamaz!
Albayın belgesi araştırılmalı..
Hem de hızla araştırılmalı..
Gerçekse albay en ağır cezaya çarptırılmalı.
Sahteyse, sahteciler mutlaka ortaya çıkarılıp mahkûm edilmeli.
Ama, ama Erdoğan’la ilgili “evrakta sahtecilik” dosyası da hiç unutulmamalı.

***

(Pazar bilmecesi: Bugün yayımlanacak olan yazı bilgisayarda kazaya uğradığı için yerine 10 yıl 3 ay önce, 18 Haziran 2009 günü Sözcü’de yayımlanan yazı konulmuştur. Bu yazı “belgesel bir yazı” sayılabilir mi?)



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları