Yetmez ama evet

11 Temmuz 2021 Pazar

Fatih Sultan Mehmet karada gemi yüzdürdü. Bu işin rantını 568 yıldır yiyor. 

Reyiz’in İstanbul’u dikine yarıp ortasından kanal geçirme inadı tarihe geçmek için. 

Ama coğrafyaya da geçmek istiyor. 

Ahalimiz ise saygısından ya da can korkusundan isyan edemiyor.

Marmara Denizi’nin de canı var. 

Ama o ediyor. 

Salya sümük olup kıyılara vurup duruyor. 

Müsilaj sadece denizde olsa keşke.

Bin beteri de siyasette...

“Organize suç örgütü lideri”.

Ama organize siyaset liderlerinden ziyade iktidara kök söktüren o.

Umudumuz Sedat Peker.

Açıklar her pisliği teker teker.

Bir video daha patlatsa..

Tekerlere çomak soksa..

*

Urfa’da Oxford yok ama Saray’ın kütüphanesinde kitap çok.

Oxford Üniversitesi Yayını: 

“Heroin, Organized Crime, and the Making of Modern Turkey

(Eroin, Organize Suç ve Modern Türkiye’nin Oluşumu)”.

Oluşuma Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini dahil ederek okumakta bir mahzur yok. 

“Oluşum”un tam ortasında 2014’te yazılmış bir kitap. Türkçesi henüz yok.

İyi ki de yok.

Olsaydı yeni çevirileri Meydan Larousse olurdu.

*

Kitapta zamanımızın ruhu, mekânları, kurumları ve kahramanlarıyla başrolde. 

Afganistan’dan başlıyor..

Mafya düzeninin ülkemizde nasıl işlediğini isim isim ve olay vererek anlatıyor. 

Sedat Peker de var, Alaattin Çakıcı da, MİT de, İnci Baba da. 

Devlet Bahçeli yok. 

Ama 1972 yılında Fransa’ya özel aracıyla 146 kilo baz morfin ile girerken yakalanıp 15 yıl hapse mahkûm olan MHP Niğde Senatörü Kudret Bayhan var mesela. 

*

CIA belgelerinde Türkiye, Afganistan çıkışlı eroinin geçiş ve dağıtım noktası sayılıyor.

ABD, Afganistan’dan askerlerini çekeceğini açıkladı. 

Reyiz’in Kâbil Havaalanı’nın “bekçiliğine” talip olduğunu yazdı yabancı basın.

“Para” ve “lojistik”te (her ne demek ise) anlaşırsak “Peygamber Ocağı” ordumuz Kâbil’e taşınacak. 

“Neye mukabil” diye sormuştuk, geçen yazıda.

“Şehadete mukabil” ise sevinmeliyiz; 

Kâbil Havaalanı, en azından dinen, vatan toprağımız olacak demektir. 

*

Siyaset de, gazetecilik de tesadüfleri sever.

Sedat Peker’in aylardan beri yaptığı hem siyaset hem gazetecilik. 

Allah var, iyi de yapıyor.

Hiçbir iddiası boş çıkmadı. Çıkmıyor. 

Son tweet’lerinde de “namus ve şerefi”ni ortaya koydu. 

Bu “sektör”deki namus ve şeref, başka hiçbir sektöre benzemez.

Peker’in “Süslü Sülü” dediği Sn. Soylu, 15 Temmuz ertesinde bir kısım kişilere “kayıt dışı” silah dağıttığını, mekân ve şahıs ismi vererek açıkladı. Kulak veren sayın savcı çıkmadı.

Ya “cumhuriyet savcısı” sıfatlarını unuttular ya da yetkinin “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası”nda olduğuna hükmettiler. 

*

Önümüzdeki seçim, herkesin kader seçimi.. 

Emniyet bürokrasisi, şimdiden tedbirini alıyor.

En kritik bilgilerin dışarıya sızdırılması, Sedat Peker’in “devlet sırrı” yüklü videoları, tweet’leri bunun kanıtı.

Öteden beri gazeteciliğin ve siyasetin temel bir gerçeğidir. 

Kamudan, bürokrasiden bilgi sızdırmak başlamışsa o iktidarın suyu çoktan ısınmıştır.

Allah taksiratını affetsin.

*

Yarından sonra başlayacak olan “15 Temmuz Destanı” detoksuna hazırlanmalıyız.

Destan, başı sonu olmayan kolektif bir heyecan manzumesidir.

Türkülere, marşlara, şarkılarla yansıtılması gerekir.

Bu da öncelikle müzisyenlerin işidir.

Oysa pandeminin abartılı yasakları dolayısıyla geçimini müzik yaparak sağlayan 100’ün üzerinde müzisyen çaresizlikten yaşamına son verdi. 

Hâlâ müziğe ve yaşama bağlı olanlar ise 15 Temmuz Destanı niyetine yeni besteler yapıyorlar:

Attım taşın birini,/Bulamadım yerini, /Hangi limana çektin/ Sondaj gemilerini?

Dağların başı duman,/Soğuğu olur yaman/ Sahi, aklıma geldi/Ay’a gidiş ne zaman?

Sel olup akacağız,/Bentleri yıkacağız/Karadeniz gazını/Ne zaman yakacağız?

Bahçeye fidan diksek,/Yanına sebze eksek/ Madem faiz kötüydü/ Niçin bu kadar yüksek?

Olur mu yâre kızmak,/Kışın tarlayı kazmak?/Hastanelerde yer yok/ Bu nasıl destan yazmak?

Bolu Mengen Gerede,/Hamsi oynar derede,/Bir de böyle soralım,/128 milyar dolar nerede?

Kırda ekin bitmez mi?/Tohum boşa gitmez mi?/Sorulacak soru çok/ Bu kadarı yetmez mi?

*

Dileyelim yetsin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları