\n\n\n

Mönchengladbach galibiyeti özgüven kazanma adına ilaç gibi gelmiş takıma. Mental olarak bir anda tavan yapmak bu olsa gerek. Hani “Bu takımda ne kondisyon ne takat kalmış” diyorlardı ya. Haftada bir maç yapan ve kredisi bol Beşiktaş ilk yarıda 48.5 km, perşembe yorgunu Fener ise 53 km katetti ise arkasını varın siz düşünün.\n

Gökhan Gönül ve Kuyt, Beşiktaş’ın solunu çok iyi işlediler ve Escude hep 2-3 F.Bahçeli ile oynamak zorunda kaldı. Gecenin adamı Gökhan da bu durumdan iyi yararlandı.\n

Beşiktaş ‘Feda’ diye başladığı sezonda G.Saray derbisi dışında hep kayıplarda. Dün gece 1-2 pozisyon dışında oyunun hiçbir bölümünde ağırlıklarını koyamadılar. Aslına bakarsanız bu maça ‘derbi’ demek yakışmıyor. Hiçbir derbi bu kadar güç farkı ve teslimiyetçi olmadı. Arada çok önemli kalite farkı vardı. Gecenin özeti de burdan geliyor.\n

F.Bahçe savunmadan çıkış olsun, topu rakip alana yıkmak olsun hiç zorlanmadı. Topal-Meireles önlerindeki Baroni’ye yakın oynayıp iyi organize olunca rakip kaleye kolay gittiler. Attıkları kadar da kaçırdılar. Meireles o kadar iyi işler yapıyor ki, savunmada kapattığı bir alan veya hücuma çıkarken attığı bir pas takımı rahatlatıyor. Cristian çok garip adam. Attığı golün dışında neler neler harcadı. Çok basit pasları atabilse daha da fark olurdu dün gece.\n

Geçen hafta Alex’in kadro dışı kalması sonrası “Almanya’dan puansız döner Beşiktaş karşısında da kaybederlerse neler olur acaba” diye sogularken veya “Bu iki maçı da kazanırlarsa Alex mi dir sorun” ifadelerini kullanırken konuyu bir noktaya taşımıştım. Takım sezona hazırlıksız başladı ve form düşüklüğü çok şeylere mal oldu aslında. Oysa geldiğimiz günde Ulusal maç arası olması Fenerbahçe’nin avantajına bir durum olacaktır. Takım rahat nefeslenecek, önünü daha iyi görebilecek boyuta gelecektir elbet.