Ana sorun AKP

Ana sorun AKP

23.04.2021 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Burada, Türkiye’nin ister iç ister dış politikada olsun, her alanda karşılaştığı sorunların en vahiminin AKP olduğu görüşü dile getiriliyor. 

Biliyorum çok sık oluyor, belki de bıktırma raddesine varıyor ama elden ne gelir! AKP orada durduğu sürece sorunların çözülmesi mümkün olmayacağından bu gerçeği tekrarlayıp duracağız. 

Bu arada da irili ufaklı sorunlarımıza şöyle bir bakalım: Türkiye’yi nüfusuna oranla ölüm sayısında dünyada birinci sıraya oturtan koronavirüs pandemisi, Cumhuriyet tarihinin en büyük bunalımına dönmeye aday, bir rejim sorunu haline gelmiş olan ekonomik kriz, dünyanın en büyüklerinden biri olan yolsuzluk, üzerinde yaşadığımız kıtanın en koyusu olan dizboyu yoksulluk, dış politikada yalnızlığın yanı sıra, feci şekilde köşeye sıkışmışlık durumu.

Bunların hepsi ya AKP tarafından yaratılmış ya da AKP gitmediği takdirde çözülemeyecek sorunlardır.

Bunların içinde bir küçük örnek de bu ay içinde gündeme gelecek olan Kıbrıs sorunudur. 

27-29 Nisan’da Cenevre’de, BM’nin gözetimi altında Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin katılımıyla Kıbrıs sorunu görüşülecektir. Birazdan göreceğimiz gibi, şu anda iktidarda AKP’nin bulunması, bu sorunun da çözümünü güçleştiren bir etken.

AKP, büyük bir özgüven duygusu içinde iktidara geldiğinde, Batı dünyasının kapitalizm ile uyuma ayarlanmış, emperyalizmin bekçiliği işlevini özümsemiş olarak, diplomasi masasına büyük hevesle oturmaya hazırlanırken de Kıbrıs konusunda daha birinci dakikada topa ters giriş yapmış, Annan Planı halkoyuna sunulurken Rum ve Yunan tarafının başlangıçtan itibaren çözümsüzlüğün tek sorumlusu olarak gösterdikleri Denktaş’ı kastederek “Çözümsüzlük çözüm değildir” diyerek diplomatik gaf yapmıştı. Allah’tan ki Rum-Yunan şovenizmi sonucu Annan Planı reddedilmiş ve asıl uzlaşmaz tarafın kim olduğu açıkça ortaya çıkmıştır.

O zamandan bu yana geçen süre içinde AKP, Kıbrıs sorununu bölgesel ve evrensel boyutlarıyla kavrayamamıştır.

Son olarak Kıbrıs Anayasa Mahkemesi’nin Kuran kurslarının Eğitim Bakanlığı denetimi dışında yapılamayacağı yönündeki bir kararını eleştiren AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AKP’nin KKTC’ye ve de Kıbrıs sorununa nasıl yaklaştığını da cümle âleme göstermiştir.

***

KKTC Anayasa Mahkemesi’ni söz konusu kararından dolayı sert bir şekilde eleştiren Tayyip Bey, Türkiye’nin böyle hareketlere göz yumamayacağını belirtmiş ve KKTC’yi ayağını denk almaya çağırmıştır.

Bütün bunlar, Kıbrıs konusundaki Cenevre görüşmelerine 10 gün kala meydana gelmektedir.

Cenevre görüşmelerinde bu sefer, masaya iki devlet arasında siyasal eşitlik sağlama çabalarının bir sonuç vermediğinin görülmesi üzerine, iki eşit egemen arasında makul ve yaşanabilir bir çözüm sunmaya hazırlanıyordu.

Tek devlet çatısı altında siyasal eşitliğin sağlanamadığının artık kabul edilmesinin kaçınılmaz olduğunun görülerek egemen eşitlik kavramının öne sürülmesi önemli bir gelişmedir.

Ama egemen eşitlik kavramı, aynı derecede egemen Rum ve Türk taraflarının varlığını zorunlu kılar.

Kıbrıs Rumları, Türk tarafına “Sen, dinci siyaset konusunda seni kendi modeline uymaya zorlayan Türkiye karşısında ne derecede bağımsız ve egemensin ki egemen eşitlik kavramından söz ediyorsun!” demez mi?

İhvan’ın yoldaşı bir iktidarın güdümünden bağımsız olmayan KKTC ile Rumları egemen bağımsızlık konusunda anlaşmaya kim zorlayabilir?

AKP Türkiye’de egemen olduğu sürece, Kıbrıs’ta egemen bağımsızlık çerçevesinde bir çözüm düşünülebilir mi?

Görülüyor ki her konuda olduğu gibi, burada da önce AKP’den kurtulmak gerekiyor.

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023