Korku dağları bekler

Korku dağları bekler

03.11.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

Seçimlerin dürüst ve olağan koşullarda geçmediğini, sandığa gitmeden önce yazdığımı, bunu bir mazeret olarak ileri sürmediğimi belirtmek için bir kez daha vurgulamalıyım.
Korkuyu manipüle etmek Machiavelli’den beri siyasetin ana unsurlarından biridir ve elhak, Tayyip Bey hem korkuyu, hem gerginliği jonglör ustalığıyla tek elinde çevirmekte pek mahirdir.
Bu defa da öyle oldu; kazılan hendekler, artan saldırılar, havaya uçurulan araçlar, yüzlerce kişiyi öldüren canlı bombalar derken, bir dehşet havası sarmıştı ki etrafı sorma gitsin!.. Toz duman dağılınca, sislerin arasından parlayıp çıkan, bu havayı iyi kullanan Tayyip Bey oldu.
Bu seçim kampanyasının tek farkı, hep varlığıyla ağırlığını koyan, Tayyip Bey’in bu kez yokluğuyla pek ortada görülmeden kendini hissettirmesi ve ikide bir “ben... ben!” demekten vazgeçerek, biraz geri çekilmesidir. Belki yokluk demek biraz aşırı olur. Tayyip Bey kendini hem çerçevenin içinde tutmazken, fırsat geldikçe de, “ben buradayım ha!” diye hatırlatmaktan geri de kalmıyordu.
Seçimler, AKP’nin kimsenin beklemediği kadar büyük zaferiyle sonuçlandı.
Burada tartışılan tek konu, zafer puanlarının pek ortada görünmeyen Tayyip Bey’in mi, yoksa 1 Kasım’ın önde görünen kişisi Davutoğlu’nun mu hanesine yazılacağıdır. Şimdiye dek yaşadıklarımız baskın kişiliğiyle Tayyip Bey’in iktidar çekişmesinde yine üste çıkacağıdır.

***

AKP korkudan gerginlikten, kamplaşmadan, hep yarar sağlıyor, böyle olunca da bunlara sık sık başvuruyor. Yani seçim dönemleri rüzgâr ekme zamanı oluyor.
Rüzgâr ekme zamanı Kandil’in de yardımıyla, barikatlar kurarak, siperler kazarak, demokratik özerklik ilan etme gafletinin de katkısıyla Tayyip Bey’in başarısıyla sonuçlandı.
Seçim kazanıldı.
Şimdi ortalık durulur sananlar yanılıyorlar,
Rüzgâr ekme bitti, fırtına biçme başlıyor.
Politikada şöyle ünlü bir tekerleme vardır: Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır.
Bu kez de öyle olacak; yine gerginlik, yine şiddet, yine baskı, yine korku, yine terör alıp başını gidecek.
- Dünle beraber gitti cancağızım ne kadar söz varsa düne ait, diyordu Davutoğlu Mevlana’nın kenti Konya’da.
Sonra da sevgi tohumlarını ekmekten söz ediyordu.
Sevgi tohumlarını anmak hoş, ekmek zordur. Hele hele sevginin yeşertmediği politikalardan ürün olarak sevgiyi beklemek boştur.
Terör sevgi tohumu ekmez, nefret büyütür; gerginlik soğukkanlılık beslemez, güvensizlik gürbüzleştirir.
Ornun içindir ki, Ahmet Bey’in sevgi sözcükleri ne kadar hoşsa, onlara bel bağlamak da o kadar boştur. Zaten politikayı saptayan da o değil ki.

***

PKK terörü ile IŞİD terörü el ele verdi, dağları bekleyen korkunun dehşetini yüreklere serpti ve Tayyip Bey ummadığı bir zafer elde etti.
Türk halkının korkuyla imtihanının sonucu da 1 Kasım da sandığa Tayyip zaferi olarak yansıdı.
Şimdi ne olur?
Şimdiye kadar ne olduysa o olur!
Teröre, istikrarsızlığa karşı korkudan oyunu istikrar ve güvenlik diye Tayyip Bey’e verenler korkarım bir gün, baskıya, dikta demek olan fiili başkanlık sistemine oy verdiklerini anladıklarında, tıpkı 12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumunda olduğu gibi, çok geç olacaktır.
Hoş toplumsal yaşamda hiçbir zaman çok geç değildir. Yalnız bazı hallerde ödenecek bedel çok daha ağır olmaktadır.  

Yazarın Son Yazıları

İyi insan (19 Mart 2024)

İyi insan

Devamını Oku
19.03.2024
Laiklik nedir?

Laiklik nedir?

Devamını Oku
06.03.2024
Yıldönümü

Yıldönümü

Devamını Oku
03.03.2024
Aslında biliyorlar

Aslında biliyorlar

Devamını Oku
01.03.2024
Vatan nöbeti

Vatan nöbeti

Devamını Oku
27.02.2024
Daha neler olacak?

Daha neler olacak?

Devamını Oku
25.02.2024
Ali Sirmen yazdı...

Türkiye hâlâ laik mi?

Devamını Oku
23.02.2024
Mutluluk mecburiyeti

Mutluluk mecburiyeti

Devamını Oku
20.02.2024
İşin özü

İşin özü

Devamını Oku
18.02.2024
Tehlikeli kavga

Tehlikeli kavga

Devamını Oku
13.02.2024
Kader mi?

Kader mi?

Devamını Oku
11.02.2024
Biat etmeyene hayat yok

Biat etmeyene hayat yok

Devamını Oku
09.02.2024
AKP yanıltıyor

AKP yanıltıyor

Devamını Oku
06.02.2024
Monşer

Monşer

Devamını Oku
04.02.2024
Neler olmaz ki?

Neler olmaz ki?

Devamını Oku
02.02.2024
Ne aceleniz var?

Ne aceleniz var?

Devamını Oku
30.01.2024
Bir ittifak nasıl kurulur?

Bir ittifak nasıl kurulur?

Devamını Oku
28.01.2024
Lütfedilen bir yaşam

Lütfedilen bir yaşam

Devamını Oku
27.01.2024
Ali Sirmen yazdı...

CHP-İsveç-NATO

Devamını Oku
26.01.2024
İyi insan (24 Ocak 2024)

İyi insan

Devamını Oku
24.01.2024
İflas budur işte

İflas budur işte

Devamını Oku
23.01.2024
Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Sam amcamız bizi attaya götürüyor

Devamını Oku
21.01.2024
Sokak ve siyaset

Sokak ve siyaset

Devamını Oku
19.01.2024
Nasıl olacak?

Nasıl olacak?

Devamını Oku
16.01.2024
Zor günler

Zor günler

Devamını Oku
14.01.2024
Ali Sirmen yazdı

Türkiye’nin ekseni

Devamını Oku
12.01.2024
Yeni yerel yönetim

Yeni yerel yönetim

Devamını Oku
09.01.2024
Bir Kuvvacı dost

Bir Kuvvacı d

Devamını Oku
07.01.2024
Büyük çıkmaz

Büyük çıkmaz

Devamını Oku
06.01.2024
Din devleti

Din devleti

Devamını Oku
05.01.2024
Belliydi

Belliydi

Devamını Oku
02.01.2024
Aynı anıyı paylaşmak

Aynı anıyı paylaşmak

Devamını Oku
31.12.2023
Aynı vatanı paylaşmak

Aynı vatanı paylaşmak

Devamını Oku
29.12.2023
Durum

Durum

Devamını Oku
26.12.2023
‘Dostum Mozart’

‘Dostum Mozart’

Devamını Oku
24.12.2023
‘Anayasal kabahat!’

‘Anayasal kabahat!’

Devamını Oku
22.12.2023
Seçmenin tepkisi

Seçmenin tepkisi

Devamını Oku
19.12.2023
Bir garip patron

Bir garip patron

Devamını Oku
17.12.2023
Ali Sirmen yazdı...

‘Allah’ın gazabı’

Devamını Oku
15.12.2023
Hamas ve Kuvvacılar

Hamas ve Kuvvacılar

Devamını Oku
12.12.2023