Rıfat Ilgaz Sempozyumu

Rıfat Ilgaz Sempozyumu

20.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Rıfat Ilgaz’ı üç kere gördüm. Bu karşılaşmalar 90 kışı ile 93 baharı arasında gerçekleşti. Demek ki çocukluktan ergenliğe adım attığım, kabuğumdan sıyrıldığım bir dönemden geçiyordum. O yaşlardaki her gencin hayat oburluğuna sahiptim, dünyayı kavrama telaşındaydım. Onu ilkin Ankara’da Kızılırmak Sineması’nda “Rıfat Ilgaz 80 Yaşında” etkinliğinde dostları Asım Bezirci, Jülide Gülizar, Mustafa Ekmekçi ve Uğur Mumcu’yla hatırlıyorum. Ancak kürsüden seyirciye, Ilgaz’a da sarsak davranan tiyatro sanatçısını anımsamak istemiyorum. O gün Ilgaz’ın dengeli yaklaşımına nasıl da hayran kalmıştım. İkinci buluşmam ODTÜ’de düzenlenen “Nâzım Hikmet Anması”ndaydı. Sahnedekiler Rıfat Ilgaz, Şükran Kurdakul, Samiye Yaltırım ve Behçet Aysan’dı. Bir grup, “Nâzım Türk değil dünya şairidir” diye slogan atmaya başlamış, şairin “Ben bir insan/ ben Türk şairi Nâzım Hikmet/ tepeden tırnağa iman/ tepeden tırnağa kavga, ümit ve hasretten ibaret” dizelerinin ayrımına varamamıştı. Oturduğum yerde küçülmüş de küçülmüştüm. Ilgaz Usta şefkatli bir öğretmen edasıyla kalabalığı yönetmiş, slogancı grubun bile hayranlığını kazanmıştı. Kürsüden iner inmez omzuma hafifçe vurmuş, göz kırpmıştı. Son karşılaşmam Edebiyatçılar Derneği’nin onur ödülü töreninde gerçekleşti. Akşam serinliğinde bir ağacın altında oturmuş, annemin “Tatile nereye gitmek istersin” sorusuna “Cide” yanıtını verdiğimi anlatmıştım. Ilgaz’dan okuduğum kitaplar Karadeniz’in hırçın dalgalarının vurduğu bu kasabada geçiyordu. Nasıl da gülmüştü. Çok değil bir ay kadar sonra Sivas’ta bir otel yakıldı! Çok sayıda aydın, sanatçı öldürüldü, Rıfat Ilgaz da bu acıya dayanamadı. Adeta katliamın 34. kurbanı oldu.

***

Geçtiğimiz hafta Bursa Nilüfer Belediyesi, yılın yazarı olarak belirlediği Rıfat Ilgaz anısına tam bir yıl boyunca düzenlenen etkinliklerine, “Çocukluktan Sınıfa, Sınıf’tan Hayata Rıfat Ilgaz Sempozyumu”yla son verdi. Direktörlüğü Turgay Fişekçi’nin üstlendiği sempozyum boyunca akademisyenler ve yazarlar, Rıfat Ilgaz edebiyatını farklı yönleriyle değerlendirdi. “Bir Çocuk Gibi Düşünmek: Rıfat Ilgaz’ın Edebiyatında Saflık ve Mizah”, “Yoklama Defterinde Görülmeyen Şair Rıfat Ilgaz”, “Yaşamın Gerçekliğinden Romanın Gerçekliğine”, “40’lı Yılların Mizahı ve Rıfat Ilgaz” ve “Bir Çınarın Gölgesinde: Rıfat Ilgaz’ı Anımsamak” başlıklarıyla büyük yazar ve şaire ilişkin oylumlu değerlendirmeler yapıldı. Sempozyumun ardından “Yılın Yazarı Ödül Töreni”nde buluştuk. Figen Şakacı, Burcu Aktaş, Turgay Fişekçi, Nalan Karagöz ve Nahit Kayabaşı’dan oluşan seçici kurul, “Bilmediğim Dağların Ardındaki Bahçe” adlı öyküsüyle Adalet Temürtürkan’ı layık gördü. Temürtürkan ödülünü Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’den aldı. Mansiyon ödülleri ise Derya Atsan, Tuğba Yalçın, Yakup Cemel, Anıl Çetinel Örselli ve Özlem Oral Gürdal’a verildi.

***

Memed Kemal, “Acılı Kuşak” adını verdiği 40 kuşağının çektiği sıkıntıları anlatan kitabında Rıfat Ilgaz’a ilişkin bir anı kaleme alır. Buna göre; İstanbul Erkek Lisesi’nden bir delikanlı, Nâzım’ın şiirlerini defterine yazdığı için tutuklanır. Genç öğrenci Rıfat Ilgaz’la aynı koğuşa düşer. Bir gece geç saatte tutukluları uyandırıp bahçeye çıkarırlar. “Ne oldu?” demeye kalmadan kocaman bir zincir çıkar ortaya. Üstünde de sağlı sollu kelepçeler... Lise öğrencisi, Rıfat Ilgaz’la karşılıklı kelepçelenir bu defa. Büyük usta o kapkara geceyi şöyle yazar: “Bugün de vaktinde çıktı gazeteler/ Geçti ilk sayfalara Beşiktaş cinayeti/ Ismarlama yazıları üstad kalemlerin/ Taksim’deki ziyaretten resimler/ Çeyrek saat uzaktasın çok değil / O meşhur Babıâli’den/ Tek satır yok sayfalarda/ Bu zincirleme tutsaklık üstüne.” Gerçekten de bu zincirleme tutsaklık üstüne tek kelime etmez o dönemin cicili bicili gazeteleri. Ilgaz yaşamı her darbede tutsaklığın insan onurunu en zedeleyici biçimlerini yaşar yaşamasına ama hayatı ve yazmayı bir direniş olarak görmekten vazgeçmez. Sınıfsal bakışını şiirine ve romanına yedirmesini bilen aralıktan seslenir; kendine has bir imajlar dünyası yaratmayı başarır. Egemen iktidar alayışına her zaman karşı çıkan, sınıfsal çatışmayı ayrıntılarıyla gösteren, en bireysel sanılan durumlarda bile toplumsal çağrışımlar uyandıran, direnç veren, mizahını kara komediyle birleştiren bir evren kurar hep.

***

Bugün Rıfat Ilgaz, kovuşturmalar, hapislikler, sürgünler ortasında yapıtlarını yok sayan anlayışa nasıl teslim olmadığını gösteriyor bize. Asım Bezirci’nin deyişiyle “demokrasi dışı çirkin sansüre” karşı nitelikli edebiyatın ısrarla yapılabileceğini öğütlüyor, bunu da eserlerinin gücüyle gösteriyor.

Yazarın Son Yazıları

Rıfat Ilgaz Sempozyumu

Rıfat Ilgaz’ı üç kere gördüm.

Devamını Oku
20.12.2025
Yayıncılık krizi kapıda...

Yayıncılık krizi kapıda...

Devamını Oku
13.12.2025
Kapitalizmin laneti futbolda şike...

Sam Shepard’ın yazdığı “Aç Sınıfın Laneti” vahşi Amerikan rüyasının çöküşünü bir çiftlikte yaşayan dört kişilik ailenin hikâyesi üzerinden anlatır bize.

Devamını Oku
06.12.2025
Erhan Gökgücü Ödülleri

Tolstoy’un “Savaş ve Barış” romanında aklımda ellenmeden duran bir bölüm vardır.

Devamını Oku
29.11.2025
Çocuk Mezarlığı

Geçtiğimiz hafta Urfa’da marangoz atölyesinde çalışan bir çocuk işçi cezalandırılmak maksadıyla önce soyuldu.

Devamını Oku
22.11.2025
Evler...

Gülten Akın “Evler” şiirinde dediği, “Odaları şarkı tutan ev/ biri mistik biri güncel biri öyle eski/ pancursuz, yeşile gizli, çekilmiş yarışmalardan, melâli hüzünden ayıran ev/ işte o ev”di bizim ev de...

Devamını Oku
15.11.2025
Bizi Öldürdükleri Yer: İlhan Erdost Mezarlığı

12 Mart’ın hemen sonrası.

Devamını Oku
08.11.2025
Otel odalarında…

Otel odalarında…

Devamını Oku
01.11.2025
Bir Davanın Düşündürdükleri: Toplumsal Cinayet

Golding’in “Sineklerin Tanrısı” romanı, dünyanın en güzel adalarından birinde geçer: Mercan.

Devamını Oku
25.10.2025
Kitabın onurunu korumak

D.H. Lawrance “Kitaplar” adlı denemesinde, “Bir kitap iki kapaklı bir yeraltı kovuğudur. Yalan söylemek için eşi bulunmaz bir yer...” diyor.

Devamını Oku
18.10.2025
Okan Toygar’la Ataol Behramoğlu söyleşisi: ‘Hayatımız Güzeldir’

Yıl: 1983. Tren iki saat kadar rötar yaptığı Kapıkule’den ayrılmak üzere.

Devamını Oku
11.10.2025
Bir kadının hikâyesi

Kardeşim Zeynep Altıok’la birlikte geçtiğimiz haziran ayında Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla Asım Bezirci üzerine bir panel gerçekleştirmiştik; şimdi de Bezirci için o panelden yola çıkarak hazırlayacağımız bir kitap çalışması için kolları sıvadık.

Devamını Oku
04.10.2025
Dil Derneği’nin Dil Bayramı’nda Yaşar Kemal

“Çocukluğum cennetimdi.” Annemle birlikte Türk Dil Kurumu’nun merdivenlerinden tırmanır...

Devamını Oku
27.09.2025
Çizgi roman denilince...

90’lı yıllarda Ankara’da bir üniversite öğrencisiyken ders çıkışı sınıf arkadaşımla sahafları dolaşırdık.

Devamını Oku
20.09.2025
Hangi 12 Eylül?

Yıllar önce okumuştum Yiğit Bener’in yazdığı “Eksik Taşlar” romanını.

Devamını Oku
13.09.2025
Kültürün demokratikleşmesi için festivallerin yaygınlaşması

Son yıllarda “kültür politikası” üzerine çok sayıda çalışmanın karşımıza çıktığı bir gerçek.

Devamını Oku
06.09.2025
Yanı başımızda oluşan nefret dili

Coetzee’nin çok sevdiğim romanı “Utanç”a, bir “modern diller” hocasının, Cape Town Teknik Üniversitesi’nde “romantik şairler” konulu bir ders verirken öğrencisiyle yaşadığı rahatsızlık verici ilişkiyi sorgulayarak başlarız.

Devamını Oku
30.08.2025
İki deprem: Sındırgı depremi ile siyaset depremi

“Hadi, gelin de dikkatle seyredin bu korkunç yıkıntıları,/ Küllerini şu talihsizin, şu döküntüleri, şu kalıntıları...”

Devamını Oku
16.08.2025
Gazze’de katliam, dünyada ikiyüzlülük

Geçtiğimiz günlerde son on beş yıldır Gazze’ye gönüllü olarak giden İngiliz doktor Nick Maynard’ın İsrail’de devam eden gaddarlığı anlattığı haberler yansıdı basına.

Devamını Oku
02.08.2025
Adalet terazisi

Paris’te bir sonbahar günüydü...

Devamını Oku
26.07.2025
Attila Jozsef dosyası

“Notos” dergi bu ayki sayısında Sevgican Yağcı Aksel’in hazırladığı Attila Jozsef dosyasıyla okurla buluşuyor.

Devamını Oku
19.07.2025
Sivas’tan sonra Rıfat Ilgaz’ı anımsamak...

Sivas’tan sonra Rıfat Ilgaz’ı anımsamak...

Devamını Oku
12.07.2025
Bir yangının külü...

Yanıyoruz. Hem de birer ikişer değil, azar azar değil, biner biner...

Devamını Oku
05.07.2025
Bilimden yana edebiyata doğru

Bizlerin yaşam döngüsü tam otuz iki yıldır ortaçağ karanlığı olarak nitelendirdiğimiz Sivas katliamının yaşandığı o kara günde saklı...

Devamını Oku
28.06.2025
Nükleer savaş dersleri

Bazı kitaplardan bazen bir duygu tohumu, bir im kalır geriye.

Devamını Oku
21.06.2025
Siz Nihat Genç deyin ben abi…

Gökbilimciler, iki yıldızın evrende çarpışmasını “birleşme” olarak yorumlar...

Devamını Oku
14.06.2025
Cezaevi kapısında...

Bugün bayramın ikinci günü. Canımız sıkkın, yüreğimiz buruk. Düşünceleri nedeniyle kırk kilit altına alınanlarla özgürce buluşuncaya kadar tadımız tuzumuz yok!

Devamını Oku
07.06.2025
Sarıyer Edebiyat Günleri

Geçtiğimiz hafta pazar günü Sarıyer Belediyesi’nin düzenlediği “12. Sarıyer Edebiyat Günleri”nde “Öykücülüğümüzün Yüz Yılı” başlıklı bir panelde Sadık Aslankara, Özcan Karabulut, Hürriyet Yaşar’la birlikte konuşmacıydım.

Devamını Oku
31.05.2025
Bir Aydınlanmacı: Refik Ahmet Sevengil

Elimde uzun süredir Cemal Ünlü’nün kaleme aldığı “Söylemenin Vakti Var: Bir Yirminci Yüzyıl Bilgesi: Refik Ahmet Sevengil” kitabı var.

Devamını Oku
24.05.2025
İç sıkıntısı

Umutsuzluk ölümcül sayılabilecek bir hastalıktır. Büyük iç sıkıntıları daha çok geçmişle değil gelecekle ilişkilidir. İnsan geçen günlerden çok gelecek günlere ilişkin kaygı duyar.

Devamını Oku
17.05.2025
Dün, bugün, yarın

Dün, bugün, yarın

Devamını Oku
10.05.2025
Bir ‘örgü’ meselesi

Bir ‘örgü’ meselesi

Devamını Oku
03.05.2025
Yazarın masası

Yazarın masası

Devamını Oku
26.04.2025
Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Saf kötülüğün karşısında ayakta kalmaya çalışan iyilik

Devamını Oku
19.04.2025
İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

İyi ki doğdun Ataol Behramoğlu

Devamını Oku
12.04.2025
‘Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!’

‘Ödenmeyecek! Ödemiyoruz!’

Devamını Oku
05.04.2025
Hüzünlü bir tiyatro günü

Hüzünlü bir tiyatro günü

Devamını Oku
29.03.2025
Onur mücadelesi

Onur mücadelesi

Devamını Oku
22.03.2025
Başka bir sağlık sistemi mümkün

Başka bir sağlık sistemi mümkün

Devamını Oku
15.03.2025
‘Kadınlar da Vardır’

‘Kadınlar da Vardır’

Devamını Oku
08.03.2025