Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
‘Yargıç ve Zaman’
Sevgili,
Sen de bütün Cumhuriyet okurları gibi Ahmet Kadri Ergin’i Mine Kırıkkanat’ın “Röveşata” köşesinden tanırsın sanırım.
Dostum olan Ahmet Kadri Ergin’in şiirlerini Mine sayesinde tanıdım ve çok sevdim. O yüzdendir ki, bunlar “Yargıç ve Zaman” başlığı altında kitaplaştırıldığında çok sevindim.
Bak, Mine Kırıkkanat kitabın önsözünde ne
diyor:
“...Ahmet Kadri Ergin, seçmediği yer, koşul ve zamanda geldiği dünyamızdan kendisine ikinci bir doğum, ikinci bir yaşam koparmayı başarmış olağandışı bir ozandır.
Ruhun en derinliklerinden gelen sesi içine kapatıldığı kader kafesini yırtmış, benliği duygularının aldığı şiir biçimiyle özgürleşmiş ve yazdığı dizeler onu yeniden yaratmıştır.
Şiir okurları hangi dizelerin uyak dizmek için yazıldığını, hangilerinin harlı ateşle kazındığını içgüdüsel olarak sezer ve yanılmaz.
Çünkü şiirin, tıpkı müzik gibi evrensel bir kalp atışı vardır. Bir kalbin atışını öbür kalpler de anlar paylaşır...
Yargıç ve Zaman şiir seçkisinde, Ahmet Kadri Ergin’in kalp atışlarını dinleyecek, kendi yüreğinizin çırpınışlarını bulacaksınız.”
***
Kitabının çıkışını ben de heyecanla bekliyordum. Çok sevindim. Dostum Ahmet Kadri Ergin’in pek anlatmadığı öteki bir yaşamı daha var.
Ama isim vermeden Soner Yalçın’ın daha önce dokunduğu bu olayı sanıyorum, kendisi kaleme alacağı anılarında anlatarak, yakın geçmişimizin az ve yanlış bilinen bir yönünü de aydınlatacak. Burada ben dostumla ortak zaman takıntımız üzerinde durmak istiyorum biraz.
Ahmet Kadri Ergin “Yargıç ve Zaman”ı Dostoyevski’nin Ecinniler’inden Stavrogin ve Krilov’un şu diyologlarını da ekleyerek göndermiş:
“...Stavrogin - Kıyamet günü melek bundan böyle zamanın olmayacağını ilan edecekmiş.
Krilov - Biliyorum. Bütün insanlar mutluluğa kavuştuklarında artık zaman ortadan kalkacak. Çünkü zaman gerekmeyecek.
Stavrogin - Peki ama zamanı nereye saklayacaklar?
Krilov - Hiçbir yere. Zaman bir eşya mı? Hayır, zaman yalnızca bir düşünce. Zihinlerden silinip gidecek...”
Ne zaman, “zaman” girse işin içine ipin ucunu kaçırıyorum, elimde olmayarak.
4 Ocak günü sana yazdığım “Tam Zamanı Ne Zaman?” diye soran mektupta da öyle olmuştu. Orada da işin içinden çıkamıyor ve konuyu şöyle bağlamaya çalışıyordum:
“Galiba Sevgili, zaman diye bir şey yok, gelip geçen bizler varız sadece.”
***
Bilmem sen bu görüşe ne dersin? Ama aradan geçen iki aya yakın süre içinde, bu görüşten de kuşkuya düştüm.
Öyle ya, bizi gelip geçici kılan zamanın ta kendisi değilse neydi?
Zaman bizi gelip geçici kıldığına göre, gelip geçiciliğimiz bitince, yani öldüğümüzde zaman da bitmeyecek mi?
Zaman biz bitince biteceğine, başka bir deyişle zaman ile biz aynı anda son bulduğumuza göre, biz zamanın da ta kendisi değil miyiz?
Bu zaman sorusu çok şairin zihnini kurcalamış. Bak Baudelaire “Nesir Nazım”larından birinde (Sarhoş Olun) ne diyor:
“Zamanın sizin omuzlarınızı büken ve sizi toprağa doğru iten yükünü hissetmemek için sarhoş olun! Sürekli sarhoş olun!
Ama ne ile?
Şarap, şiir veya erdem, gönlünüzce...”
Ne tuhaf değil mi?
Bugünün Türkiye’sinde bu üçü de, şarap da şiir de, erdem de iyiden iyiye demode.
Ben bugün, şarap ve “Yargıç ve Zaman” ile zamanın yükünü unutacağım.
Teşekkürler Ahmet Kadri Ergin!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke